İngilizce öğrenmek zor olabilir ama Netflix dizisi bunu eğlenceli hale getirebilir! Aralarından seçim yapabileceğiniz çok fazla seçenek varken, dizi seçimi yapmakta zorlanabilirsiniz. Neyse ki sizin için ingilizce öğrenmenize yardım edebilecek Netflix’te gösterilen en iyi 8 dizinin bir listesini yaptım.
Farklı İngilizce zorluk seviyelerine sahip İngiliz ve Amerikan dizilerini dahil ettim. Seçtiğim tüm diziler son zamanlarda filme alındı (son yirmi yıl da buna dahil) ve dizilerde kullanılan dil çağdaş İngilizce’dir. Eski İngilizce’yi konuşmayı deneyebilirsiniz ama insanların tuhaf bakışlarına maruz kalmayı göze almalısınız.
Basit ve modern İngilizcenin kullanıldığı birkaç sitcom (komedi), belgesel ve dram temalı diziler ekledim. Ayrıca önerdiğim dizilerin çoğu önemli ödüller kazandı veya aday gösterildi. Bu dizileri izleyerek İngilizce öğrenme serüvenini eğlenceli hale getirebilirsiniz.
Netflix Dizisi ile İngilizce Öğrenin!
FRIENDS Netflix Dizisi
Temel Bilgiler
- Amerikan aksanı
- Başlangıç Düzeyi/Orta Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.9/10
- Aşk ve arkadaşlık temalı sitcom hayranları için
- How I Met Your Mother ve Seinfeld dizilerine benzemektedir.
Friends, New York’ta yaşayan 6 en iyi arkadaş hakkında 90’ların tanınmış bir sitcom’udur. 20’li ve 30’lu yaşlarındaki altı arkadaşın zorluklarla birlikte yaşayıp büyüdükçe her karaktere ayrı bir hayranlık besleyeceksiniz.
Friends dizisi, en iyi komedi ve en iyi performans dahil olmak üzere Emmy ve Altın Küre ödüllerini kazandı.
Dizinin dili basit, anlaşılır ve moderndir. Hatta, Premier Lig Liverpool futbol takımının Alman menajeri Jürgen Klopp, Friends sayesinde ingilizce öğrendiğini bir röportajında belirtiyor. Jürgen Klopp, dizinin takip etmesi kolay anlaşılabilir konuşmalar içerdiğini belirtiyor. Röportajı okumak için tıklayın.
Friends dizisini izlemek, ingilizce deyimleri veya ifadeleri öğrenmek için harika bir yoldur. 10 sezona sahip olan Friends sayesinde, yeterince öğrenme materyaline sahipsiniz!
Dizideki bazı deyişler
- How you doin’? — Joey Tribbiani’e ait olan sohbete giriş de kullanılan bir deyiş. Joey her zaman bu deyişi flört etmek istediği kişilerle kullanır.
- We were on a break !— Ross’un Rachel’a yaptığı bir hata için bulduğu bahane. Yaptığı hareketlerin sorumluluğunu almamak adına sürekli bu cümleyi tekrarlayıp duruyor.
BLACK MIRROR
Temel Bilgiler
Çoğunlukla İngiliz ve Amerikan aksanı
- Orta Düzey/Üst Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.8/10
- Bilim kurgu ve alternatif gerçeklik hayranları için
- Altered Carbon ve The Twilight Zone dizilerine benzemektedir.
Black Mirror, teknolojik yeniliklerle toplumun karanlık yüzünü araştıran modern bir dizidir. Dizi, en iyi televizyon filmi dalında birkaç Emmy ödülü kazandı. Her bölüm, sosyal medya, yapay zekâ, insansız hava araçları ve beyin implantları gibi farklı bir konu içeren bağımsız hikâyelerden oluşmaktadır.
“Bandersnatch” adlı bölümü en çok bilinen bölümlerinden biridir. Bölüm, delirmiş bir adamın fantastik romanına dayanarak bir video oyunu oluşturan programcının hakkındadır. Bölümü ilginç kılan detay, bölüm içerisinde seçimler yapıp gidişatı değiştirme şansımızın olmasıdır. Bu şekilde hikayeye dahil olabilir ve çeşitli farklı senaryolardan daha fazla kelime öğrenme fırsatını elde edebilirsiniz.
Black Mirror bölümlerinde Andrew Scott, Letitia Wright, Miley Cyrus ve Topher Grace gibi ünlülere yer vermiştir. Dizinin konusu zaman zaman kafa karıştırıcı olsa da, karakterlerin diyaloğunu anlamak konuya kıyasla daha kolaydır. Bir bölümde kelimelerden dolayı anlamakta güçlük çekiyorsanız bir sonraki bölüme diziden bir şey kaçırmadan geçiş yapabilirsiniz.
Dizideki bazı deyişler
Antoloji Dizileri — Her bölümünde farklı bir konunun yer aldığı genellikle karakterlerin, zamanın ve mekanın değiştiği dizilere denir.
- Black Mirror — Dizinin ismi ilginç bir şekilde iki anlam içermektedir. İlki, topluma bir ayna tutulduğunda, toplumdaki negatifliği ve karanlığı yansımada görmek demektir. Bir diğeri ise, dizinin yaratıcısının söylediğine göre telefonlarımızı ve bilgisayarlarımızı kapattığımızda neler olur? Tek görebildiğimiz ekrandaki siyah aynalardır!
Bojack Horseman Netflix Dizisi
Temel Bilgiler
- Çoğunlukla Amerikan aksanı
- Orta Düzey/Üst Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.6/10
- Kara mizahla donatılmış yetişkin animasyon hayranları için
- Rick and Morty ve F Is for Family dizilerine benzemektedir.
BoJack Horseman en sevdiğim dizilerden biri olmasına rağmen tuhaf bir konusu olduğunu kabul etmem gerekir. Ana karakter, mutluluk arayan ve eski bir film yıldızı olan BoJack adında bir attır.
İzlerken çok fazla kahkaha dolu anlar yaşayacak olmanıza rağmen aslında animasyonun ana teması gerçekten fazlasıyla derinlik içermektedir. Dizide, gösteri dünyası, şöhret, uyuşturucu kullanımı, başarısız ilişkiler ve depresyon ile ilgili konular ustaca tartışılıyor. Bojack Horseman, günümüz sorunları hakkında bilgi edinmeniz için size geniş bir kelime havuzu sunacaktır.
Esprili mizah diliyle daha üst düzeyde İngilizce anlamanız için sizi zorlar. Yazarlar genellikle tekerlemeler ve telaffuzu zor olan ifadeler kullanırlar ki bu durum İngilizce öğrenmek için izleyenleri zorlayabilir. Bununla birlikte, kelime oyunlarını bilmeden de konuyu anlayabilirsiniz.
Bojack Horseman, en iyi animasyon programı dalında Emmy adayıdır.
Dizideki bazı deyişler
- Trajikomedi — Komedi ve trajediyi aynı anda içeren dizi veya filmlere denir.
- “I’m responsible for my own happiness? I can’t even be responsible for my own breakfast!” — BoJack Horseman’ın kendi mutsuzluğundan sorumlu olması gerektiğini fark ettiği andır.
Breaking Bad
Temel Bilgiler
- Amerikan aksanı
- Orta Düzey/Üst Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 9.5/10
- Suçluların yeraltı dünyasının hayranları için
- The Wire ve The Sopranos dizilerine benzemektedir.
Breaking Bad, kimya öğretmeni Walter White’ın kendi ölümcül hastalığının pahalı tıbbi bakımını finanse etmek için meth üretmesiyle ilgilidir. Eski öğrencisi Jesse ile ortak olur ve ikisi ürettikleri saf ilaçlarla yerel uyuşturucu camiasına giriş yaparlar. Dizi boyunca Walter, gizli suç hayatını başkalarından saklamakta zorlanmaktadır.
Breaking Bad, en iyi drama ve en iyi drama dizisi dallarında Emmy ve Altın Küre ödüllerine sahiptir. Başrol oyuncuları Bryan Cranston ve Aaron Paul en iyi erkek oyuncu dalında Emmy ödülü kazandı. Dizide oyuncuların telaffuzları net ve dizideki İngilizce modern bir şekilde kullanılmaktadır. Diyaloglar zaman zaman basit ve anlaşılırken kimi zaman bilimsel ve karmaşık olabilmektedir.
Fantastik diyaloglara sahip yüksek yoğunlukta olan dizileri seviyorsanız, Breaking Bad bunun için harika bir seçimdir.
Dizideki bazı deyişler
- Cheddar — Jesse Pinkman’ın paradan bahsetme şeklidir.
- Yo! — Jesse bunu bir selamlama biçimi olarak, birinin dikkatini çekmek için veya öfkelendiğini ifade etmek için kullanıyor.
Brooklyn Nine-Nine
Temel Bilgiler
- Amerikan aksanı
- Orta Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.4/10
- İş yeri ve polisiye komedilerinin hayranları için
- The Office ve The Good Place dizilerine benzemektedir.
Brooklyn Nine-Nine tipik bir polis dizisi değildir, tam tersi polis işiyle karıştırılmış bir iş yeri komedisidir.
Dizi, Brooklyn’deki 99. bölgede geçer ve çok farklı tiplerde dedektifleri içinde bulundurur. Ana karakter Jake Peralta, hiç bitmeyen şakalarıyla sık sık başını belaya sokan harika bir dedektiftir. Diğer dedektifler ise tuhaf, çok ciddi veya tembel olarak adlandırabilir. Brooklyn Nine-Nine, en iyi dizi ve en iyi performans dallarında iki Altın Küre kazandı.
Dizi, eşitsizlik, ırkçılık, homofobi, akıl sağlığı, ahlak ve ataerkillik gibi hassas konuları mizahla ele almaktadır.
Dizideki karakterlerin konuşması net ve dilin anlaşılması genellikle kolaydır. Altyazılar açıkken espritüel sözleri ve deyimleri anlamakta sorun yaşamazsınız.
Dizideki bazı deyişler
- Noice — Dedektif Jake Peralta’nın “hoş” anlamına gelen argo terim olarak kullandığı kelime.
- Police precinct — Belirli bir polis gücünün bulunduğu bölgeye denir.
Explained
Temel Bilgiler
- Amerikan aksanı
- Orta Düzey/Üst Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.0/10
- Geleneksel belgeseller ve bilgilendirici YouTube videolarının hayranları için
- Follow This dizisine benzemektedir.
Bu listeye eklediğim ilk bilgilendirici tv şovudur. Her bölüm, hastalıklar, ilaçlar, kodlama, kültler ve borsa gibi farklı bir konuya odaklanmaktadır. Her konu 20 dakikalık kısa bölümlere ayrılmıştır ve alandaki uzmanların görüşlerini içermektedir.
Çok farklı konular içermesi nedeniyle, kelimeleri anlamak zorlayıcı olabilir. Fakat Explained, kelime bilginizi genişletmek ve belirli konuları öğrenmek için harika bir dizidir. Çoğu bölüm, karmaşık olan konuları basitleştirerek anlatır ve böylece temel düzeyde İngilizce bilen biri bile diziyi rahatlıkla anlayabilir.
Ana dizi Explained olmasına rağmen aynı zamanda diziyle bağlantılı fakat alt başlıklarını içeren The Mind, Explained ve Sex, Explained dizileri bu konuları daha da derinlemesine açıklamaktadır.
Dizideki Bazı Deyişler
- eSports — Seyirci ve ödüllü video oyunu yarışmaları.
- Pandemic — Tüm dünyada veya birkaç kıtada kontrolsüz bir şekilde yayılan bir hastalık.
How I Met Your Mother
Temel Bilgiler
- Amerikan aksanı
- Orta Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.3/10
- Aşk ve arkadaşlık temalı sitcom hayranları için
- Friends ve Seinfeld dizilerine benzemektedir.
How I Met Your Mother, Ted Mosby’nin çocuklarının annesiyle nasıl tanıştığını komik bir şekilde çocuklarına anlatmasıyla ilgili bir dizidir. Karmaşık ve birbiriyle bağlantılı romantik hayatları olan Ted ve New York’taki arkadaşlarının maceraları dizi boyunca bizi güldürmektedir.
Gösteri, üstün sinematografi dalında birden fazla Emmy ödülüne sahiptir.
Oyuncu kadrosu, net konuşan ve modern sözcük dağarcığı kullanan bir grup ilginç karakterden oluşmaktadır. Hatta dizi zamanla o kadar popülerleşti ki klasikleşmiş hale gelen bazı deyişler internette ki esprilere ilham kaynağı oldu.
Dizideki Bazı Deyişler
- Legendary — Bir şeyin ne kadar inanılmaz olduğunu ifade etmek için kullanılır.
- True story — İnsanları komple yalan olan bir hikayeye ikna etmek için kullanılır.
OUR PLANET
Temel Bilgiler
Amerikan aksanı
- Orta Düzey İngilizce
- IMDB puanlamasında 8.3/10
- Aşk ve arkadaşlık temalı sitcom hayranları için
- Friends ve Seinfeld dizilerine benzemektedir.
How I Met Your Mother, Ted Mosby’nin çocuklarının annesiyle nasıl tanıştığını komik bir şekilde çocuklarına anlatmasıyla ilgili bir dizidir. Karmaşık ve birbiriyle bağlantılı romantik hayatları olan Ted ve New York’taki arkadaşlarının maceraları dizi boyunca bizi güldürmektedir.
Gösteri, üstün sinematografi dalında birden fazla Emmy ödülüne sahiptir.
Oyuncu kadrosu, net konuşan ve modern sözcük dağarcığı kullanan bir grup ilginç karakterden oluşmaktadır. Hatta dizi zamanla o kadar popülerleşti ki klasikleşmiş hale gelen bazı deyişler internette ki esprilere ilham kaynağı oldu.
Dizideki Bazı Deyişler
- Legendary — Bir şeyin ne kadar inanılmaz olduğunu ifade etmek için kullanılır.
- True story — İnsanları komple yalan olan bir hikayeye ikna etmek için kullanılır.
Netflix ile İngilizce Öğrenmeyi Geliştirmek İçin 6 İpucu
- Yavaşça Başla ve Üzerine Ekleyerek ilerle
Bu listedeki sitcomlardakiler gibi gibi daha kısa süren bölümlere sahip olan dizilerle başlamanızı tavsiye ederim. Bu durum, yavaş yavaş kelime dağarcığınızı ve dinlediğinizi anlama becerinizi geliştirmenize olanak tanır. Ardından, kelime bilginiz geliştikçe üst düzey ingilizcenin kullanıldığı daha uzun bölümleri izleyebilirsiniz.
- Seviyenize Göre Alt yazı Seçimi Yapın
Başlangıç Seviyesi: Türkçe Alt yazı İle İngilizcenin Kullanıldığı Bir Dizi İzleyin
Türkçe altyazının olduğu ingilizce olan bir diziyi izlemeye başlayın. Böylelikle hem yabancı kelimelere maruz kalmış olacaksınız hem de o kelimelerin ne anlama geldiğini anlama fırsatınız olacaktır.
Orta Düzey Seviye: İngilizcenin Kullanıldığı Diziyi İngilizce Alt yazı İle İzleyin
İngilizce diziyi İngilizce alt yazılı izlemek, kelime bilginizi güçlendirmeniz ve telaffuzunuzu geliştirmeniz için harika bir yoldur. Böylelikle yeni öğrendiğiniz kelimelerin yazılışını görmeniz ve aynı zamanda duymanız bu kelimeleri hatırlamanıza olanak sağlayacaktır.
Üst Düzey Seviye: İngilizcenin Kullanıldığı Diziyi Alt yazısız İzleyin
Tıpkı gerçek hayattaki bir sohbeti dinlemek gibi, İngilizce’yi altyazısız dinlemek de kendinize karşı bir meydan okumadır! Bununla birlikte, konuya dayalı yeni sözcükler öğrenmek, dinlediğinizi anlama becerilerinizi de hızla geliştirmenize sebep olacaktır.
- Bir Dil Öğrenme Uygulaması Kullanın
Language Learning with Netflix, bir ücretsiz Google Chrome uzantısı olarak yer alıyor. İzlediğiniz dizi veya filmlerin eğer uzantıda mevcut ise hem öğrenmekte olduğunuz dilde hem de sizin ana dilinizde eş zamanlı olarak çeviren bir uzantıdır. Böylelikle her iki dili aynı anda görerek öğrenme deneyimize yenilik getirebilirsiniz. Ayrıca daha yavaş bir hızda okumanız gerekiyorsa, her satırdan sonra izlediğiniz içeriği yavaşlatabilir ve otomatik olarak duraklatabilirsiniz. Uzantıya ulaşmak için buraya tıklayın.
- Sürekli İngilizce Diziler İzlemek Size Dil Öğreniminde Yardımcı Olabilir
Bir dil ile ilgili olan yazılara, dizilere sürekli maruz kalmak o dili öğrenirken size çok yardımcı olacaktır. Dile maruz kaldıkça aksanları daha rahat ayırt edebilir ve daha fazla kelime öğrenebilirsiniz. En sevdiğiniz İngilizce diziyi saatlerce izlemek için işte şimdi şahane bir bahaneniz var!
- Konuşma Pratiği Yapmak
Diziyi izledikten sonra, izlediklerinizi başkalarıyla tartışarak ne kadar anladığınızı test edebilirsiniz. Dünyanın her yerindeki hayran grupları ile tanışarak konuşma pratiği yapabilirsiniz. TV programlarını İngilizce olarak tartışmak için bir dil değişim grubu arayabilir ya da siz yenisini kurabilirsiniz. İngilizce dersleri alıyorsanız, izlediğiniz programları tartışmak için de bu fırsatı kullanabilirsiniz.
Yüz yüze görüşemiyorsanız, izlediğiniz diziyi başkalarıyla tartışmak için çevrimiçi bir forum arayabilirsiniz. Friends ve Breaking Bad gibi bir diziyi tartışmak için bir Reddit gönderisi başlatabilirsiniz. Ayrıca ilgili forumlara veya başlıklara katılarak yazma becerilerinizi geliştirebilirsiniz.
Friends ve Breaking Bad forumları için tıklayın.
- Engellenen İçeriklere Erişmek İçin VPN Kullanabilirsiniz
Bu bir dil öğrenme ipucu olmasa da, izlemek istediğiniz programları bulmanıza yardımcı olacaktır. VPN, bulunduğunuz bölgede bulunmayan programları izlemek için farklı Netflix bölgelerine bağlanmanıza olanak sağlar. Bir VPN’e abone olun, seçtiğiniz şovun mevcut olduğu bir bölgeye bağlanın ve izlemeye başlayın!
Netflix İle Hem Eğlenin Hem de Öğrenin!
Netflix, çeşitli zorluk seviyelerinde saatlerce süren eğlenceli ve eğitici içeriğe sahip mükemmel bir dil öğretmenidir. Anlamadığınız bir şey varsa, sahneyi veya bölümü her zaman herhangi bir sınırlama olmaksızın yeniden izleyebilirsiniz. Netflix’te sunulan bu kadar çok programla, bol miktarda eğitim materyaline sahip olacaksınız.
Tek yapmanız gereken bir diziyi seçmek ve öğrenmeye başlamak!
Sevgi Bayraktar
Proje Yönetim Okulu Editörü
Kaynakça
https://www.wizcase.com/blog/best-netflix-series-to-learn-english/
https://aiesec.org.tr/blog/netflixle-dil-ogrenmek-mumkun-peki-nasil/