Ünlü Yazarların Önerdikleri En Etkileyici Kitaplar listemizde okumadığınız kitapları bulabilirsiniz. İsmi ne olursa olsun veya ne zaman olursa olsun bir kitabı hediye olarak almanın harika olduğuna şüphe yok. Peki ya hayatımızın akışını bir şekilde değiştiren ya da dünya hakkında düşünme şeklimizi değiştiren çok özel kitaplara ne dersiniz?
Pandemi döneminde hem ufkunuzu genişletecek hem de size farklı bir bakış açısı sunabilecek kitaplar okumak bu dönemi belki de daha hafif bir şekilde geçirmenize sebebiyet verebilir.
Biz bunun için yazarların önerdiği kitaplardan bir liste yaptık. Linklere tıklayarak kitapları satın alabilirsiniz. Keyifli okumalar.
Ünlü Yazarların Önerdikleri En Etkileyici Kitaplar
Flannery O’Connor- İyi İnsan Bulmak Zor
İyi İnsan Bulmak Zor, yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatının en ilginç isimlerinden biri olan ve “güney gotiği” diye adlandırılan akım içinde başarılı eserler veren Flannery O’Connor’ın on öyküsünü içeriyor. Tekinsiz bir atmosferin hâkim olduğu bu öykülerde, insan doğasının pek hoş olmayan ama bir o kadar da gerçek yönleri gözler önüne seriliyor. O’Connor’ın karakterlerinin çoğu sempati duyulamayacak kadar rahatsız edici, ama onları ilginç kılan tam da bu. İyi veya kötü diye sınıflandırılmaya şiddetle direnen karakterler söz konusu burada; ahlak terazisinde hangi kefenin ağır basacağını kestirmek kolay değil. Zira okuru bencilliğin, riyakârlığın, cehaletin ve hatta sırf zevk için yapılan kötülüğün dünyasına buyur eden O’Connor ahlak, dindarlık, iyi ve kötü gibi ikircikli konularda bildik klişeleri yerle bir ediyor ve neredeyse tedirgin edici, afallatıcı bir nesnellik sergiliyor. Grotesk karakterlerle dolu bu grotesk dünya, “karanlık”la yüzleşmekten korkmayan edebiyat severlere doyurucu bir okuma vadediyor.
Satın Almak İçin:
Philip Roth- Aldatma
Evli eşlerin birbirlerini aldatmasının arkasında; Jung’ın deyimiyle “karanlık oda”da neler var, eşler neden aldatır?
Peki aldatma nedir? Yeni bir dokunuşla günlük sıradan ilişkilerin boğuntusundan kaçış mı? Bireyin kendini arayış sürecinde “yaşanmazsa olmaz” bir uğrak mı? Haz, şiddet ve ihanetin tadıyla bezenmiş bir yasak meyve mi? Ego’nun bitip tükenmeyen isteklerinin bir sonucu mu? Aldatan neden haz duyar? Aldatılan neden acı çeker? Aldatma, aldanma mı yoksa? Times Literary Supplement tarafından yüzyılın en iyi yüz romanından biri seçilen Portnoy’un Feryadı’nın yazarı ve tutkuların parlak gözlemcisi Philip Roth, bu kitabında işte yukarıda sıralanan türden soruların peşine bütün dobralığıyla düşüyor. Aldatmanın sıcak olduğu kadar tedirgin dünyasını diyaloglardan oluşan sürükleyici bir üslupla aydınlatıyor. Romanın kahramanları olan kadın ve erkeğin sığınaklarında sürdürdükleri sakınımsız konuşmalar kitaba cüretkâr bir özellik kazandırırken, cesur okuru da söyleşiye davet ediyor. Erkek Londra’da yaşayan, orta yaşlı Amerikalı bir yazar. Kadın ise öfkeli, zeki, iyi bir öğrenim görmüş, etkileyici bir üslupla konuşuyor ve otuzlarında; yarı boyun eğerek ve aşağılanarak yaşadığı çekilmez evliliğini kabullenme çabası içinde. Erkek ve kadın sevişmeden önce ve sonra sürekli birbiriyle konuşur; birbirini, kendi iç dünyalarını anlamaya çalıştıkları bir ayna gibi kullanır… Konuşmanın boyutu öfkeli bir zihin karmaşasından; neşeli, kadere aldırış etmeyen geniş bir yelpazeye yayılır… Tek kelimeyle çarpıcı; kendi “yasaksever”likleriyle yüzleşmek isteyenler için.
Satın Almak İçin:
Erica Jong- Uçuş Korkusu
Pan Amerikan Havayollarının Viyana uçağında 117 psikanalist yolculuk ediyordu. İçlerinden en az altısı beni çözümlemeye uğraşmıştı. Yedincisiyle evlendim. Bu psikanaliz serüvenleri on üç yıl önce başlamıştı ama -belki doktorların beceriksizliğinden, belki de benim eşsiz direnme gücümden ötürü- sonunda uçağa binmekten büsbütün korkar olmuştum.
(Kitap’tan sf. 11)
Satın Almak İçin:
Jean Rhys- Dörtlü
1930’ların bohem Paris’inde kocası Stephan’la avare bir yaşam süren Marya, hayatında ilk defa kendini mutlu hissetmektedir. Bir sonraki günü asla düşünmeden yaşayan çiftin bu hayatı, Stephan’ın birden hapse atılmasıyla tepetaklak olur. Beş parasız ortada kalan Marya’nın yolu, kültürlü bir İngiliz çift olan Heidler’lerle kesişir. Genç kadın, misafir olduğu bu çiftin yanında, kendini içinden çıkılmaz bir ilişkiler sarmalında bulur.
Dörtlü, modern edebiyatın her dem taze kalan yazarlarından Jean Rhys’den, kendi hayatından renkler taşıyan bir ilk roman. Paris’in soğuk sokaklarından ve dumanlı kafelerinden geçerek gırtlakta düğümlenen, tutkuyla ve hüzünle örülmüş vurucu bir öykü.
“Rhys’in inatçı kadınları acınası ya da ümitsiz değildir, daha iyi bir hayat için mücadele ederler. Hayatın olmadığı yerdeyse, daha iyi bir ölümü ararlar.”
Paris Review
Satın Almak İçin:
Paul Kalanithi- Son Nefes Havaya Karışmadan
Otuz altı yaşında başarılı bir beyin cerrahı olarak yıllarını verdiği yüksek tıp ihtisasını tamamlayıp tam emeklerinin karşılığını almak üzereyken, dördüncü evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen Paul Kalanithi, kendini bir anda ölümle yüz yüze bulmuştu. Düne kadar ölümcül hastalıkları tedavi eden bir hekimken, bugün hasta yatağında yaşam mücadelesi veren kendisiydi. Karısıyla hayalini kurdukları ve ulaşmaya çok yaklaştıkları gelecek bir anda buharlaşıvermişti. Paul, herkesin bir başına yüzleştiği ve hiç kimsenin muaf olmadığı o en büyük eşitleyiciye birinci elden tanıklık etmek üzereydi. “Yaşayan her şey ölmeye mahkûmken, hayatı anlamlı kılan nedir?” Hayatı boyunca bu soruya kafa yoran Paul Kalanithi, yazdığı ilk ve son kitapta, insan hayatını ölüm ve yok oluş karşısında bile anlamlı kılan şeyin ne olduğunu sorgularken, her ikisini de bizzat tecrübe etmiş yetenekli bir yazarın gözünden doktor-hasta ilişkisine ışık tutuyor.
Satın Almak İçin:
Anita Loos- Erkekler Sarışınları Sever/ Profesyonel Bir Hanımın Öğretici Notları
İki kız arkadaşlar; Lorelei (sarışın) ve Dorothy (esmer); İkisi de Madonna kadar ‘maddi kızlar’; “Elinizin öpülmesi çok hoş olabilir ama elmaslı safirli bir bilezik sonsuza kadar kalır…”
“… ciddi ciddi feministler”
“… çünkü, yani, iki kızın birbirlerine arka çıkmalarından daha şahane bir şey olamaz bence.”
Bütün bu satırların yazarı Lorelei ise tam bir filozof; “Ona yani – ne de olsa – öyle değil mi, kuşların uygarlığın en yüksek aşaması olduğunu düşündüğümü söyledim. İşte bu yüzden Gerry bana benim küçük filozofum, diyor.”
Bu yüzden… Erkekler sarışınları sever!
James Joyce bu kitaba bayıldı, Saytayana “Amerika’dan çıkan tek gerçek felsefe kitabı” dedi. Siz okumak için ne duruyorsunuz?
Satın Almak İçin:
Mark Twain- Tom Sawyer
Tom Sawyer, ünlü Amerikalı yazar Mark Twain’in kendi hayatından izdüşümleri taşıyan bir macera romanıdır. Biraz romantik, biraz mizahi öğelerle süslü bu romanda, ilk bakışta, pek de örnek alınacak bir çocuğun maceraları anlatılmaz. Ancak Tom’un her güçlüğün üstesinden gelmeyi bilmesi, üstelik kendi hayatını yönlendirecek kararlar alması, kitabın sadece çocuklar tarafından değil, aynı zamanda büyükler tarafından da sevilen bir klasik olmasını sağlamıştır.
Satın Almak İçin:
Nathaniel Philbrick- Özgürlüğün Rehaveti
BMayflower’ın yolculuğu hakkında bir şeyler bildiğimi sanırdım. Ama o eski, su alan gemi 1620 yılı sonbaharında, New England sahillerine vardığında neler olduğunu keşfetmeye başlayınca fark ettim ki, birçok Amerikalı gibi, ben de ülkemizin hikâyesini asıl başlatan insanlar hakkında hiçbir şey bilmiyormuşum.
Hacılar ve Kızılderililerin ilk Şükran Günü kutlamaları hakkında sürekli anlatılan hikâye, Plymouth Kolonisi’nin tarihine haksızlık ediyor. Huzurlu bir işbirliğinin ilham verici bir tablosundan ziyade, Hacıların Amerika’daki ilk elli yılları daha çok heyecan dolu, trajik, kendine hizmet eden, cesur kişilerin elde ettikleri çok kıymetli barışı koruma çabalarıyla geçen, tutkulu zamanlardır. Fakat bu barış, sonunda o toprakların gördüğü en kanlı savaşlardan biriyle sonlanmıştır. İngilizler yıkıcı kayıplar vermişlerdir; öte yandan, onlara karşı ayaklanan Kızılderililer ise halk kimliklerini yitirmişlerdir. İlk Şükran Günü’nün hevesi, yerini topyekün savaşın dehşetine bırakmıştır.
Bağımsızlık Bildirgesi’nin imzalanmasından bir yüzyıl önce, Kral Philip Savaşı adındaki bu dönüm noktasıyla, Amerika toprakları ırkçılık, şiddet, dinsel kimlik anlaşmazlıklarıyla tanıştı ve yine bu olay sonrası keşfedilen ekonomik fırsatların cazibesi de batıya doğru acımasız bir hücumla sonuçlandı. Ancak, Hacıların da sonradan anladıkları üzere, savaş kaçınılmaz değildi. İki farklı halkın birlikte yaşamak için sarf etmeleri gereken zahmetli çabadan vazgeçtiklerinde kaybedilenlerin korkutucu boyutunu keşfetmek, onların çocuklarına ve torunlarına kalmıştı.
Amerikan topraklarına varışının üzerinden üç yüz yetmiş beş yıldan fazla süre geçtikten sonra, her gün daha da karmaşıklaşan, daha da tehlikelenen bir dünyada, Mayflower’ın hikâyesi bize hâlâ birçok şey öğretebilir.
Satın Almak İçin:
Louisa May Alcott- Küçük Kadınlar
Louisa May Alcott’ın 1868’de yayımlanan ölümsüz yapıtı Küçük Kadınlar’ın kuşaklar boyu her yaştan okuru büyülemesinde, aile hayatını idealleştirmesinin ve her çağda geçerliliğini koruyan evrensel temaları kucaklamasının rolü vardır kuşkusuz. Sevgi, dayanışma, ölüm, savaş ve barış, insanın kendi idealleriyle ailesine ve topluma karşı sorumluluğu arasındaki çatışma romanın başlıca temalarını oluşturur.
Erkek çocuğu gibi davranan yazar adayı Jo, güzel kıyafetlerin ve zenginliğin özlemini duyan Meg, narin ve kırılgan Beth, şımarık ve romantik Amy’den oluşan March kardeşler, Amerikan İç Savaşı sırasında New England’da ayakta kalmaya çalışırlar. Babaları savaştayken yoksullukla mücadele eden kızlar, kişilik olarak birbirlerinden farklı olsalar da ortak amaçları dini öğütlerin yol göstericiliğinde iyi birer insan olmaktır. Roman, kadınların dönemin katı toplumsal cinsiyet normlarının kendilerine dayattığı geleneksel rolleri benimsemek yerine hayata dair seçimlerini bizzat yapabileceklerini göstermiştir.
Satın Almak İçin:
E.B. White- Örümcek Ağı
“Ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum! Biri beni kurtarsın lütfen! Beni kurtarın n’olur!” Fern adında küçük bir kız, kardeşlerine göre çok daha zayıf doğan bir domuz yavrusunu ölümden kurtarır ve adını Wilbur koyar. Wilbur biraz büyüdüğünde çok güzel bir gri örümcek olan Charlotte’la tanışacağı çiftliğe gönderilir. Hemen arkadaş olurlar. Charlotte en sevdiği arkadaşını onu bekleyen talihsiz kaderden kurtarmanın bir yolunu bulmalıdır. Modern çocuk klasiklerinden Örümcek Ağı dostluk üzerine yazılmış en samimi hikâyelerden biri.
Satın Almak İçin:
Stephen King- O
Küçük bir Amerikan kasabası olan Derry’yi diğer kasabalardan farklı kılan şey, kanalizasyon mazgallarının altındaki dehlizlerde yaşayan, kendini kimi zaman kâbuslarda, kimi zaman da gerçek hayatta gösteren bir yaratığın, insanları kendi karanlık dünyasına çeken esrarengiz bir gücün varlığıdır. Bu korkunç yaratıkla uzun yıllar önce savaşıp ardından kasabayı terk eden ve kendilerine yeni bir hayat kurmuş olan yedi çocuk, artık birer yetişkin olmuş ve yaşadıkları dehşet dolu günleri unutmuşlardır. Ancak, anılarının derinliklerine gömülen yaratık yıllar sonra yeniden harekete geçince, onunla bir kez daha hesaplaşmak zorunda kalırlar. Geçmişte kalan kâbuslar, şimdiki zamanda korkunç bir gerçeğe dönüşmüştür artık.
Stephen King’in yazımını dört yılda tamamladığı ölümsüz baş yapıtının sansürsüz ve eksiksiz metnini okurken tam da Daily Express’in tarif ettiği gibi, kendinizi O’nun karanlık dünyasında hissedeceksiniz.
Satın Almak İçin:
Norton Juster- Hayalet Gişe Milo’nun Akılalmaz Serüveni
Milo çok sıkılan bir çocuk. Vaktini nasıl geçireceğini bilmiyor. Ama postadan gelen esrarengiz bir otoyol gişesi bütün hayatını değiştirecek. Gişe’den Beklentiler’in ötesine geçer geçmez Milo’nun hayatı o kadar değişecek ki sıkılmaya bile vakti olmayacak. 1961’den beri pek çok dile çevrilen Hayalet Gişe’yi siz de okuyun: Atlayın Milo’nun arabasına, Sözcükkent, Sayıkent ve öteki tuhaf diyarlardaki akılalmaz serüvenlerinde ona eşlik edin.
Satın Almak İçin:
Jim Harrison- Düşüş Efsaneleri
İnsanoğlu cennetten kovulunca başladı efsane.
“1914 Ekimi’nin sonlarında, üç erkek kardeş, atlarına binip Büyük Savaş için… askere yazılmak üzere, Montana Eyaleti’nni Choteau kasabasından, Güneybatı Kanada’daki Calgary’ye gittiler. Tek Darbe adındaki yaşlı bir Cheyenne de… onlara eşlik etti.”
ABD’de “yazınsal maço” ve “yazı’nın kovboyu” olarak da tanımlanan Jim Harrison’ın dev yapıtı “Düşüş Efsaneleri”, bu sözlerle başlıyor. Kıskançlık, öfke, aşk, intikam gibi, insanoğlunun evrensel ve temel duygularının tellerine dokunmayı başaran yürek burkucu bir epik. Çıplak, ham güzelliğiyle Montana; Fransa’nın kanlı savaş alanları; delirmiş bir dünyada adalet için savaşan insanlar… Bu kitapta yer alan öteki iki kısa romanla birlikte, kitaba adını veren bu güçlü öyküde, Harrison, aslına bakılırsa, çılgınca bir yaşama tutkusunu anlatıyor. “Cennetten kovulma” ve “Güz” anlamına gelen “Düşüş”le birlikte insanoğlunun günahla başlayan yeryüzü hayatının hamuruna karışmış olan acıyı anlatıyor. Ama zaten, “mutlulukla ilgili anlatılacak ne kadar az şey vardır”.
Satın Almak İçin:
Graham Greene- Meselenin Kalbi
İngiliz edebiyatının çağdaş yazarlarından Graham Greene’in başyapıt niteliğindeki eseri Meselenin Kalbi, savaş yılları sırasında bir sömürgede geçer. Romanın başkahramanı Scobie, savaş mağlubu Batı Afrika’da görev yapmakta olan dürüst bir komiser ve dindar bir Katoliktir. Scobie çok mutsuz olan karısını uzun bir seyahate göndermek için dürüstlüğünden ödün vererek borç almak zorunda kalır. Aldığı borç ve yaşadığı yasak aşkın ağırlığı altında ezilen, inançlarıyla yaşadıkları arasında sıkışan Scobie, bu çözümsüz sorunlarla baş etmeye çalışırken bir yıkılışa doğru sürüklenir.
“Scobie, kendi yarattığını sevecek kadar insanca duyguları olan bir Tanrı’ya inanabilirdi ancak.” Romanın kahramanına ilişkin bu sözler, Katolikliği benimsemiş olan Graham Greene’in sancısını da özetlemektedir. Batı Afrika’nın her daim yağmurlu ve puslu havasını eşsiz bir resim gibi çizen yazarın bu büyük anlatısını Mîna Urgan’ın çevirisiyle sunuyoruz.
Satın Almak İçin:
Jack Higgins- Hitler’in Günlüğü
İkinci Dünya Savaşı’nın bitimine yakın bir zamanda Hitler, o güne kadar sakladığı günlüğünü ölümünden sonra koruma altına alması amacıyla genç yardımcısı Baron von Max Berger’e teslim eder. Von Berger, savaş zamanında Hitler ve Roosevelt arasında gerçekleşmiş olan buluşmayı ortaya çıkaran bu mirası dünyanın en zengin ve güçlü adamlarından biri olmak yolunda kullanacaktır. Hitler’in Günlüğü, çeşitli entrikalar ve yüksek gerilimli bir aksiyonun yanı sıra, Jack Higgins’in usta kaleminin yarattığı karanlık ve sürprizlerle dolu tiplerle bezeli bir roman.
Satın Almak İçin:
Enid Blyton- Adada Macera
Dünyanın en popüler gençlik edebiyatı yazarlarından Enid Blyton’dan heyecanla dolu, hepimizi ele geçirecek bir seri daha!
Adada macera ile başlıyor!
Philip, Dinah, Lucy-Ann ve Jack için Cornwall’da tatil, tam da iple çektikleri türde bir şeydi ta ki gizemli Gloom Adası’nda fena halde uğursuz olayların yaşandığını fark edene kadar.
Ama işte gelin görün ki, terk edilmiş bakır madenleri ve denizin altındaki gizli tünellerde kendilerini bekleyen tehlikeli serüvene hiç mi hiç hazırlıklı değillerdi.
Satın Almak İçin:
Rosemary Sutcliff- Kartal
Roma tarihinin en gizemli olaylarından biri…
Sisli Kuzey Britanya topraklarında kaybolan ve bir daha haber alınamayan Dokuzuncu Lejyon’un sırrı…
Ve bu sırrı çözmek için yola çıkan iki adamın sımsıcak dostluk öyküsü…
“Kartal”, bir zamanlar Dokuzuncu Lejyon’un sembolü ve onuruydu. Şimdiyse yalnızca ağızdan ağıza dolaşan bir söylentiden ibaretti.
Marcus, idealist bir Romalı olarak Kartal’ı bulmak istiyordu. Ama bir sebebi daha vardı..
Son yolculuğunda Dokuzuncu Lejyon’a, babası komite etmişti…
Kartal, tüm dünyada,yaklaşık elli yıldan beri, hem gençler hem de yetişkinler tarafından, merak ve beğeniyle okunuyor.
Satın Almak İçin:
Lillian Faderman- Erkek Aşkının Ötesinde
Lillian Faderman romanları, dava tutanakları, aşk mektupları ve pornografi yazını gibi çok çeşitli kaynaklara dayanarak, yüzyıllar boyunca kadınların konumunda ve kadınlar arası aşkta meydana gelen değişimleri çarpıcı biçimde sergilemektedir. Faderman kadınların aynı-cins aşkı ile kadın cinselliği konusunda sürekli değişen kurumlar arasındaki o parmak basılması güç ilişkiyi araştırıyor. Ayrıca, yeni gelişmeye başlayan feminist değerlerin, kadınların birbirine tutkularında ve erkeklerin bunlara gösterdiği – küçümsemeden hayranlığa ve sonra tiksintiye uzanan- tepkilerinde her zaman önemli bir rol oynadıklarını gösteriyor. Erkek Aşkının Ötesinde gürültüsüz ve devrim yapmış, ilk baskısından bu yana bu konudaki bütün çalışmalara temel oluşturmuştur. Kitap, tarihin unutulmuş ve göz ardı edilmiş parçacıklarından parlak bir bütün örmektedir. Kadın ya da erkek bu çalışmayı okuyan kimse, kitabın duyarlılıklarının etkisinden kaçamayacaktır.
Satın Almak İçin:
Sevgi Bayraktar
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı
Kaynakça
https://www.readitforward.com/essay/25-authors-best-books-theyve-ever-received/