Yoga Üzerine Dilara Gümüş ile Röportaj
Sağlıklı ve huzurlu bir yaşam için hepimiz çaba sarf ediyoruz. Bu konuda herkesin uygulamaları farklı ama Yoga birçok insanın başvurduğu bir yol! Aslında röportajımızın sonunda Dilara Gümüş’ün de dediği gibi ” Yoga bir ihtiyaç”. Yoga konusunda ön yargılarınız varsa bunları hemen bir kenara bırakın ve keyifli röportajımıza göz atın!
Gökhan Turgut Ünal: Öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler. Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Dilara Gümüş: Ben Dilara Gümüş, 1994 İzmir doğumluyum ve Kuşadası’nda yaşıyorum.
2012 yılında yolum spiritüalite , metafizik ve enerji alanlarıyla kesişti. Reiki Şifa Tekniği ile başladığı bu serüvenim Denizli Pamukkale Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde Lisans eğitimi görürken de devam etti. Uluslararası Koçluk Federasyonu onaylı Bütünsel Yaşam Koçluğu Eğitimi, Kişisel Gelişim alanında ise Diksiyon, İşaret Dili, Beden Dili, NLP, EFT, Quantum, Zaman Yönetimi, Stres Yönetimi, İş Hayatında İletişim, Girişimcilik, Sosyal Hayatta İletişim gibi sertifikalı eğitim programlarını da tamamlayarak kendimi bu yönde geliştirmeye devam ettim. Mezun olduktan hemen sonra da beş yıldır felsefesiyle bir bütün olarak uyguladığım yoga bilgilerini Uluslararası Alliance Onaylı Eğitim ile sertifikalandırarak Yoga Eğitmenliğini bir meslek olarak benimsedim.
Zihnimi, ruhumu ve bedenimi nefes aldığım her an geliştirmeye devam edip ruhsal gelişim alanında çeşitli eğitimlere katılmaya ve aldığım tüm eğitimleri sevgiyle aktarmaya devam ediyorum. Çok zor zamanlardan geçtim beni karanlıktan aydınlığa çıkaran çok çok değerli rehberlerim oldu. Ve ben de bu hayattaki en önemli ve kilit noktanın bu olduğuna karar verip bir gün bende birilerine ışık olmaya niyet ettim ve yönümü Fransızca öğretmenliğinden tamamen bu alana çevirdim.
Gökhan Turgut Ünal: Yoga ülkemizde son yıllarda oldukça yükselen bir felsefi trend, sizi yogaya iten en önemli etken nedir? Yaşamınızda neyin eksik veya fazla olduğunu düşünerek yoga yapmaya başladınız?
Dilara Gümüş: Benim için ağır bir depresyon ile başladı her şey. Liseden sonra üniversite için 5 yıllığına bavulumu toplayıp Rusya’ya Rus Dili ve Edebiyatı okuma gidip, 15 günde alt üst olup geri dönmüştüm. Beklentilerimizle yaşadığımız hayat arasında ne kadar büyük bir fark olursa o kadar ağır bir çöküş yaşarız benimki de tam olarak buydu. Beklediğimi bulamamın yanında ailemden ayrılmakta beni sarsmıştı. Halbuki çalışan bir anne babayla büyüyüp kendi ayaklarımın üzerinde durabilen özgüvenli bir kişiydim. Kimseye ihtiyacım olmadan dünyanın diğer ucuna da gidebilirdim. Zaten bir gün gelip ben Rusya’ya gideceğim dediğimde kimse “Bu da nereden çıktı?” demedi :) Ama iç dünyamda hiçbir şey bildiğim gibi değilmiş! Ben daha kendimi tanımıyormuşum, ne istediğimi bilmiyormuşum! Korkularımla yüzleştim. Adım atmamı engelleyen şeylerin anne babaya olan kızgınlık olduğunu öğrendim. İyi ama ben onları çok seviyordum ve onlar benim için her zaman ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı. Ancak durum bilinçaltımda böyle değildi! :) Beni bırakıp işe gittikleri için içime yerleşen korku terk edilme korkusuymuş! Kendimi bildim bileli hep iki göğsümün ortasına bir sıkıntı oturan, ruhu bedenine sığmayan bir çocuktum. Yaşadığım tüm bu olayların hediye olduğunu anladığımda kendimi bu serüvenin içinde buldum. Artık cevap aramaya ve bu içimdeki sıkıntıyı durdurmak için çözümler bulmaya başlamıştım. Yaklaşık 8 yıldır debeleniyorum ve bu debelenmenin hiç bitmeyeceğini biliyorum. Yolumuz uzun, ama keyifli :) Kendi zincirlerimden, beni aşağı çeken her duygu ve düşünceden sıyrıldım, sadeleştim! Artık bu ruhunda, zihninde, bedeninde bir bütün olarak efendisi benim! Ben ne dersem o oluyor! Hayatımın kontrolünü ele almak, kendini keşfetmek, dengeye gelmek gerçekten muhteşem!
Gökhan Turgut Ünal: Meditasyon ve yoganın ruhumuza ve bedenimize olan etkileri nelerdir? Yoga hayatınızda ne gibi değişimler yarattı ?
Dilara Gümüş: Meditasyon ve yoganın etkileri saymakla bitmeyecek kadar fazla! Bu arada meditasyon da yoganın 8 basamağından sadece biri :) Günümüzde yoga yapılan pozlar olarak bilinmekte ancak meditasyon, nefes çalışmaları, pozlar, sosyal ve bireysel kurallar gibi bütünsel bir kılavuz. Bizi biz yapan zihin, beden ve ruhu bir bütün olarak yukarıya taşımak için daha an da kalabildiğimiz daha mutlu ve huzurlu en önemlisi de özümüze daha yakın olduğumuz ve görünenin arkasında gerçeği görebilmemiz için birer metod. Bildiğimiz ancak bildiğimizin farkında olmadığımız bir örnekle açıklamak istiyorum. Birisiyle hoşumuza gitmeyen ve oldukça öfkelendiğimiz bir konuşma yaşadığımız zaman burnumuzdan soluyoruz değil mi? Nefesimiz hızlanıyor! Bu ne demek? Benim zihnim ve nefesim bir bütün demek ki düşüncelerim değiştiğinde nefesim de değişiyor! Nefesim hızlandığında bedenimde kalbimin de hızlı çarptığını ve terlediğimi gözlemliyorum. O zaman benim bedenimde zihnim ve nefesimle bir bütün. O halde düşüncelerim sonucu oluşturduğum öfkeyle nefesim hızlanıyorsa, nefesimi tekrar kontrol altına alarak, nefesimi yavaşlatarak zihnimi sakinleştirip öfkemi dindirebilirim. Yine hayattan bildiğimiz bir örnek vermemiz gerekirse heyecanlanan, sinirlenen ya da panik olan kişiye “tamam şimdi derin derin nefes al” deriz :) Kişinin nefesini kontrol altına almasını söyleriz. Çünkü zihni doğrudan kontrol altına almak zordur. Bu yüzden dolaylı yoldan gittiğimiz daha kontrol edilebilir somut nefes ve bedeni ele aldığımız yöntemleri kullanırız. Daha sakin bir nefes demek daha canlı ve sağlıklı bir beden, daha huzurlu bir hayat ve doğru alınan kararlar demektir.
Gökhan Turgut Ünal: Yogaya başlamak isteyen bireylere ne tavsiye edersiniz?
Dilara Gümüş: Yogaya başlamak isteyen birine öncelikle hedefimizin zihni ana getirmek olduğunu kavramasını tavsiye ederim. Eğer bedensel bir fayda bekliyorsa sadece diğer alanları tercih edebilir. Jimnastik gibi. Eğer hedefi beden olursa ayakları üzeri yerine başı üzerinde duran mutsuz bir birey olur. Ama hedefi zihni disipline etmek olursa bütüncül sağlık için uygulamalar yapmaya niyet eden bir birey ortaya çıkar. Daha güçlü, kendinden emin, sistemi anlamış, sonsuzluk ve doğayla iş birliği yaptığı için işleri ve hayatı tıkır tıkır giden bir birey. Daha sonra “yoga nedir?” “Yoganın 8 basamağı” hakkındaki yazıları okuyup ne olduğunu iyice kavradıktan sonra her gün 5 dakika meditasyon ve nefes çalışmalarıyla birlikte Youtube kanallarından pozlar ve akışlarla pratik uygulayabilirler. Bu konuda benim youtube kanalıma da göz atabilirler.
Gökhan Turgut Ünal: İçinde bulunduğumuz anı gerçekten yaşamayı nasıl öğreniriz? Yoga bu nokta bize nasıl yardımcı oluyor?
Dilara Gümüş: Çok güzel bir soru. Mat bizim sadece pratik alanımız. Amacımız matın üzerindeki her bir tutumu hayata taşımak. Zihni bilinçli bir şekilde kontrol etmeyi öğrenip hayata aktarmak; arkadaşımızla keyifli bir anı yaşarken sadece oraya odaklanabilmek zihnin geçmişe veya geleceğe gitmesine izin vermemek, olumsuz bir durum yaşadığımızda nefesi ve zihni kontrol ederek öfkeyle kalkıp zararla oturmamızı engellemek. Ve pozlardaki en önemli durumda bedenimiz ne kadar esnek olursa ruhumuz, duygu ve düşüncelerimiz de o kadar esniyor. Kendi zincirlerimizden, katı kurallarımızdan kurtulduğumuzda hayatta daha iyi ilerleyebiliyoruz.
Gökhan Turgut Ünal: Herkes yoga yapabilir mi? Kilo veya esneklik etkili midir?
Dilara Gümüş: Bunun cevabını çok basit vereceğim yoganın tanımıyla. Yoga zihni, bedeni ve ruhu bir bütün olarak dengeye getirmek ve yukarı taşımak için var. İnsanoğlu için net bir kılavuz! O zaman zihni, bedeni ve ruhu olan herkes yoga yapabilir ve yapmalıdır da! Bedenlerimiz esnek değil çünkü bedende biriktirdiğimiz öfkeler, kızgınlıklar, affedilmemişlikler var beden kapanıyor kaslar kısalıyor. Tam da bu nokta da yogaya ihtiyacımız var. Bu bir hobi bir din bir lüks değildir yoga bir ihtiyaçtır!
Dilara Gümüş Instagram Adresi: dilaragumusyoga
Dilara Gümüş Youtube Adresi: https://www.youtube.com/channel/UCS-VZDLHiyzSZHc46Kb3Tew