Pelin Maden: Merhabalar, öncelikle röportajımıza vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Bizlere biraz kendinizden ve Narköy’ün kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
Ozan Kuşçu: Narköy bir hayaldi. Annem Nardane Kuşcu’nun öncülük etmesiyle başlayan bu hayal, tüm aile fertlerinin uzmanlık alanlarında görev almasıyla beraber gerçeğe dönüştü. Ben işlerin kurumsal eğitim, yönetim ve danışmanlık bölümünde, eşim finansman ve idari işlerde, kız kardeşim mimari tasarım ve uygulamalarında, babam teknik işlerde, annem de organik tarım çiftliğinde. Hepimiz en iyi bildiğimiz işi en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Kuruluş aşaması özverili bir süreç oldu bizler için. Ailenin bugüne kadar olan tüm tasarrufları bu hayalin gerçekleşmesi için yatırıma dönüştü. Yaklaşık 3 mio USD tutarında bir yatırım yaptık. Ekolojik ve sürdürülebilir mimari tasarıma ve uygulamalara sahip, ülkemizin ilk oteli olmasından dolayı gurur duyuyoruz. Yurtiçinden ve dışından birçok uzmanla çalıştık bu süreçte. Dış cepheden, konumlandırmadan, odaların iç tasarımlarına kadar her şey ayrıntılarıyla düşünüldü. 80 dönüm arazide organik tarım yaparak elde ettiğimiz ürünlerle, misafirlerimize yılın her günü farklı ve sağlıklı lezzetler sunmaya gayret ediyoruz. 35 kişilik bir ekip topraktan masaya gelene kadar her kademede çok ciddi bir emek harcıyor bugün ve sonuç bizi çok mutlu ediyor.
PM: Narköy’de sürdürülebilir eğitim merkezi, otel ve organik tarım çiftliği adına yaptığınız faaliyetler nelerdir?
OK: Narköy, Nar eğitim ve danışmanlık merkezinin bir markası aslında. 14 yıldır eğitim sektörünün içinde faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’nin büyük kurumlarıyla yıllardır iş ortaklığı yapıyoruz. Sınıf içi eğitimlerde gördüğümüz ihtiyaçlar Narköy’ün eğitim modelini oluştururken bize çok ışık tuttu. Deneyime ihtiyaç vardı, hayatın içinde, doğanın içinde. Doğa gerçek bir öğretmen aslında ve biz büyük şehirlerde her geçen gün doğadan uzaklaşıyoruz. Burada ormanın içinde açık sınıfımız var, çok keyifle eğitimler yaptığımız. Çiftlik hayatını öğrenirken aslında iş hayatına dair de farkındalık geliştirdiğimiz, öğrendiğimiz çalışmalar da yapıyoruz. Sadece eğitim amaçlı gelen kurumsal firma çalışanları için değil, münferit gelen otel misafirleri için de burada her an doğadan, hayvanlardan, yaşamdan yeni bilgiler almak mümkün.
Organik tarım çiftliğimizden atalık tohumlarda mevsime ve iklime uygun olarak ekim, dikim ve hasat sürekli yapılmakta. Çiftlik hayatı 7/24 çalışmayı gerektiren oldukça zorlu ama bir o kadar keyifli. Hastalıklarla doğal yollarla mücadele etmek hiç kolay değil ama yediğimiz gıdaların damakta bıraktığı o tat paha biçilemez. Sadece bizler için değil, bizden sonra gelecek nesiller için de bu çiftlikte çok kıymetli bir miras var. Özellikle annemin gençlik yıllarından beri merakı olan atalık tohumlar için, burada özel bir tohum bankası oluşturduk. Otele gelen misafirlerimiz, bu alanı gezip tohumlar hakkında bilgiler alıyor, ineklerden süt sağıyor, ekmek ve peynir yapımı atölyelerine katılabiliyorlar. İsteyenler ekim, dikime yardımcı oluyorlar. Yaşayarak, deneysel öğrenmeyi Narköy’ün her alanında elimizden geldiğince gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
PM: Gerçekten doğadan ilham almanız ve doğa ile iç içe bir hayat sürdürmeniz takdire şayan. Özellikle günümüzde bunun eksikliği oldukça hissediliyor, binalar, gökdelenler arasında yaşarken farkında olmuyoruz ama doğayla gittikçe bağlarımız kopuyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz?
OK: Büyük şehirlerde yeşile hepimiz hasret kalıyoruz haklısın. Bizim amacımız şehir hayatı ile kırsal arasında bir köprü olabilmek aynı zamanda. Ya o ya bu değil, hem o hem bu olabilir aslında. Mevcut durumda elimizden gelenin en iyisi yapmak hepimizin görevi, yediğimiz meyvelerin çekirdeklerini doğaya, apartmanımızın bahçesinde bile, dönüştürmeye başlayabiliriz. Şikayet etmek yerine arzu ettiğimiz dünya için küçük adımlar atmalıyız. Hepimiz kendi etki alanında bunu yapabilse, çok daha güzel bir çevrede yaşayabileceğimize inanıyorum.
PM: Zaman içinde bir çiftlikten çok hem yöre halkına istihdam sağladınız hem de çevrede yaşayan hayvanlara yuva oldunuz. Çiftlikte bir gününüz nasıl geçiyor?
OK: Açıkçası ben her günümü burada geçiremiyorum. Biraz önce bahsettiğim şehir ile kırsal arasındaki köprü benim için de geçerli. Burada olduğum günlerde hem çalışıp hem dinlenebiliyorum aslında. Özellikle sabahları erkenden uyanıp havayı içine çektiğinde aradaki farkı çok daha net anlayabiliyorsun. Sabah yürüyüşünü çok seviyorum, eğitimim varsa ön hazırlıkları kontrol ediyorum, arada hamaklarda dinleniyorum, gün batımında sadece ufka bakmayı, yemek sonrası gitar çalıp söylemek de buradayken severek yaptıklarımdan.
PM: Çiftlikte yaptığınız organik tarıma ek olarak, “tohum bankası” olarak adınızı duyurdunuz ve ödüller aldınız. Gelecekte yapmak istediğiniz faaliyetler nelerdir?
OK: Biz Narköy’ün deneyim ve eğitim odağını mevcut mekanlarımızı değerlendirerek geliştirmek istiyoruz. Örneğin bu sene eski ahırımızı çok keyifli bir sanat atölyesine çevirdik. Yine arazinin eski sahiplerinden kalan yıkık bir binamız var, onu da önümüzdeki yıl çocukların, gençlerin doğadan örnekler alıp inceleyebilecekleri biz bilim merkezi ve gözlem evine dönüştürmek istiyoruz.
PM: Yurtiçinden gelen birçok gönüllünün yanı sıra farklı ülkelerden gelen gönüllüleri de misafir ediyorsunuz. İzlenimleriniz nasıl ve gönüllü olarak gelmeyi düşünen arkadaşlara neler söylemek istersiniz? TaTuTa aracılığıyla gelen gönüllüleri burada neler bekliyor?
OK: Gönüllülerimiz Narköy’e büyük değer ve zenginlik katıyor. Aslında Narköy’ün ana öğelerinden olduğunu söyleyebiliriz bu dostlarımızın. Bu arkadaşlarımızı geldiklerinde bir aile ortamı bekliyor. Beraber çalışıyor, beraber yiyip/içip, eğleniyoruz. Çok çalışacakları kesin ama bir yandan da ekolojik kültür ve organik tarıma dair çok şey öğrenecekler. Ve tabii kendi uzmanlık alanlarında Narköy’e ve diğer gönüllülere de çok şey öğretecekler.
PM: Keyifli röportaj için sizlere tekrardan teşekkür ederiz. ABprojeyonetimi.com ailesi olarak her projenizde destek verdiğimizi bilmenizi isteriz.
OK: Ben teşekkür ederim :)
Çiftliğin faaliyetlerini yakından takip etmek isterseniz;
Narköy | Ecological Hotel and Education Center: http://www.narkoy.com/