IELTS (Uluslararası İngilizce Dil Yeterlilik Sınavı), İngilizcenin kullanıldığı ülkelerde çalışmak veya eğitim almak isteyenlerin İngilizce düzeylerini belirlemek ve değerlendirmek amacıyla yapılan ve en fazla tercih edilen İngilizce dil sınavdır. IELTS dört aşamadan oluşmaktadır: dinleme, okuma, yazma ve konuşma. Adaylar her bir bölüm için ayrı puan almaktadır ve bu puanların ortalaması da genel sınav notunu oluşturmaktadır. IELTS, Genel eğitim ve akademik olmak üzere iki çeşittir. Genel eğitim sınavı, İngilizce konuşulan ülkelerde eğitim almak, çalışmak ya da göçmenlik başvurusunda bulunmak isteyenler içindir. Akademik sınav ise İngilizce konuşulan ülkelerde eğitim almak isteyen adaylar için uygundur.
Her sınav gibi IELTS de düzenli çalışma gerektirmektedir. Bu sınav için İngilizce biliyor olmanız yeterli değildir, İngilizcenizi istenilen şekilde kullanmanız gerekmektedir. Bu yüzden yazımızda da IELTS’ten geçer bir not almak için neler yapmanız gerektiğinden ve ipuçlarından bahsedeceğiz.
LISTENING (DİNLEME)
Dinleme becerinizi geliştirmek için en çok tavsiye edilen yöntem İngilizce film ve dizi izlemektir. Bunun yanı sıra İngilizce yayın yapan haber kanallarını takip ederek hem farklı aksanlara kulak aşinalığı oluşturabilir hem de farklı hızlardaki konuşmaları takip edebilirsiniz. Sınava yönelik çalışma yapmanız sınav anında size daha çok fayda sağlayacaktır. Bu bölümde neler var ve size gerekli olan ipuçları neler gelin beraber bakalım.
İlk kısımda diğer bölümlerde olduğu gibi 10 soru vardır. İki kişi arasında diyalog şeklinde olan bu kısım genellikle form şeklindeki bir bölümün doldurulmasına yöneliktir. Bu bölümün ortalarına doğru kısa bir bekleme süresi vardır ve böylece ilk kısım ikiye ayrılarak soru takibini kolaylaştırmaktadır. Soruları önceden okuyarak ne tür bilgilerin yazılacağını kontrol edebilirsiniz ve dinlerken soruların yanına küçük notlar alabilirsiniz.
İkinci kısımda ise bir kişinin durum betimlemesiyle karşılaşmaktayız. Bu kısımda da ilk bölümde not alıp, soru numaralarını dikkatlice takip etmeliyiz.
Üçüncü kısım ise akademik bir konuşmayı içeren ve genellikle çoktan seçmeli soruların olduğu kısımdır. Şıklar genellikle kafa karıştırıcıdır, çünkü her şıktan bahsedilmektedir. Yapmanız gereken şey tüm şıkları dikkatli okumaktır.
Son kısımda ise hem en akademik konunun anlatıldığı hem de ara vermeden konuşulduğu için bu kısıma adayları en çok zorlayan kısım diyebiliriz fakat bu bölümde tek kelimelik yanıtlar arandığı için bir yandan da rahatlatıcı olabilir.
Listening (Dinleme) için ipuçları:
Kulaklığınızın çalıştığından emin olun ve eğer kulaklığınızda bir sorun varsa bunu bildirin.
Eğer ses kaydı dinliyorsanız duyabildiğinizden emin olun. Sesi az duyuyorsanız elinizi kaldırın ve yanınıza gelen kişiye durumu açıklayın.
Ses kaydı başlamadan önce soruları daima okuyunuz. Bu sayede vereceğiniz cevap üzerine az çok bilginiz olacaktır.
Her şeyi anlamaya çalışmak yerine cevaplara odaklanın.
Dinlemenizi yaparken cevaplarınızı soru kağıdına yazın. Dinlemeyi bitirdikten sonra soruları cevaplarsanız eksik ya da yanlış cevap verme olasılığınız yüksektir.
Ses kaydını dinledikten sonra cevaplarınızı cevap kağıdına geçirmek için 10 dakikanız olacak. Bu sürede cevaplarınızı tekrar okuyun, dil bilgisi ve yazım yanlışlarınız varsa düzeltin.
READING (OKUMA)
Bu bölümde 3 tane okuma metni ile karşılaşmaktayız. Bu metinlerin terminolojisi çok zor olmasa da adayları zorlayan kelimeler muhakkak olacaktır. The Guardian, BBC News gibi sitelerden makaleler okumanın faydasını sınavda göreceksiniz çünkü bu sitelerdeki yazıların benzeriyle IELTS’te karşılaşmanız çok mümkün. Kendi çalışmalarınızda yaptığınız hataları kontrol etmeniz ve neyi gözünüzden kaçırdığınızı fark etmeniz çok önemlidir.
Reading (Okuma) için ipuçları:
Açıklamaları dikkatlice okuyun ve cevaplarınızı kaç kelimeyle yazabileceğinizi not edin.
Bir soruya takılıp kalmayın. Cevabını bulamadıysanız diğer soruya geçin.
Saate bakmayı unutmayın.
Cevaplarınızı doğrudan cevap kağıdına yazın. Bu kısımda fazladan zamanınız olmayacak.
Cevapları aramadan önce soruda ne demek istediğini iyice anlayın.
WRITING (YAZMA)
Bu kısma hazırlanırken yazdıklarınızı ana dili İngilizce olan birilerine okutmanızda fayda var çünkü Türkçe düşünüp İngilizce yazarken pek çok hatayla karşılaşılmaktadır. Bir diğer önemli nokta ise daha önceden yazılan yazıları dikkatlice incelemektir. Böylece aynı anlama gelen farklı cümleleri de görürsünüz. Bu kısım iki aşamadan oluşmaktadır ve her aşama için tavsiye edilen minimum bir kelime sayısı vardır ancak kelime sayısını artırırken tekrarlardan da kaçınmanız gerekmektedir.
Writing (Yazma) için ipuçları
Yazacağınız ilk yazı için 20 dakikadan fazla zaman ayırmayın. Zamanı kontrol etmeyi unutmayın. İkinci yazınız için 40 dakika yeterli olacaktır.
İlk yazınızda 150, ikinci yazınızda 250’den fazla kelime kullanın.
Yazınızın taslağı için soru kağıdını kullanabilirsiniz. Taslağınızı hazırlamak için fazladan sayfa verilmeyecek. Sınav kağıdını okuyan kişi taslağınızla değil, yazınızın aslıyla ilgilenecek.
İlk yazınızda bahsedilen tüm noktaları yazdığınızdan emin olun.
İkinci yazınızda mutlaka sonuç paragrafını yazın. Asla unutmayın.
Her iki yazınızda da gelişme paragraflarını düzenli bir şekilde yazın. Anlam bütünlüğüne dikkat ederek yazın.
Cevaplarınızın soruyla alakalı olmasına dikkat edin. Çok ve anlamsız bir yazı oluşturmaktansa az ama öz yazın.
Eğer kağıdınızda yazacak yer kalmadıysa elinizi kaldırın ve yeni kağıt isteyin.
Sınav salonundan dışarı kağıt çıkarmayın.
SPEAKING (KONUŞMA)
Ülkemizde en çok korkulan bölüm şüphesiz ki konuşma bölümüdür çünkü İngilizce dil bilgisi kurallarına hakim olsak bile İngilizce sohbet etmeye alışık değiliz. Konuşurken hata yapmaktan korkmamız bunun en önemli nedenidir, ancak hata yapmadan, denemeden konuşma becerimizi nasıl ilerletebiliriz?
Bu kısma hazırlanmak için en fazla 5 kişilik gruplar ile sınav örneklerini çalışmanızda fayda var. Bir diğer yöntem ise kendi sesinizi kaydedip daha sonra ses kaydını tekrar dinleyerek hem zaman açısından hem de verdiğiniz yanıtlara bakarak kendinizi değerlendirebilirsiniz.
Speaking (Konuşma) için ipuçları:
Sınavınızdan önce İngilizce konuşma pratiği yapın.
Kendinize güvenin ve konuşmak için hazır olun. Resmi bir mülakat değil sonuçta.
Soruları dinleyin ve lafı dolandırmadan istenilen cevapları verin.
Sadece kelime bilgisine odaklanmayın. Kelime bilgisi konuşma sınavının sadece % 25’ini oluşturmaktadır.
İstediğiniz gibi giyinin. Bu bir iş görüşmesi değil. Giyiminiz alacağınız notu hiçbir şekilde etkilemez.
Konuşurken farklı gramer yapılarını kullanın.
Amerikan ya da İngiliz aksanıyla konuşabilirsiniz.
Gerekli gördüğünüz yerde sorunun tekrar edilmesini isteyin.
Konuşma sınavının ikinci kısmında, konuşmanızı hazırlamak için size kağıt ve kalem verilecektir. Kağıda yazdıklarınıza bakılmayacaktır. Puan alacağınız tek şey konuşmanızdır.
Selen Yalılı
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı
