Genellikle pratik yapmak mükemmelliği de beraberinde getirir fakat konu özgeçmişinizi hazırlamak olduğunda titiz bir düzenleme sizi kusursuz bir özgeçmişe götüren şeylerdir.
Bununla birlikte, özgeçmişinizi daha iyi bir hale getirmenin kusurlarınızı ve eksikliklerinizi görebilmek için eşsiz bir lens kullanımı gerektirdiğini unutmayın.
Birçok çelişkili önerme ve nasıl bir özgeçmişin işi almanızı sağlayacağı genel yanlış anlamalardan dolayı özgeçmişinizde ne değiştireceğinizi veya değiştirmeye nereden başlayacağınızı kesin olarak bilmek bile zor.
Özgeçmiş düzenleme sürecinde ortaya çıkan belirsizliklerin gizemini gidermek için bu aşamada neyi yapıp neyi yapmamanız gerektiğini belirten bazı noktaları dikkatle seçerek sizler için derledik.
Öncelikli olarak en etkileyici ve işle alakalı olan başarılarınızı listeleyin.
Özgeçmişinizin farklı bölümlerini, aklınıza geldiği gibi düzensiz bir şekilde yazmak her zaman uygun değildir.
Bunun yerine, özgeçmişinizin başına en etkileyici başarılarınızı yazın. Bu sayede işe alım müdürü özgeçmişinizi okumaya başlar başlamaz, yazdıklarınız müdür üzerinde harika bir izlenim bırakacaktır.
Başvuru sahibi takip sistemleri için özgeçmişinizi en uygun hale getirin.
Özgeçmişiniz ne kadar göze hitap etse de, geçmiş başvuru sahibi takip sistemlerine erişmekte zorluk çekebilirsiniz. Bu özgeçmiş robotları büyük işyerleri – kimi zaman da küçük olanlar- tarafından, ilk alım sürecinde niteliksiz adayları ayıklamak için kullanılır. Özgeçmişinizin iş tanımına ne kadar uyduğuna ve önceden tanımlanan özelliklerin ne kadarını karşıladığınızı puanlayarak çalışırlar.
Bu robotları geçmek/alt etmek/yenmek için bazı yaygın olan taktikler vardır. Örneğin; uygun anahtar kelimeleri kullanmak, özgeçmişinizi uygun bir biçimde düzenlemek ve standartlaştırılmış başlıkları kullanmak.
Sosyal becerilerinizi özgeçmişinize eklemeyi unutmayın.
Özgeçmişinizi hazırlarken ilk taslakta sosyal becerilerinizi eklemeyi unutabilirsin ancak sosyal becerilerinizden bahsetmek önemli bir detaydır. Sosyal beceriler işverenlerin adaylarda baktığı iletişim, problem çözme ve ekip çalışması gibi yeteneklerden oluşur. Sosyal becerilerinizi “Yetenekler” kısmında yazmasanız bile, özgeçmişinizde yazdığınız maddeler bu özelliklere sahip olduğunuzu ima edecek şekilde yazılmalıdır.
Özgeçmişinizi farklı işler için yeniden düzenleyin.
Özgeçmiş düzenlemek bir kerede olacak iş değildir. Aslında çoğu zaman elinizin altında birden daha fazla özgeçmiş olması daha iyidir çünkü böylece başvurduğunuz işe en uygun olan özgeçmişinizi sunabilirsiniz. Bu nedenle, profesyonel özgeçmiş yazarları genellikle tek bir müşteri için birden fazla özgeçmiş hazırlar.
Örneğin, hem finans hem de muhasebe alanında deneyime sahip olduğunuzu varsayın, ancak şu anda sadece finansla ilgili bir işe başvuruyorsunuz. Gönderdiğiniz özgeçmişte muhasebe deneyiminizi önemsizmiş gibi göstererek ve finansla ilgili başarılarınızı vurgulayarak kesinlikle daha güçlü bir izlenim bırakacaksınız.
Özgeçmişinizi bir sayfaya sığdırmaya çalışın.
İlk taslağınızda, özgeçmişiniz genellikle bir sayfa uzunluğunda değildir. Bu durumun güzel ve şık olduğunu belirten bazı yazılar okuyabilirsiniz ancak 15 yıllık iş tecrübesi olmadıkça, iş arayan insanlara daima özgeçmişlerini tek bir sayfaya sığdırmak için çaba harcamasını öneririm. Sonuçta neden özgeçmişinizin uzunluğunu dert eden bir işe alım müdürünü rahatsız etmek gibi gereksiz bir risk alıyorsunuz?
Kuşkusuz, bazen özgeçmişinizi doğru şekilde hazırlamanız zor. Belki sayfayı doldururken sorun yaşayabilirsiniz çünkü iş tecrübeniz ya çok azdır ya da yoktur. Eğer yoksa, okulda aldığınız en etkileyici dersleri ekleyebilirsiniz veya özgeçmişinizin en başına hedeflerinizi belirten kısa bir yazı yazabilirsiniz.
Herşeyi Cv’ye Yazmayın.
Akıllarda soru işareti bırakmamanız harika bir şey olsa da, herkes zaten Microsoft Word ve Outlook ile deneyime sahip olduğunuzu varsayıyor. Hayatınız boyunca İngilizce konuşulan bir ülkede çalıştıysanız İngilizce bildiğinizi söylemenin de bir anlamı yok. Bunun yerine, çok daha etkileyici olan daha teknik becerileri özgeçmişinize ekleyin. İkinci bir yabancı dil biliyorsanız bunu belirttiğinizden emin olun çünkü son zamanlarda şirketlerin sevdiği, aranan bir yetenek.
Fotoğraf ve renk seçimlerinizde fazla iddialı olmayın.
Moda ve grafik tasarımı gibi estetikle ilgili bir sektörde olmadığınız sürece, temel özgeçmiş şablonuna bağlı kalmanız genellikle daha iyidir.
Birkaç nedenden dolayı bu doğrudur. Bunlardan biri, işe alım müdürleri standart özgeçmiş formatlarını görmeye alışkındır. Farklı bir düzende hazırlanmış bir özgeçmişe alışmak için fazladan zaman harcamak istemezler. Dürüst olmak gerekirse, bazı işe alım müdürleri sektördeki formata uygun yazılmamış özgeçmişleri okumaya tenezzül bile etmezler. Özgeçmişlerin tek tip ve bir öneminin olmadığını varsayarlar.
Her şeyden önce özgeçmişlerin, özgeçmiş robotlarını tatmin etmesi gerektiğini unutmayalım. Tahmin edebileceğiniz gibi, robotların bir kalbi yok ve güzel renkleri veya estetik algısını pek umursamazlar. Aslında, özgeçmişinizi işlemden geçirirken sorun yaşayabilirler ve bu durum işe alımın ilk aşamasını geçme şansınızı büyük ölçüde azaltabilir.
Zayıf yönlerinizin altını çizen fiiller kullanmayın.
Bir grup çalışmasının idare edilmesine “yardımcı olmadınız.” O grup çalışmasına liderlik ettiniz.
Yardım ve destek gibi zayıflık belirten fiilleri kullanmaktan kaçınırken, madde başlangıçlarında daima daha güçlü ve daha etkili fiiller kullanmaya çalışın.
Tutarsız olmayın.
Bunu her zaman görüyorum. Özgeçmişinizde yazdığınız maddelerin her biri bir fiille başlar ancak aniden, bir yerdeki tek bir madde, bir isimle kendini başlatmanın uygun bir yol olduğuna karar verir. Çok önemli bir iş gibi görünmese de, personal alma memuru bu tutarsızlıklar karşısında küplere binebilir ve bu işe uygun bir aday olmadığınız sonucuna varır. Tutarlı olmayı unutmayın. Gerçekten isterseniz aslında hiç de zor değil.
Son okumasını yapmak için birinden yardım istemeyi unutmayın.
Özgeçmişinizi düzeltip daha iyi hale getirmek sizin yararınıza olacaktır. Şimdi aile üyelerinizin ve arkadaşlarınızın yardım etmesine izin verin. Profesyonel yazarlar yazım hatalarını düzeltmek ve eserlerinde değişiklik yapmak için editörlere sahipken, siz de bu şekilde yapmalısınız.
Bazen yazdıklarınızın mantıklı geldiğini düşünmek kolay çünkü sonuçta siz yazmışsınız! Ancak ne yazık ki, hepimiz bazı hatalar yapmaya ve kendimizin yakalayamayacağı ve düzeltemeyeceği yazım kararları vermeye meyilliyiz. Bu nedenle asla bu son adımı atlamayın. Belki sadece en önemli olan bu olabilir!
Selen Yalılı
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı