Bir kitap okuduğunuzda neler hissedersiniz? Rahat bir şekilde oturduğunuz sandalyenizden dünyayı dolaşmak, zihninizde saklı kutuları açmak, bütün bir zaman diliminin her anına tanık olmak başka hangi aktivite ile mümkündür? Bir kitap okuduğumuzda, sadece sayfalar dolusu yazıları okuyup geçmeyiz. Bir kitap okuduğumuzda, kendimizi asla tanımadığımız insanların yerine koyabilir, dünyayı bir başkasının gözünden görebilir, belki hiç gidemeyeceğimiz yerlerde bulunamayacağımız zaman dilimlerinde gezinebiliriz. Kitaplar, genel kanının aksine, sadece okuyucusnun yararı veya iç dünyası için değildir. Kitaplar bireylere, aşkı, kalp kırıklığını, barışı, arkadaşlığı, adaleti, savaşı, hakkı ve en önemlisi insan ruhunu öğretir. Her kitap kendine has özellikler taşır. Ama bazıları yapılan sıralamalarda konuları, anlatılış şekilleri, mesajları, hissettirdikleri ile bir adım öne geçmiştir. İşte onlardan bazıları;
- UÇURTMA AVCISI/ Khaled Hosseini
Bir çok eleştirmen ve okur tarafından gözyaşları ile okunduğu belirtilen kitap, 1970ler ve 9/11 siyasi döneminin Afganistan’ında geçmektedir. Hikayenin baş kahramanları olan Amir ve Hassan , kültürel ve sınıfsal açıdan oldukça farklı konumlarda bulunan iki çocuktur. Birisi oldukça zengin bir tüccarın oğlu iken, öteki bir hizmetkarın oğludur. Tamamen birbirinden farklı hayatlara sahip gibi görünen bu iki çocuğun, dostluğun, bağışlayıcılığın ne gibi sonuçlara yol açabileceğinin en güzel örneğini vermektedir. Khaled aynı zamanda, 9/11 dönemi halkının gölgeler altında yaşadıkları hayatlarını sevdaları, hayallerini yansıtmaya çalışmışıtr.
- AŞK VE GURUR/Jane Austen
Kitap, ‘Hali vakti yerinde olan her bekar erkeğin mutlaka bir eşe ihtiyaç duyduduğu, tüm dünya tarafından kabul edilmiş bir gerçektir.’ sözleri ile başlar. Bu giriş uzun yıllar, en iyi giriş cümlesi olarak kabul edilmiştir. 19. yüzyıl İngilteresi’nde geçen roman, evlilik müessesini ve yüksek seviyede bir toplum düzenine sahip olmanın inceliklerinden bahsetmektedir. Aşk ve Gurur, günümüzde dahi, İngiliz Edebiyatı’nın en önemli yapıtlarından biri olmaya devam etmektedir. Bunun sebebi yalnızca, karakterler Elizabeth Bennet ve Mr. Darcy arasındaki kıvılcımların eşsiz anlatımı değil, aynı zamanda yazarımız Austen’ın tüm karakterlerde insanların içindeki güzellikleri ve kusurları samimi bir şekilde işliyor olmasıdır. Aşk ve Gurur, dönemin sıkıcı ve kısıtlayıcı sınıf anlayışına karşı gelip, adaletsizlik karşısında gülmeyi ve insanları toplum içinde kim oldukları değil için, kendileri oldukları için sevmeyi öğreten bir kitaptır.
- KÜÇÜK KADINLAR/ Louisa May Alcott
Unutulmaz karakterleri ile günlük yaşantıdan kesitleri yansıtan roman, içerisinde herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir yapıttır. Jo’nun asabiliği, Meg’in kibirliliği, Amy’nin yaramazlıkları, ya da Beth’nin utangaçlığı… Bir 19. yüzyıl Amerikan ailesinin, iç savaş zamanlarında yaşadığı fakirlik, hastalık, ölüm gibi olumsuz durumların, aile olmanın verdiği birliktelik ile nasıl üstesinde geldiğini, sıcak bir ailenin sevgi, aşk, kahkaha ve hayaller için ne kadar da önemli olduğunu anlatmaktadır.
- BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK/ Harper Lee
Bülbülü Öldürmek, konusu bakımından sınıf, etnik köken, eşitsizlik, cinsiyet gibi olgulara odaklanan bir kitaptır. Amerikan sistemini alaycı bir dille eleştiren, eksiklikleri gözler önüne sermeye çalışan roman, 6 yaşındaki bir çocuk üzerinden anlatılır. Giriş yazısının tekrar düzenlenmesiyle ününe ün katıp, bu düzenlemeyle yepyeni anlamlar kazandığı için, kitabı önceden okuyanlarda bile tekrar okuma ihtiyacı uyandırmıştır.
- HARRY POTTER VE FELSEFE TAŞI/ J.K Rowling
Listeye Harry Potter serisinin herhangi bir kitabını koyup, diğerlerini koymamak ne kadar eksiklik olarak düşünülse de, birini okuduktan sonra diğerlerini okumamak imkansız olduğu için, listeye ilkini koymayı uygun gördük. Harry Potter’ın büyülü dünyası hem yetişkinler hem de gençler için etkileyici bir anlatıma sahiptir. Kimsesiz bir çocuk olarak yaşayan Harry’nin bir büyücü olduğunu öğrenmesi ve bunun ardından yaşadığı maceraları anlatan kitap, mutlaka okunması gereken seriler listesinde her zaman başı çeker. Kitap, kaybetmenin acısını, arkadaşlığın birleştirici gücünü, iyi ve kötünün sonsuz savaşını ve insanların gerçekte de kendileriyle yaşadığı kavgaları en güzel ve etkileyici şekilde anlatır.
- NARNİA GÜNLÜKLERİ- Aslan, Cadı ve Dolap/ C.S. Lewis
Tıpkı Harry Potter gibi, serinin ilk kitapı olan Aslan, Cadı ve Dolap; Peter, Susan, Edmund ve Lucy adındaki dört kardeşin Narnia’nın büyülü dünyasına girmesiyle başlar. Cesaretin ve aile olmanın önemini işleyen kitap, İkinci Dünya Savaşı İngilteresi’nde geçer. Eski bir dolabın içinden geçilip, sihirli bir dünyada yaşanan savaş ve kargaşayı anlatmanın ötesinde bir hayal gücüne sahip olan kitap, umut etmenin, parlak bir gelecek için kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu anlatmaya çalışır.
- ALİCE HARİKALAR DİYARINDA/ Lewis Carroll
Viktorya döneminin klasik çocuk hikayelerinden olan kitap, sihirli güçler ve hayali bir dünyayı anlatır. Baş karakter Alice’in, beyaz bir tavşanı takip etmesiyle başladığı macera, hem yetişkinler hem de çocuklar için farklı mesajlar içerir. Gerçek ve hayal arasındaki sınırları kaldıran hikaye, gerçek dünyanın karmaşasında unutup, yitirdiğimiz duygu ve düşüncelerimizi tekrar gün yüzüne çıkarıp, anlam veremediğimiz olayları anlamamıza yardımcı olmaya çalışır.
- KÜÇÜK PRENS/ Antoine De Saint-Exupery
Franszı edebiyatında, en çok farklı dile çevirilen kitap olarak yer alan Küçük Prens, bir astreoidden dünyaya düşen küçük bir çocuğun hikayesini anlatır. Küçük çocuk, astreoidler arası yaptığı bütün gezilerden yola çıkarak, insanoğlunu ve dünyayı anlamaya çalışır. Bu macerada bir çok gari ve tkileyici olatla karşılaşır. İnsanoğlunun boş yaşantısı ve bencilliği üzerine bir alegori olarak yazılan kitap, dünyadaki kötü ve zararlı yaşam biçimini, çeşitli örnekler üzerinden gözler önüne sererken, aynı zamanda arkadaşlık ve güvenin yürek ısıtan değiştirici gücünü de yansıtır.
- AYNI YILDIZIN ALTINDA/ John Green
Okuyucusuna ister istemez üzüntülü bir ruh hali yaşatan dokunaklı kitap, kanser hastası olan genç bir kızın rehabilitasyon sürecini anlatır. Hasta gençlerin bir grup halinde başa çıkmaya çalıştıkları hastalıkla, korkuların, neşenin aynı anda işlendiği kitap, bu gibi hastalıkların yaşayanlar için ne gibi zorlukları beraberinde getirdiğini anlatır. Yaşamak ve ölmek arasındaki o ince çizgiyi, aşk, arkadaşlık, umut ve hayaller üzerinden anlatan Green, okuyucularının kalbine doğrudan dokuna bir kitap yazmaya çalışmıştır.
- BRIDGET JONES’UN GÜNLÜĞÜ/ Helen Fielding
İngiltere’den Japonya’ya, dünyanın her köşesindeki kadınlar için bir sembol haline gelmiş Bridget Jones, feminizimin en önemli ikonlarından biridir. Alçak gönüllüğü, içtenliği, ilişkiler üzerine yaşadıkları, vücudu ile ilgili düşünceleri, kişisel ve finansal bağımsızlığı hakkındaki olgular ile, modern dünya kadınlarının bir çoğunun hayatlarında deneyimledikleri durumları anlatır. Komik bir dilin hakim olmasının yanı sıra, günümüzde kadın olmakla ilgili kavramlara eleştirel bir şekilde yaklaşması ile feminizmin artık evliliğe meydan okuma, sütyen takmama ya da rahatça kahkaha atabilme durumlarından daha çok kendini sevme ve kendi kendine ayakta durabilme konularıyla ilgili filmi mutlaka izlemelisiniz!
Nazlıcan Yamankurt
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı