Yabancı Dili Günlük Hayatınıza Katmanın 6 Kolay Yolu
Yeni bir dil öğrenirken tek yapmak istediğiniz süreci hızlandırmaktır. Bunu yapmanın en kolay yolu öğrendiğiniz dili günlük hayatınızda sıkça kullanmaktır.
Dili genel hatlarıyla kavramaya başladığınız anda, bilginizi geliştirmek ve süreci hızlandırmak için en iyi metot dili kullanarak öğrenmektir.
Dili bilen biriyle konuşun
Sabah gazetenizi saten kişi de olabilir, ayaküstü sohbet etmeyi seven bir komşunuz ya da fotokopicideki kız da. Buluştuğunuzda ya da karşılaştığınızda her şey hakkında konuşabileceğiniz birini bulun.
Yabancı diller konuşan insanlar bu dilleri öğrenenlere saygı duyar ve yardımcı olmada oldukça sabırlı olurlar. Bu yüzden bu dili konuşan ve sık sık denk geldiğiniz biriyle iletişim kurun.
Eğer televizyonda izledikleriniz ya da gazetede okuduklarınız hakkında sohbet edebilirseniz yalnızca arkadaş edinmekle kalmayacak aynı zamanda kelime dağarcığınızı da geliştireceksiniz.
Yabancı bir gazete ya da dergi okuyun
Farklı dil seviyelerindeki insanlar için her dilden çeşitli dergi ve gazeteler bulunur. Başlangıç olarak çocuklar için olan çizgi romanları bile okuyabilirsiniz. En sevdiğiniz süper kahramanı İspanyolca okuduğunuzu hayal edin, birazcık çocuklaşın ve sürekli yeniden okuyup yeni kelimeleri pekiştirin.
Yabancı radyolar dinleyin
Çizgi romanlar, dergiler ve gazeteler nasıl birçok insan okuyabilsin diye dil üzerine kuruluysa, bir dili dinlemek de beyninizi o dilin telaffuzlarına göre yapılandıracaktır.
Sabah, öğle akşam sunucularıyla rutin bir sıklıkta kelimeleri duymak demek dile aşina oldukça aksanınız kadar kelime dağarcığınızın da gelişmesi demektir. Öyle ki yayına bağlanıp kendi fikirlerinizi belirtecek hale bile gelebilirsiniz.
Yabancı televizyon izleyin
Televizyon kelime dağarcığınızı yalnızca pekiştirmez ayrıca üstüne de ekler ve bazı kültürel farklılıkları, imaları ve vücut dillerini de anlamanıza yardımcı olur. Bir dilde ya da kültürde el işaretleri kabul edilebilir ve anlamlıyken başka bir dilde oldukça bayağı olabilir, bunu aklınızdan çıkarmayın.
Ufak farklılıkları anlamanın bir diğer yolu da kendi anadilinizde hazırlanmış ve daha önceden izlediğiniz bir filmin dublajlı versiyonunu izlemek de olabilir.
Evinizdeki eşyaları etiketleyin
Buzdolabının kapısına üzerinde yabancı bir dilde buzdolabı yazan bir kâğıt yapıştırmak çocukça gelebilir fakat evin bazı yerlerine bilerek yapıştırılmış etiketlerin bir dili içselleştirmenizi ne kadar hızlandıracağını bilseniz şaşarsınız. Aynanızın dibine iliştirilmiş ayna kelimesinin karşılığı, kumandanın altında kumandanın ve köpeğinizin mama kâsesinin önünde köpek kelimesinin karşılığı. Daha fazla kelime öğrenme fırsatı bulmak için evinize şöyle dönüp baktığınızda iş daha da ilginçleşebilir.
Tatilde öğrendiğiniz dili konuşan bir ülkeye gidin
Bir dili öğrenmeye başladığınızda neden daha da derine dalıp hayatınızı idare etmek bu dili konuşmak zorunda kalacağınız bir yere tatile gitmeyesiniz? Bu sürecin adı Dil Banyosu. Neredeyse dünyanın her şehrine İngilizce konuşan birilerini bulmanız mümkünken, birkaç kilometre içeri daha kırsal bölgelere geçtiğinizdeyse yerel argoyu kullanmak zorunda kalacaksınız bu da oldukça eğlenceli bir deneyim olabilir.
Kasabalar ve köylerdeki yerliler yabancıları severler çünkü yerel ekonomiye döviz getirirler. Bu yüzden yerel bira aldığınız ya da yerel otellerde kaldığınız sürece size dille ilgili konularda yardım etmek için her şeyi yapacaklardır.
Bu da yalnızca tatilinizi daha güzel yapmayacak aynı zamanda dilinizi 1-2 hafta içinde inanılmaz geliştirecektir. Dil öğrenme deneyiminize uçağa biner binmez uçuş öncesi talimatları dinlerken başlayın!
İzel Ekin ALPAY
Proje Yönetimi Okulu Editörü
Kaynak: https://www.careermetis.com/ways-inject-foreign-language-daily-routine/
Arak yazıları ucuza çevirtip redakte etmeden yayınlayınca böyle oluyor işte.
Emeğe saygı :) arak demişsiniz ama kaynak vermişiz ve genç arkadaşlarımız çeviriyor ucuza da değil gönüllü olarak, eleştiriniz daha yapıcı olabilir, arak ve redakte etmek kelimelerinin anlamlarını umarım daha iyi analiz edersiniz :)