Occam’ın usturası, problemleri daha hızlı ve etkili çözmek için en kullanışlı modellerden biridir. Occam’ın usturası aslında bir felsefi araçtır. Problemleri çözerken fazlalıkları kesip atmayı söyler. Nasıl kullanacağınız işte burada.
Occam’ın usturası (aynı zamanda basitlik yasası olarak bilinir) kullanışlı zihinsel model sunan bir problem çözme prensibidir. Felsefi bir ustura, belirli bir durumda olası olmayan seçenekleri ortadan kaldırmak için kullanılan bir araçtır. Occam en iyi bilinen örnektir.
Occam’ın usturası şu şekilde özetlenebilir:
Rekabet eden hipotezler arasında en az varsayıma sahip olan seçilmelidir.
Temeller
Basit bir dilde, Occam’ın usturası en basit açıklamanın daha karmaşık olana tercih edildiği anlamına gelir. Basit teoriler doğrulamak için daha kolaydır. Basit çözümleri gerçekleştirmek daha kolaydır.
Başka bir deyişle, bir problemde aşırı karmaşık çözümler aramaktan kaçınmalıyız ve koşullar göz önüne alındığında neyin işe yaradığına odaklanmalıyız. Occam’ın usturası, deneysel kanıtlar olmadan hızlı kararlar alma ve gerçekleri belirleme aracı olarak çok çeşitli durumlarda kullanılabilir.
Bilginin tam kapsamı elde edilmeden önce ilk sonuçları almak için zihinsel bir model olarak en iyi şekilde çalışır.
Bilim ve matematik basitliğin değerini gösteren ilgi çekici dersler sunar. Örneğin, minimum enerji prensibi Occam’ın usturasını destekler. Termodinamiğin ikinci yasasının bu yönü, mümkün olan her yerde enerji kullanımının en aza indirildiğini belirtir. Fizikçiler, çalışırken gerekli minimum enerjiyi kullanmak için Occam’ın usturasını kullanırlar. Bir tepenin üstündeki top, minimum potansiyel enerji noktasında olmak için aşağı yuvarlanacaktır. Aynı prensip biyoloji içinde geçerli. Bir kişi aynı işaret ve ödüle yanıt olarak aynı eylemi düzenli olarak tekrarlarsa, karşılık gelen sinir yolu oluştukça bu bir alışkanlık haline gelecektir. O andan itibaren beyinleri aynı eylemi tamamlamak için daha az enerji kullanacaktır.
Occam’ın Usturasının Tarihçesi
Occam’ın usturası kavramı, 14.yüzyıl rahibi, filozof ve ilahiyatçı William Ockham’a aittir. Terimi direk ortaya atmasa da, diğer yazarlara sezgisel yöntemi geliştirmek için çıkarım yapmanın karakteristik yolu ile ilgili ilham verdi. Aslında, Occam’ın usturası kavramı eski bir kavramdır. Aristoteles, kavramın bilinen en eski ifadesini yapmıştır. Şöyle söyler: “Kanıt daha az hipotez veya varsayımlardan türetilmişse, diğer şeyler eşitse üstün varsayabiliriz .”
Robert Grosseteste, 1200’lerde Aristotelesin yazısını genişletti ve:
Diğer koşullar eşitken daha az şey gerektiren daha iyi ve daha değerlidir… Eğer bir şey, diğerlerine kıyasla daha az ön bilgi gerektiriyorsa daha iyidir. Tıpkı evrensel kanıtların özel kanıtlardan daha iyi olması gibi. Benzer şekilde diğer koşullar eşitken; doğa bilimlerinde, ahlak biliminde ve metafizikte en iyisi, öncüle ihtiyaç duymayan veya daha az öncüle ihtiyaç duyandır.
Günümüzde, Occam’ın usturası, kafesin çalışma prensibinin yararlı bir parçasını oluşturabilen yerleşik bir zihinsel modeldir.
Occam Usturasını Kullanmak için Örnekler
Bilimsel Kuramların Gelişimi
Occam’ın usturası özellikle teorik konular da bilim insanları tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Bir hipotez ne kadar basitse, o kadar kolay kanıtlanabilir. Bir fenomenin karmaşık bir açıklaması, test edilmesi zor olabilecek veya bir deneyin tekrarlanabilirliği ile ilgili sorunlara yol açabilecek birçok faktörü içerir. Sonuç olarak mevcut verilerle tutarlı olan en basit çözüm tercih edilmektedir. Bununla birlikte, yeni verilerin hipotezlerin zamanla daha karmaşık hale gelmesine olanak vermesi yaygındır. Bilim adamları, mevcut verilerin izin verdiği ölçüde en basit çözümü seçmeyi seçerken, daha fazla karmaşıklığa izin veren gelecekteki araştırma olasılığına açık kalıyorlar. Bilim adamları tarafından kullanılan bu versiyon en iyi şöyle özetlenebilir:
Aynı tahminleri yapan iki rakip teoriniz olduğunda, basit olan en iyisidir.
Occam’ın usturasının bilimde kullanımı aynı zamanda bir pratiklik konusudur. Daha basit hipotezlerin kanıtlaması genellikle daha ucuz olduğu için ödenek elde etmek daha kolay olma eğilimindedir.
Albert Einstein özel görelilik teorisini geliştirirken Occam’ın usturasına değindi. Kendi versiyonuyla şu şekilde formüle etti: “Tüm teorilerin en büyük amacının, tek bir deneyim referansını minimum şekilde aktaran temel unsurlara düşürmek, olabildiğince basit ve mümkün olduğunca az hale getirmek olduğu neredeyse reddedilemez.’’ Ya da , ‘Her şey olabildiğince kolay yapılmalı, ama daha basit değil.’
Fizikçi Stephen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi’nde Occam’ın usturasından şöyle bahseder:
Yine de, evrenin halihazırdaki durumunu ona zarar vermeden gözleyebilen tabiatötesi bir varlık için olayları tamamen belirleyen bir dizi yasanın var olduğunu düşünebiliriz. Ancak, evren hakkındaki bu tür modeller biz ölümlüler için fazla ilginç değildir. Occam’ın usturası denen ilkeyi benimsemek ve teorinin gözlemlenemeyen bütün öğelerini kesip atmak daha iyi görünüyor.
Isaac Newton kendi teorilerini geliştirirken Occam’ın usturasını kullanmıştır. Newton şöyle söylemiştir: “Doğal şeylerin görünüşlerini hem doğru hem yeterli açıklamak için daha fazla sebebe gerek olmadığını kabul etmeliyiz.” Üç hareket yasasını da içeren teorilerini yalnızca gerekli minimum temel varsayımlarla olabildiğince basitleştirmeye çalıştı.
Tıp
Modern doktorlar, Occam’ın usturasının bir versiyonunu kullanıyor ve hastalarının çoklu semptomlarını açıklamak için mümkün olan en az sebebi aramaları gerektiğini ve en olası nedenleri tercih etmeleri gerektiğini söylüyor. Tanıdığımız bir doktor, “ortak şeylerin yaygın olduğu” aforizmasını sık sık tekrarlar. Stajyerler eğitilirken, “bir toynak sesi duyduğunuzda, atları düşünün, zebraları değil.” Örneğin, bir salgın sırasında influenza benzeri semptomlar gösteren bir kişinin, daha nadir bir hastalıktan çok influenzadan muzdarip olma olasılığı yüksektir. Minimal teşhis koymak, bir hastaya aşırı müdahale etme, paniğe neden olma veya farklı tedaviler arasında tehlikeli etkileşimlere neden olma riskini azaltır. Bu, hastaların çok sayıda sağlık uzmanını görme olasılığının yüksek olduğu ve aralarındaki iletişimin zayıf olabileceği mevcut tıbbi modelde özellikle önemlidir.
Hapishanenin Kaldırılması ve Adil Ceza
Occam’ın usturası, suçların cezalandırılmasına yönelik tutumlarda uzun süredir rol oynadı. Bu bağlamda, insanlara suçları için gerekli olan en az cezanın verilmesi gerektiği fikrini ifade eder. Bu, geçmişte popüler olan aşırı cezai uygulamalardan kaçınmak içindir. Örneğin, 19. yüzyılda yaşamış bir İngiliz hükümlü, bir parça yiyecek çaldığı için beş yıl ağır iş cezası alabilir. Cezada basitlik kavramında, faydacılığın kurucusu Jeremy Bentham öncülük etmiştir. Cezaların önledikleri acıdan daha fazla acıya neden olmaması gerektiğini savundu. Cinayetten müebbet hapis, failin tekrar suç işlemesi durumunda büyük olasılıkla acıyı önleyebileceği için haklı görülebilir. Öte yandan, yiyecek çalan bir insana verilen uzun süreli hapis cezası herhangi bir şeye engel olmaksızın ciddi acılara sebep olur.
Bentham’ın cezalandırmada Occam’ın usturasının uygulanmasına ilişkin yazıları hapishanenin kaldırılması hareketine ve rehabilitasyonla ilgili birçok modern fikre yol açtı.
İstisnalar ve Sorunlar
Herhangi bir zihinsel modelde olduğu gibi Occam’ın usturasının da kusursuz olmadığını vurgulamakta yarar var. Kendinizi kesmeden dikkatli kullanın. Bu özellikle riskli veya önemli kararlar verirken çok önemlidir. Her kuralın istisnaları vardır ve mantık, deneyim veya deneysel kanıtlarla çelişen bir zihinsel model uygulamanın sonuçlarını asla körü körüne takip etmemeliyiz. Arkanızda toynak sesleri duyduğunuzda, Afrika savanasında değilseniz, çoğu durumda zebraları değil, atları düşünmelisiniz.
Ayrıca, basitlik basit olduğu kadardır. Bir sonuç sadece basitliğine itimat edemez. Deneysel kanıtlarla desteklenmelidir. Ve çıkarmak için Occam’ın usturasını kullanırken onaylama önyargısına düşmekten kaçınmalıyız. Örneğin NASA’nın aya iniş komplo teorisi durumunda, bazı insanlar aya inişin sahte olmasının daha basit olduğunu düşünürken, diğerleri bunun gerçek olduğunu düşünüyor. Lisa Randall, Occam’ın usturasının dar uygulamasıyla ilgili sorunları kitabında en iyi şekilde ifade etti, Dark Matter and the Dinosaurs: The Astounding Interconnectedness of the Universe:
Occam’ın usturası ile ilgili bir başka endişe ettiren şey ise gerçekte olan bir şeydir. Dünya, herhangi birimizin aklının alabileceğinden daha karmaşık. Şimdiye kadar çıkarttıklarımıza göre bazı parçacıklar ve özellikler, önemli olan herhangi bir fiziksel süreç için gerekli görünmüyor fakat buna rağmen yine de varlar. Demek ki bazen basit model doğru olan değildir.
Bu nedenle, daha basit açıklamaları seçmenin hala çalışma gerektirdiğini unutmamak önemlidir. Değiştirmek daha kolay olabilir, ancak yine de çaba gerektirir. Ve daha basit açıklamanın, doğru olma şansı daha yüksek olmasına rağmen, her zaman doğru olmadığıdır.
Occam’ın usturası, eleştirel düşüncenin yerini almak için tasarlanmamıştır. Sadece bu düşünceyi daha verimli hale getirmeye yardımcı olacak bir araçtır. Harlan Coben, Occam’ın usturasına yönelik birçok eleştiriye, insanların bunun tam amacını anlamada başarısız olduklarını belirterek itiraz etti:
Çoğu insan, Occam’ın usturasını, en basit cevabın genellikle doğru olduğu anlamına gelecek şekilde aşırı basitleştirir. Ancak, Ockham’lı olan Franciscan rahibi William’ın gerçekten vurgulamak istediği gerçek anlam, karmaşıklaştırmamalısınız, daha basit bir açıklama hazırsa bir teoriyi “yığmamalısınız”. Parçalayın. Fazlalığı budayın.
Occam’ın usturasının temel yükleme hatası, Hanlon’un usturası, doğrulama önyargısı, sezgisel kullanılabilirlik ve geriye dönük önyargı gibi diğer zihinsel modellerle tamamlandığını unutmayın. Zihinsel modellerin doğası, hepsinin birbirine kenetlenme eğiliminde olmaları ve birlikte en iyi şekilde çalışmasıdır.
https://fs.blog/2016/08/fundamental-attribution-error/
https://fs.blog/2017/04/mental-model-hanlons-razor/
https://fs.blog/2017/05/confirmation-bias/
https://fs.blog/2011/08/mental-model-availability-bias/
https://fs.blog/2009/08/what-is-hindsight-bias/
Zeynep Ateş