BlogKişisel Gelişim & Verimlilik

Beyninizi Daha Yaratıcı Olmak İçin Eğitebileceğinizi Biliyor Muydunuz?

Kendi kendinize hayatta hiç başarılı olamayacağınızı düşünüyor musunuz? Bu aşağılayıcı düşünceler hem daha iyi bir seviyeye ulaşmanızı engeller hem de ilişkilerde ve hayatta başarılı olmanızı engeller. Bu aynı zamanda sizi hayatınızı değiştirecek yeniliklere ve olasılıklara açık olmanızın da önünü keser.

İşte bu sebeple yaratıcı olmanız gerekir.

 

Yaratıcılık Nedir?

Yaratıcılık, problemleri çözme ile diğerlerine bağlamada etkili olan fikirleri, ihtimalleri, alternatifleri yaratma ve farkında olma yeteneği ya da eğilimidir.

Yaratıcılıktan bahsederken bazı isimler kolayca aklınıza gelecektir.

Beethoven’dan Steve Jobs’a bu yaratıcı insanlar aslında olağanüstü şeyler yapan sıradan insanlardır. Bu yüzden, eğer yaratıcı olduğunuzu düşünüyorsanız adınızı bu listeye eklemek bir anlam ifade etmeyecektir.

Kendinizi yeni hiçbir şey yaratmadığınız için yetersiz olarak değerlendirebilirsiniz. Bunun yaratıcılığın ne olduğu konusunda büyük bir yanıldığı olduğu ortaya çıktı. Ama yaratıcılık yalnızca yeni bir şey icat etmekle ya da keşfetmekle ilgili değildir. Dünyada yeni ya da tamamen orijinal hiçbir şey yoktur. Bu güne kadar tüm dâhiler sadece fikirleri birbirine bağlamayı ve devamında anlamlı bir şey ortaya çıkarmayı öğrendi.

 

 

Yaratıcılık Neden Önemlidir?

İnsanlar aşağıdaki nedenlerden dolayı yaratıcı olmayı istiyor:

Anlamlı Değerler Yaratma İhtiyacı

Biz dünyayı değiştirmek için buradayız. Eğer hayatta kayda değer bir değişiklik yaratmak istiyorsanız doğuştan gelen yaratıcılık yeteneğini kullanmalısınız.

Sorunları Çözme İhtiyacı

Eğer küresel ısınma gibi tüm varlığımızı tehdit eden sorunlarla karşı karşıya kalmasaydık dünya yaratıcı insanlardan mahrum kalırdı.

Dünyada karanlık mı var? Bir dahi ışığı icat edecektir. Eğer ışık doğa dostu değil mi? Başka bir yaratıcı kişi güneş enerjisi ile çalışan ışık dizayn edecektir ve böylece bu zincir sonsuz olarak devam edecektir.

Yenilikçi, Değişken, Yeni Bir Dürtü

Eğer mevcut durumdan beni gibi nefret ediyorsanız bunu sonlandıracak yenilikçi bir fikri de elinizde bulunduruyorsunuz demektir. Yaratıcı insanlar diğer açılardan da hayata nasıl bakılacağını öğrenir. Var olan akışı takip etmezler. Farklı alternatifleri denerler ve hayata bir anlam katmaya çalışırlar.

 

 

10 Yaratıcı Düşünme Yöntemi

Talep üzerine nasıl yaratıcı olabilirsiniz? İşte bilmeniz gereken 10 düşünme yöntemi:

 

 

1. Yaratıcı Problem Çözme

Geleneksel düşünce süreçleri işe yaramadığında sorunları ele alma ve fırsatları belirleme yöntemidir. Yöntem, yeni bakış açıları edinmenizi ve göz korkutucu zorluklar için yenilikçi fikirler ve çözümler üretmenizi teşvik eder.

 

2. Beyin Fırtınası

Bu teknik tasarımsal sorunları ele almak için uygulanır. Çoğunlukla bir eğitmen tarafından liderlik edilen bir grup vardır. Her oturumun amacı katılımcıların içindeki olaylar ve fikirleri bağdaştırabilme becerisi ile ilgilidir.

Beyin fırtınası fikrinin yaratıcısı olan Alex Osborn 1953’de yazdığı  Applied Imagination kitabında şöyle der,

“Biz direkt olarak bir tasarım problemine odaklanıyoruz ve içinde tüm olası çözümlerin bulunduğu bir cephanelik yaratıyoruz. Sadece fikirlerimizi toplamakla kalmıyor aynı zamanda konuyla ilgili meslektaşlarımızın da fikirlerini ekliyor ve konuyu tüm açılardan ele alıyoruz. “

 

3. Çalıştay

Çalıştay tasarımcıların, vatandaşların ve diğer insanların bir amaç uğruna toplandığı oturumlardan oluşan bir metoddur. Fikirleri paylaşma konusunda bir şans sunar ve  geri dönüşleri tasarımcılara anında iletmeyi sağlar. Katılımı kolaylaştırıp herkesi oturumun bir parçası yapar.

 

4. Eleştirel Düşünme

Bu bir sonuca varabilmek için doğruların objektif analizidir. Disiplinli, kendi kendini yöneten, kendi kendini düzelten ve kendi kendini yöneten bir düşünme şeklidir. Bu yöntemde problem çözme yeteneğinizi, iletişim becerilerinizi, toplum merkezciliğiniz ile (dünyayı kendi kültürünüzün bakış açısından görme eğilimi) bencilliğinizi aşma azminizi birleştirmeniz gerekir.

Daha fazla öğrenmek için bu makaleye göz atabilirsiniz: Eleştirirel Düşünme Yöntemleri Nasıl Geliştirilir ve Nasıl Daha Net Düşünülür

 

5. İnteraktif Planlama

Russell L. Ackoff bunu arzu edilen bir hediye yaratarak geleceği yaratma olarak tanımladı. İnteraktif Planlama ya da kısaca IAP proje uzmanı ilgili kişilerin ilgisini çekmek için proje yöneticileri tarafından kullanılan bir yöntem olmanın yanı sıra aynı zamanda o daldaki uzmanların da ilgisini çekmek amacıyla kullanılır.

Bu süreç proje planını, tasarım stratejilerini aktif proje takvimini hazırlama konusunda ortak kararları içerir. Aynı zamanda Katılımcı Planlama da denir.

Bu yöntemin en önemli bir yararı, herkesin projenin kapsamını anlamasına ve gerçekçi bir program tasarlamasına yardımcı olmasıdır. Aynı zamanda etkili iletişim içir bir kanaldır. Bu yöntem kritik kilometre taşlarını, sınırları ve varsayımları belirlemek için uygundur.

 

6.Kuvvet Alanı Analizi

Kuvvet alanı analizi bir sorunun çözümünü destekleyen ve engelleyen güçleri belirlemeye ve bu çözümlere ulaşmak için beyin fırtınasını kullanan bir yöntemdir. 1940 yılında Kurt Lewin tarafından icat edilmiştir. Başta bu tekniği bir sosyal psikolog olarak kendi projesinde kullandı. Ama iş hayatında da geçerli olduğunu buldu.  Gitme ya da kalma kararlarını oluşturmada kullanışlı bir yoldur.

Bu yöntemin kilit noktası değişim olmasını isteyenler ve buna direnenler olarak iki güç arasında denge kurmasıdır.  Değişimi isteyenler bu fikirle güçlendirilmeli ya da aksini isteyenler zayıflatılmalı ki bir denge olsun.

 

7. K-J Yöntemi

Bu adını yaratıcısı olan Jira Kawakita’dan alan bir yöntemdir. Katılımcılar önceliklerini kartlar üzerinde belirler, bunların toplanıp oylandığı bir oturum şeklinde geçer.

Yöntemin amacı grupta farklı fikirde olan insanlar varken ortak bir fikre varmaktır.

Bu yöntemi aşağıdaki adımları takip ederek uygulayabilirsiniz:

  1. Beş veya daha fazla insanı 90 dakika boyunca bir odaya toplayıp onlara fosforlu kalemler ve post-it’ler verin.
  2. Onlara projenin amacıyla ilgili sıkıntı yaratabilecek bir soru verin ve onları gözlemlemek için bir eğitmen atayın.
  3. Onlara notlara üç cevap yazmaları için 5 dakika verin.
  4. Katılımcılara notlarını toplayıp tahtaya yapıştırmak ve okumak için 15 dakika ayırın. Benzer cevapları ve çözümleri bir araya getirip tartışmaları için yardımcı olun.
  5. Her gruba isim vermelerini isteyin. Ayrıca eğer isterlerse grupları ayırabilirler.
  6. Grup grup tüm isimleri tahtaya yazın. Aynı kelimeleri yazmamaya özen gösterin.
  7. Katılımcılar kabul ettiği sürece benzer ve yinelenen yanıtları bir araya getirin.
  8. Genellikle üç ya da dört takım diğerlerinden daha iyi olur ama bu cevaplarla ilgilidir.

 

 

8. Etraflıca Düşünme

Bu teknik, bir konsepte farklı açılardan bakmakla ilgilidir. Bu kasıtlı ve sistematik bir süreçtir.

Daha fazla bilgi edinmek isterseniz Etraflıca Düşünme makalesine göz atabilirsiniz.

 

9. Yenilikçi Yöntem Oyunu

Bireyler ve ekipler etkileyici, oyun benzeri bir teknik sayesinde doğuştan gelen potansiyellerini ortaya çıkarır. Bu yöntem, beynin eğlenceli yönlerini kullanarak yaratıcı gücü yaratır. Bazı insanlar hayatımıza devam etmek için çalıştığımıza inanıyor. Mutlu olmaya odaklanmadan işten eve, evden işe gidiyoruz. Bu yöntem oyunun gidişatını değiştirebilir. Yöntem eğer iş kültürünü değiştirebilirsek ve paradan farklı teşvikler sunabilirsen ne olur sorusunu soruluyor.  Bu yol, yaratıcılık ve yenilikten yararlanıp işlerin eğlenceli bir hale getirilmesini amaçlar.

 

10. SWOT Analizi

SWOT yönteminin ismi İngilizce’deki güç (strength), zayıflık(weakness), fırsatlar(opportunities) ve tehditler(threats) kelimelerinin baş harflerinden gelir. Bunun hakkında daha fazla bilgiyi SWOT Analizi Nasıl Riskleri Fırsatlara Çevirir yazısında bulabilirsiniz.

 

 

yaraticilik

 

 

Eğer Doğuştan Yaratıcı Değilseniz Nasıl Daha Yaratıcı Olabilirsiniz?

Yukarıdaki düşünme yöntemlerinin yanı sıra, daha yaratıcı olmak için aşağıdaki yolları denemeye başlayın:

 

Problem Çözme ve Uzun Uzun Düşünmeyi Birbirinden Ayırın

Zorluklarla ilgili yaklaşımlar ya da fikirler hakkında düşünmek size yardımcı olabilir ama bu bazen daha az verimli de olabilir. Bir konu hakkında düşünürken gerçekten problem mi çözdüğünüzü ya da sadece uzun uzadıya düşündüğünüzü mü  anlamak için kendinize biraz zaman verin. Eğer problem çözdüğünüzü düşünüyorsanız sürece devam edin. Ama kontrole demediğiniz değişkenlere veya meydana gelen olaylara odaklanıyorsanız bu sadece zaman kaybıdır. Zihninizi boşaltın ve beyninizin anlamlı ve üretken faaliyetlere odaklanmasına izin verin.

 

 

Bir Arkadaşınıza Vereceğiniz Tavsiyenin Aynısını Kendiniz için Uygulayın

Birçok insan kendini eleştirirken daha acımasız davranıyor. Zayıf noktalarınızı gözünüzde büyütmenin yalnızca sizi sınırlandırıp aşağı sürükleyeceğini biliyor musunuz?

Araştırmalar, kendine merhamet duyma ile duygusal refahın ilişkili olduğunu gösterdi. NCBI araştırması, öz şefkatin mutluluğun her boyutunu etkilediğini işaret ediyor. Bu özgüveninizi arttırır ve yapabileceğinize inandığınız tarafınızı harekete geçirir.

Bu nedenle, bir arkadaşınızla konuşacağınız gibi kendinizle konuşun.

 

 

Duygularınızı Adlandırın

Çoğu insan, özellikle de erkekler, nadiren duygularından bahseder. Bu durum, insanların kendileri ve duyguları arasında bir boşluk yarattı. Ama bu sadece herhangi bir zamanda nasıl hissettiğinizi anlamanızı ve dile getirmenizi zorlaştıracaktır.

Çoğu zaman, duygularınızı yetişkinler olarak adlandırırken dolaylı bir yaklaşım kullanarak bunu yapmayı tercih ediyoruz. Örneğin heyecanlı olduğumuzda “midemde kelebekler var” gibi diyoruz.

Hislerinizi kabul etmek ayıp ya da yanlış değildir. Bu duyguları isim verip dile getirin ve kararlarınızı nasıl etkileyebileceklerini belirleyin.

Her gün duygusal kabul alıştırmaları yapmak için kendinize zaman ayırın. Bir şey sizi rahatsız ediyorsa öfkenizi başkalarına saldırarak onlara yönlendirmek yerine sadece not edin.

 

 

Hislerinizi Mantıkla Dengeleyin

Kronik bir hastalıkla mücadele ediyorsanız veya zor bir finansal durumla karşı karşıya kalıyorsanız, duygu ve mantığınız arasında bir denge kurabilirseniz bilinçli kararlar alırsınız. Duygularınız tepe noktasına ulaştığınızda mantığınızı dinlemekten çekinmeyin.

Duygularınızı kontrol altında tutmanız için bir başka yol, eylemlerinizin olası sonuçlarını gözden geçirmektir. Bu yöntem, duygularınızın kararınız üzerindeki etkisini aza indirmenizi sağlayacaktır.

 

 

Şükran Alıştırması Yapın

Araştırmalar minnet odaklı insanların sağlık durumunun iyiye gittiğini gösteriyor. Yaşamın iyi tarafına yapılan odaklanma mutluluk, duygusal faysalar ve kişiler arasında daha iyi bir iletişim sağlayacaktır.

Olumsuz insanlar asla yaratıcı olamazlar. Sabah kahvaltısı, güneşli bir hava, ağaçlık bir manzara ve çok daha fazlası için minnettar olduğunuzu dile getirme alışkanlığı edinin. Yaşlanmadan ya da emekli olmadan önce günlük tutma alışkanlığı edinin. Beyninizin çevrenizde meydana gelen doğru şeyleri yansıtmasına izin verin. Yaşamın iyi yönüne odaklanmak sağlık durumunuzu olumlu yönde etkileyecektir.

Daha fazla ilhama ihtiyacınız varsa Minnettar Olmak İçin 32 Şey’e de bakabilirsiniz.

 

 

Sağlıklı Bir Düşünce Tarzına Sahip Olun

Hayatta en üst noktaya ulaşmak istiyorsan, beynini şimdi ve sonra eğit. Olumlu ve anlamlı kelimeler söyleyerek beyninizi başarı için eğitebilirsiniz.

Bonus: Kozalarınızı kırın!

Bill Stainton’a göre, kendimizi garip insanlardan ayrıştırmak ya da kendisinin de söylediği gibi kozamızın içinde yaşamak bizi zorlukları çözme yeteneğine sahip olan yaratıcı fikirlerden alıkoyuyor. Kozalarınızı kırarak veya bireysel olarak ilginç deneyimleri yaşayarak çığır açan fikirlere ulaşacaksınız.

 

Sözün Özü

Yaratıcılık bir yücelik tohumudur. Eğer beyninizi yüce fikirler için eğitirseniz siz de yüce olursunuz.

Doğuştan gelen yaratıcılığınızın meyve vermesini sağlamak için birçok teknik var. Sizin için neyin işe yaradığını bulun ve kozanızı kırmanız gerektiğini unutmayın! Yaratıcı insanlarla ilişki kurduğunuzda yaratıcılık size de bulaşacaktır.

 

Melisa Altun

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu