Yaratıcılık Nasıl Arttırılır: Yaratıcı Bir Beynin Sırları

Kitapların ve filmlerin de etkisiyle birçoğumuz yaratıcılığın doğuştan geldiğine inanıyoruz. Acaba bu ne kadar doğru?

Yaratıcılık üzerine yazılmış kitaplardan “Great Minds” ve “How to Grow Them” de bu soruya cevap aranmış. Sonuç sizi şaşırtabilir: Aslında “doğuştan dahi” ya da “doğuştan yaratıcı” gibi durumlara pek sık rastlanılmıyor. Çünkü yaratıcılık gibi kabiliyetlere bir kas gibi geliştirilerek sahip olunuyor. Hatta yaratıcılığı öğretebilirsiniz.

Yani aslında yaratıcı olabilmek için tüm yapmanız gereken biraz pratik ve egzersiz. Ancak öncesinde öğrenmeniz gereken bir şey var: “Zihninizi yaratıcı fikirlere nasıl açacaksınız?”

 

Zihinsel Boşluk Yaratmak

Düşünün, Ezberlemeyin

Küçük yaşlardan beri birçok şeyi beynimizin çalışma mantalitesine tamamen aykırı bir durumla öğrenmeye çalıştık: Ezberleyerek.

Halbuki beyninizin kolaylıkla düşünebilmesi, yeni fikirlere yer açabilmesi için onu bir şeyler hatırlamaya zorlamaktan vazgeçmelisiniz. O an hatırlamanız gereken o önemli bilgi her neyse, beyniniz onu hatırlamak için endişe duymadığı sürece diğer şeylere odaklanabilir.

Ezberlemeye zorlamadığınız sürece zihniniz rahatlayacak ve yeni fikirler için yeterli alan açılacaktır.

Zihninizdeki Kargaşadan Kurtulun

Kitap okurken, Facebook’unuzu kontrol etmek ya da Whatsapp’tan gelen bildirime bakmak için okumayı yarıda kestiğiniz olmuştur. Halbuki ikisini birlikte de yapabilirdiniz ama yapamadınız. Neden? Çünkü, beyniniz inanılmaz derecede mükemmel bir yaradılışa sahip olmasına rağmen yapmakta gerçekten kötü olduğu bir şey var: Aynı anda birden fazla işe odaklanma. Yani beyniniz aynı anda birden fazla şeye odaklanmaya çalıştığı zaman performansı düşüyor.

Zihnimiz çok fazla doluyken de aynı şey oluyor, odaklanamıyoruz ya da çalışmamızdan istediğimiz verimi alamıyoruz.

Ve genelde beynimizin odaklanamamasının sebebinin etraftaki dikkat dağıtıcı şeyler ya da kafamızı dolduran düşünceler olduğunu farketmiyoruz. Daha kötüsü de ne biliyor musunuz? Bu tarz uyarıcıları görmezden gelmeye çalıştıkça beyniniz odaklanmakta daha da zorlanıyor.

Çözümse bu tarz dikkat dağıtıcı şeylere karşı zalim olmanız. Yapmanız gereken her şeyi önem sıralamasına koymanız bu konuda faydalı olacaktır. Neye göre önem arz ettiğine siz karar verin. Bazı şeylerden vazgeçmeniz gerekecek evet ama uzun vadede bu sizin için çok daha yararlı olacak.

Yaratıcılığı Beslemek

Sağ Beyninizi Güçlendirin

Yaratıcı fikirler için zihinsel ve fiziksel olarak boşluk açtığımıza göre şimdi bu fikirleri nasıl çağıracağımıza bakabiliriz.

Beyninizin sağ ve sol lobu farklı bilişsel yeteneklerin kontrolü ve geliştirilmesi için çalışmaktadır. Biraz açmak gerekirse sol beynimiz dil, sayılar gibi daha somut bilgilerin işlenmesiyle ilgilenirken, sağ beynimiz daha çok yaratıcılık, eleştirisel düşünme ve sanatsal yeteneklerin işlenmesiyle ilgilenir. Sık sık başvurduğumuz ezberleme yöntemi ise sağ beyinden ziyade sol beynin gelişmesini sağlar.

Bu dengesizliği giderip sağ beyninizdeki yaratıcı kasları da güçlendirmek için çeşitli yollar var. Şüphesiz ki bunların en etkililerinden biri yaratıcı bir hobi-bir enstrüman öğrenmek ya da resim yapmak- edinmek.

 

Etrafınızdaki Problemleri Gözlemleyin

Yaratıcı fikirler bulamadığımızda bahanemiz belli: İlham gelmiyor.

Ancak şunun farkında değiliz ki ilham gelen değil, bizim bulmamız gereken bir şey. Tek yapmamız gereken biraz gözlem. Problem gözlemi. Hayatınızdaki problemleri düşünün. Küçük ya da büyük, önemli ya da önemsiz farketmez.

Karşılaştığımız her problem aslında yaratıcı çözümünü bekleyen bir puzzledır. Yani yaratıcılığınızı geliştirebilmeniz için bir fırsat.

Yaratıcı Olmak Sadece Bazı Kişilere Tanınan Bir Ayrıcalık Değildir

Yaratıcı yeteneğinizi bir kere geliştirdiğinizde herkesin yaratıcı olma potansiyelinin olduğu gerçeğiyle karşılaşacaksınız. Ki bu müthiş. Tek yapmanız gereken onu nasıl aktive edeceğinizi öğrenmek..

Exit mobile version