Merhaba;
Bu yazımda yazılım projelerinin muhtemel başarısızlık sebeplerinin ana başlıklarını anlatmaya çalışacağım.
Aşağıdaki resmi günümüzde çok sık görmekteyiz ve en temel başarısızlık sebebinden birini anlatmaktadır; İLETİŞİM.
Sadece iş hayatımızda değil, sosyal hayatımızda da ‘İletişim’ eksikliği nedeniyle birçok sorun yaşamaktayız. Doğru bir iletişim için öncelikle dinlemeyi öğrenmeliyiz.
Dinlemek ile kastım; dinliyormuş gibi yapmak değil, tüm ön yargılarımızı kaldırıp karşımızdaki kişinin söylediği bilgiye odaklanmalıyız. Yapımız gereği (birçoğumuzun) karşımızdaki dinlerken; özellikle bir çatışma içerisindeysek, beynimiz savunmak için tetikte olur ve ‘ne söylendiğinden’ çok ‘nasıl karşılık veririm’ kısmına odaklanır. Bu nedenle her alanda başarılı olmak için ilk adım olan doğru iletişimi sağlamalıyız…
En önemli mesajı verdikten sonra konumuzun biraz detayına girelim. Yazılım projelerinin birçoğu başarısızlıkla sonuçlanmaktadır, hatta bazıları hiç tamamlanamamaktadır. Bunların birçok sebebi bulunmaktadır. Bu sebepleri sıralayacak olursak;
- Ortaya çıkan yazılım projesinin müşterinin istemiş olduğu kapsamdan farklı olması.Genellikle Waterfall projelerde yaşanan bu problem, ihtiyacın proje başında doğru anlaşılmadığı durumda, somut ürün proje sonunda ortaya çıkınca müşteri beklentisiyle uyuşmadığı geç fark edilmektedir. Bunun çözümü için genelde Agile proje yönetim önerilse de; ihtiyacın doğru anlaşılmış olması proje yönetim metodundan çok daha önemlidir. Agile sadece sorunu daha erken anlamamıza yardımcı olmaktadır.
- Yanlış proje planı veya üst yönetimin erken teslim baskısı.Proje planı yapıldıktan sonra yaşatılmalıdır. Proje planı projenin her aşamasında güncellendiği zaman plan olmaktadır. Proje başında yapılmış ve sonrasında dokunulmamış bir proje planı yapılan en büyük yanlışlardan biridir. Genellikle üst yönetimler yazılımın plandaki süreden daha kısa sürede teslim edilmesi için ciddi şekilde baskı yapar. Bu baskı da hem ekibin demoralize olmasına sebep olmakta hem de projenin sağlıklı şekilde ilerlemesine engel olmaktadır. Bu nedenle Proje Yöneticisi planı şeffaf bir şekilde üst yönetimin beklentisine göre değil gerçek verilere göre yapmalıdır.
- Proje ekibine kaynak yükleme veya ek çalışma yaptırılmış olması. Proje ekiplerinde işin önemli noktalarında görev almış (Örn; Proje Yöneticisi, İş Analisti) gibi kilit isimlerin projelerden ayrıldıkları durumda yerine gelen kişilere doğru aktarım yapmış olsa dahi aynı uyum sağlanamayabilir. Bu nedenle; proje boyunca mümkün olduğunda az kadro değişikliği yapılması tercih edilmelidir. Ayrıca; proje ekiplerinin daha fazla mesai yaparak çalışmasını sağlamak verimi düşürebileceğinden, fazla mesai yerine daha verimli çalışma için yöntemler düşünülmelidir. Bazı durumlarda ekibin motivasyonunun yüksek olması, mesai den fazla verim sağlamaktadır.
- İsteklerin / teknolojinin zamanla değişmiş olması.Bazen analiz sürecinde istenilen talepler; müşteri tarafından veya teknolojinin gelişimi nedeniyle değişebiliyor. Bu süreç bazen yazılım geliştirme safhalarının son süreçlerinde de ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle; proje analizleri 1 yılı aşmayacak şekilde planlanmalı, mümkünse fazlara bölünmelidir. Burada yine Agile proje yönetimi imdada yetişmekte değişime açık olmayı desteklemektedir.
- Üst Yönetim desteği.Proje ekibi ne kadar özverili çalışırsa proje başarısı o kadar artmaktadır. Fakat proje ekibinin tek başına çalışması projenin başarısı için yeterli olmamaktadır, üst yönetim desteği de proje ekibinin özverisi kadar önemlidir. Kritik kararlarda; projenin şirket içinde ve dışında kabul görmesinde ve paydaşlar tarafından desteklenmesinde üst yönetimin rolü çok önemlidir. Standart süreç gereği her ne kadar üst yönetimden destek beklenti olsa da; ekip de bu desteğin ihtiyacını somut verilerle göstermeli ve üst yönetimi beslemelidir.
- Ürünü sadece proje yaşam süresi boyunca düşünmek. Proje’de ortaya çıkacak olan ürün, ürün yaşam süresi boyunca değil, sadece proje teslim edilinceye kadar planlanmaktadır. Birçok firma ürünü teslim ettikten sonra işin teslim edildiği var sayar, fakat Ürün’ü teslim ettikten sonra yaşam döngüsü boyunca nasıl destek olunacağını dikkate almaz. Özellikle projeyi yapan şirket tarafından bakımı yapılacak olan / garantisi verilen ürünlerde ürün yaşam döngüsü maliyetleri de dikkate alınarak proje planlanmalıdır. Bazen teslim edilen proje şirket için çok kar getirmiş olsa bile, ürün yaşam süresi boyunca bu kazanç zarara dönüşebilmektedir. Bu nedenle projelerimizi düşünürken ortaya çıkacak olan ürünün bakımını da düşünmemiz gerekmektedir.
Eren ÖZDEMİR, PMP, ITIL, MIS, MBA