BlogKişisel Gelişim & Verimlilik

Ölmeden Mutlaka Okunması Gereken Kitaplar

Kitap listeleri genelde okunması gereken kitaplar üzerinden gidiyor ve biz de sizlere hem yurtdışındaki hem de yurtiçindeki listelerde ön plana çıkan kitaplardan bir liste hazırladık! Listemizdeki birçok kitabı okuduğunuzu tahmin ediyoruz ama gözünüzden kaçmış olan kitaplar varsa mutlaka edinin ve en kısa zamanda okumanızı tavsiye ediyoruz!

Ölmeden Mutlaka Okunması Gereken Kitaplar

Hobbit

Kitaplarında hayal gücünün büyük eseri olan Orta Dünya’yı konu alan usta dilbilimci J.R.R Tolkien, Hobbit’te okurları tüm olayların başlangıcına götürüyor. Yayımlandığı 1937’den bu yana etkisini yitirmeyen eser, daha sonraları Yüzüklerin Efendisi serisi ile daha büyük bir üne kavuşuyor.

Tolkien’in müthiş yaratıcı zekası ile kurgulanan Hobbit, okuyucuları bilinen insan ırkının dışında cüceler, Elfler, Orglar, büyücüler, ejderhalar ve Goblinler gibi çeşitli ırklar ile tanıştırıyor. Orta Dünya’nın kaderini belirleyecek olan savaşın olağanüstü bir kurgu ile işlendiği bu roman, sizi de etkisi altına alacak ve macera dolu bir dünyaya yolculuğa çıkaracak.

Satın Al

Anne Frank’ın Hatıra Defteri

Henüz küçük bir çocukken İkinci Dünya Savaşı’nın acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan Anne Frank, 12 Haziran 1942’de günlük tutmaya başladı. Bu tarih, onun doğum günüydü ve günlüğü de yeni yaşına adanmış bir hediye… Sürgündeki Hollanda hükümetinin Kültür ve Bilim Bakanı Bolkenstein’ın radyoda yaptığı bir konuşmayı dinleyene kadar, sayfaları yalnızca kendisi için doldurdu. Bakan konuşmasında, gelecek kuşakların savaşın dehşetini anlayabilmesi, Almanların zulmüne şahitlik edilebilmesi için kayıt altına alınmış tüm belgelerin yayımlanması gerektiğini ifade ediyor, buna örnek olarak günlükleri gösteriyordu. Artık savaştan sonra bir kitap yayımlama hayalleri kuruyordu Anne, günlüğü de temel taşı olacaktı. Ne var ki henüz on beş yaşındayken, Bergen-Belsen toplama kampında hayatını kaybetti.

“Tüm zamanların en önemli kitaplarından biri.”  -The Guardian

Satın Al

Charlotte’un Sevgi Ağı

Çocukluğunuzda okumadıysanız mutlaka okumanız gereken kitaplardan biri! Eğer okuduysanız mutlaka yine okumalısınız :)

Ahırın tavanında, Charlotte`un ağının üzerinde sözcükler vardı. Bu sözcükler, domuz Wilbur ve Wilbur`u çok seven Fern`in duygularım anlatıyorlar. Onlar sevgilerini milyonlarca okuyucuyla paylaştılar.

Ahırdaki yaşam, espirili ve bilgece bir dille bilinmeyen bir dünyayı gözler önüne seriyor.
– The New Yorker

Satın Al

Dune – Frank Herbert

Dune, Amerikalı yazar Frank Herbert tarafından Analog dergisinde iki ayrı bölüm olarak yayımlanan 1965 çıkışlı bilimkurgu romanıdır. 1966’da Roger Zelazny’nin Bu Ölümsüz kitabıyla beraber En İyi Roman Hugo Ödülü’ne lâyık görüldü ve En İyi Roman Nebula Ödülü’nü kazandı. Beyazperdeye de aktarılan roman tüm zamanları en çok okunan bilim kurgu kitaplarından biri oldu.

Kitabı Satın Almak İçin Tıklayınız

Fahrenheit 451 – Ray Bradbury

Hugo En İyi Roman Ödülü Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü yanı sıra birçok ödüle sahip Fahrenheit 451 birçok otorite tarafından en iyi 5 bilim kurgu kitabı arasında gösterilmektedir. Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun *iyi edebiyat* da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtı.

Kitabı Satın Almak İçin Tıklayınız

1984 – George Orwell

1984 kitabı günümüzde otoriterliğin ve baskı uygulamalarının en çok atıf yapıldığı kitaplardan biri. Kitapta geçen uygulamalar ve hikaye ütopik gözükse de hayatımıza baktığımızda benzerlerini görmeye başladığımızı söyleyebiliriz. George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.

Kitabı Satın Almak İçin Tıklayınız

Kitap Hırsızı

Markus Zusak’ın, 2. Dünya Savaşı Almanya’sında yaşayan küçük kız çocuğu Liesel Meminger’in uzun süre hafızalardan silinmeyecek ilginç hikâyesi.

“Hayatınızı böylesine derinden etkileyen başka bir kitaba daha rastlamamışsınızdır. Muhteşem!”
GoodReads

“Bu unutulmaz hikâye kalbinizi çalacak!”
The New York Times

Satın Al

İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens (1812-1870): Viktorya Dönemi İngilteresi’nin en önemli romancısı kabul edilen Dickens orta sınıf bir ailenin çocuğuydu.

On iki yaşındayken ailesinin dara düşmesi sonucu bir fabrikada çalışmaya başladı ve romanlarında büyük bir isabetle aktardığı işçi sınıfının hayatını gözlemleme fırsatını elde etti. Son romanlarından İki Şehrin Hikâyesi Fransız Devrimi’nin şiddet ve coşku atmosferini Paris ve Londra ekseninde ele alır. Aristokrasinin halka zulmünü de, devrim yanlılarının, intikam dürtüsüyle kirlenmiş adalet anlayışını da reddeden bir insanlıkla yazılmış, aşk ve fedakârlığın giyotinin gölgesinde bile yeşerttiği hayatın romanıdır. Eser yayımlandığı 1859 yılından beri dünya çapında sayısız okura ulaşmıştır.

Satın Al

Macbeth

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren bu efsanevi yazar, büyük olasılıkla 1606 yılında yazdığı Macbeth’le “yükselme arzusu ve politik hırsın” kişiyi neye dönüştürebileceğini dünü, bugünü ve yarını kapsayacak bir derinlikle öngörmüştür.

Satın Al

Frankenstein Mary Shelley

Doğanın ve yaşamın sırrına vakıf olduğunu düşünen genç bilim adamı Victor Frankenstein ceset parçalarından bir canavar yaratır. Victor’un denetiminden çıkan canavar sevgisizlikten ve kimsesizlikten yakınacak kadar “insanlaşır” ve yaratıcısından ona bir eş yaratmasını ister. Victor’un bu noktadaki tercihi kendi yarattığı canavarla yüzleşmekten kaçınan bütün bir insanlığın trajedisine dönüşecektir. Sinemadan tiyatroya, popüler diziden karikatüre birçok modern sanat dalında bir arketip haline gelen Frankenstein 1818 tarihli ilk basımıyla Türkçede.

“Frankenstein’ın canavarı hâkim sınıflar için tüm insanların eşit olduğu düşüncesine razı gelmenin ne kadar güç olduğunu anlamamızı sağlar. Frankenstein’ın icadı kapitalist üretim sürecinin göz alıcı bir metaforudur.”

Satın Al

Alice Harikalar Ülkesinde

Alice Harikalar Ülkesinde, en çok okunan çocuk romanlarından biridir. Tanınmış bir matematik profesörü olan ve Lewis Carroll takma adını kullanan Charles Lutwidge Dodgson tarafından kaleme alınmıştır. Çocuklar için yazılmış olmasına rağmen her yaştaki insanın ilgisini çekmiş, pek çok sanatçıya ve sanat eserine esin kaynağı olmuştur. Roman, piknik yapmakta olan Alice’in beyaz bir tavşanın arkasından gitmesi ve tavşanın girdiği deliğe bakarken içeriye düşmesiyle başlar. Küçük delik bir anda büyür ve Alice kendisini bir düşler ülkesinde bulur. Alice’in olağanüstü serüveni böylece başlar.

Satın Al

Soğukkanlılıkla

“İnsan bir hiçti, bir toz bulutu, gölgeler tarafından yutulacak bir gölge.”

1959 yılının sonbaharında bir gece, ABD’nin Kansas eyaletinin küçük bir kasabasında yaşayan bir aile kendi evlerinde canice katledilir. Kasaba sakinlerinin yaşamları derinden sarsılmış, iz süren polisler bu cinayetleri anlaşılır bir neden olmaksızın işlemiş gibi görünen katillerin peşine düşmüştür. Soğukkanlılıkla, Truman Capote’nin bu katliamı ve sonrasını bir cerrahın dikkat ve özeniyle incelediği eseridir. Yazarının, “kurmaca olmayan roman” olarak tanımladığı bu metin, gelmiş geçmiş en önemli gerçek suç metinleri arasında anılmakla kalmaz, modern Amerikan edebiyatının başyapıtları arasında yer alır.

“Amerika’da suça dair yazılmış en iyi belgesel anlatı… Kanınızı donduruyor ve zihninizi çalıştırıyor… Sinir bozucu.”

New York Review of Books

“Felaketlerle yoğrulmuş çağımızın trajediye hâlâ müsait olduğunu gösteren bir başyapıt.”

New York Times

Satın Al

En İyi Kitap Okuma Uygulamaları

Anna Karenina

Anna Karenina, 19. yüzyıl Rus toplumunun ruhsal dalgalanmalarına çarpıcı bir aşk ve ihanet anlatısıyla ışık tutan bir başyapıt.

Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina’nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur. Ağabeyi ile yengesinin aralarını düzeltmek için gittiği Moskova’da yakışıklı ve genç kont Vronski ile tanışması, Anna’nın hayatında dönüm noktası olur. Tolstoy, Anna Karenina’da sıradışı bir gözlem gücü ile aşk, evlilik, ihanet gibi temaların izini sürerken roman sanatına yepyeni ve uzun soluklu bir boyut katar. Modern dünya edebiyatının otoritelerince gelmiş geçmiş en iyi romanlardan biri olarak kabul edilen Anna Karenina, güncelliğini daima koruyacak bir eser.

“Anna Karenina dünya edebiyatındaki en büyük aşk hikâyelerinden biri. Tolstoy’un kusursuz üslûbunun büyüsü her sayfada hissediliyor.”

-Vladimir Nabokov-

Pi’nin Yaşamı

Bir yük gemisinin trajik şekilde batmasının ardından, bir filika uçsuz bucaksız, vahşi Pasifik Okyanusu’nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın, hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Ve roman asıl bundan sonra başlar. Pi’nin açlık, susuzluk, soğuk, sıcak ve en önemlisi korkuyla mücadele ettiği günler boyunca gösterdiği direnç ve inanç okunmaya değer çünkü.

Yann Martel’in akıllara durgunluk veren bir hayal gücüne sahip romanı, okuyucusunu hem şaşkına çevirecek, hem de ona büyük bir haz verecek yazınsal nitelikler taşıyor. Gerçek bir anlatım harikası olan bu kitap, kahramanlarından birinin de dediği gibi, Tanrı’ya inanmanızı sağlayacak.

Satın Al

Notre Dame’ın Kamburu

Victor Hugo (1802-1885): Fransız edebiyatının en ünlü yazarlarından biri olan sanatçı, edebi ününü şiirleri ve oyunları ile kazandı. Romantik akımın en tanınmış adları arasında yer aldı. Toplumsal sorunlar ve politikayla yakından ilgilendi, 1848 ayaklanmalarının ardından Kurucu Meclis’e katıldı, daha sonra milletvekilliği yaptı, l’Evénement adlı bir gazete çıkardı. 1852’de Louis Bonaparte’ın imparatorluğunu ilan ettiği hükümet darbesine karşı çıktığı için sürgün edildi. Cezası 1859’da sona erdi, fakat imparatorluk yıkılana kadar gönüllü olarak sürgünde kaldı, 1870’de Fransa’ya döndü. 1871’de Paris Komünü’nü desteklemese de komüncüleri savundu. 1831 yılında yayımlanan romanı Notre Dame’ın Kamburu klasik edebiyatın şaheserleri arasında yer alır.

Satın Al

Sonsuzluğun Tarihi

Bu sayfalara adını veren o sıra dışı “sonsuzluğun tarihi” hakkında çok az şey söyleyeceğim. Zaman bizim açımızdan bir sorundur; sarsıcı ve talepkâr bir sorun, belki de metafiziğin en can alıcı sorunu; sonsuzluksa bir oyun ya da yıpranmış bir umut. Farklı anlarda farklı yerlerin işgal edilmesi –yani hareket– zaman olmaksızın kavranamaz. Aynı şekilde, farklı anlarda, aynı yeri işgal etmek anlamına gelen hareketsizlik de öyle. Sayısız şairin özlemle yanıp tutuştuğu sonsuzluğun bizi en azından kaçamak tarzda olsa da ardışıklığın baskısından kurtaran maharetli bir aygıt olduğunu nasıl hissedemedim?

Borges’in sanattaki zaferi entelektüel bir çıkmazı kendisiyle savaştırarak insanlık adına yeni bir ürün ortaya koyması.

Satın Al

Döşeğimde Ölürken

20. yüzyılın büyük modernist romancılarından William Faulkner’ın yazım tekniğinde radikal bir yeniliği temsil eden, benzersiz bir yapıt. Ölüm döşeğinde olan Addie, kırk mil uzaklıktaki Jefferson mezarlığına, ailesinin yanına gömülmeyi vasiyet eder. Addie’nin tabutunu bir katır arabasına yükleyen Bundren ailesi, sıcakla ve sellerle boğuşacakları uzun bir yolculuğa çıkar.

Döşeğimde Ölürken, on beş farklı anlatıcının ağzından anlatılan elli dokuz bölümden oluşur. Ailenin öfke, üzüntü, endişe ve tutku dolu serüveni karakterlerin zihninden geçen akışın ritmiyle birleşir. Bilinçlilik akışı tekniğini çarpıcı bir yetkinlikle kullanan Faulkner’ın karakterlerinin “gözleriyle sesi kendi içine dönüp ağlayışını dinlemeye koyulmuş gibidir”. Düzyazıyı şiirselleştirmekte sıradışı bir yeteneği olan Faulkner’ın bu romanı, sezgilerin, duyarlıkların, iç seslerin, boşlukların destanıdır.

“Döşeğimde Ölürken’in bir Amerikalı tarafından yazılmış en özgün roman olduğu söylenebilir. Faulkner, 20. yüzyılın en büyük romancıları arasında.”

 

Dracula

Genç avukat Jonathan Harker, Londra’dan Transilvanya’ya uzanan zahmetli yolculuğunun sonunda, Kont Dracula’nın şatosuna, bizzat Dracula’nın kendisi tarafından, bu sözlerle buyur edilir. Ne var ki, bu nazik karşılama, genç avukatın uzun tutsaklık günlerinin ilanıdır bir bakıma.

Jonathan Harker günler geçtikçe nasıl kapana kısıldığını fark etmeye başlar. Şatonun her yanında kapılar vardır. Kapılar, kapılar, kapılar… Hepsi de kilitli ve sürgülü. Bu şato bir hapishanedir aslında, kendisi de mahkûm! Asil ev sahibi Kont Dracula ise, gündüzleri köhne şatosunun gölgelerinde saklanıp geceleri acımasız bir avcıya dönüşen bir kan emicidir.

Satın Al

Zaman Yolcusunun Karısı

Amerika’da bir yıldan uzun süredir Amazon’un en çok satanlar listesinden düşmeyen ve Amazon editörlerinin 2004 yılınan en iyi kitabı seçtiği “Zaman Yolcusunun Karısı”, çok katmanlı bir roman. Dokunaklı bir aşk hikayesini ; gerçekçi karakter çözümlemelerinden vazgeçmeden, ilginç bir bilimkurgu dünyasına oturtan bu kitap için, ‘son yılların en güzel aşk hikayesi’ diyebiliriz.

“Artık aşk hikayeleri yazılmıyor diyenlere, ‘Zaman Yolcusunun Karısı’nı ısrarla öneririm. Baş döndürecek kadar romantik olmasının yanında, hayran olunacak bir yaratıcılık ve ustalıkla işlenmiş büyüleyici bir roman”
Scott Turow

“Bu kitap ürkütücü bir şekilde kusursuz”
Scotland on Sunday

“Nifenegger büyük bir içtenlik ve cesaretle, kendi zaman tünelindeki aynalarla oynuyor.”
The New Yorker

Satın Al

Odysseia

Odysseia, Antik Yunan edebiyatının İlyada’dan sonra en büyük ikinci destanıdır. Odysseia, Troya Savaşı’nın kahramanı ve İthake Kralı Odysseus’un macera dolu vatana dönüş öyküsünü ve karısı Penelopeia ile evlenmek isteyen talipleri öldürmesini anlatır.Hikaye Odysseus’un Ogygie adasındaki esareti ile başlar.

Satın Al

Karamazov Kardeşler

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan öykü ve romanları, çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da, o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da  I. Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. Karamazov Kardeşler Dostoyevski’nin son başyapıtıdır.

Satın Al

Suç ve Ceza

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Byelinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan öykü ve romanları, çağımızda edebiyat klasikleri arasında yer alsa da, o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I. Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. Suç ve Ceza Dostoyevski’nin bütün dünyada en çok okunan başyapıtıdır.


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu