Hayatta bazı değerli şeyleri elde etmek o kadar da kolay değildir. “Pozitif düşünmenin gücü” tarzında kişisel gelişim görüşleriyle (“The Secret” gibi) ilgili en sevmediğim şeylerden biri de eğer doğru ruh halindeyseniz ve bakış açınız doğruysa, geriye kalan her şeyin yerli yerine oturacağı iddiası. Bence bu bakış açısı, zamanını, emeğini ve tabii parasını bunun gibi sistemlere yıllarca harcayan kişileri, yıllar sonra kendilerini yine yerlerinde sayarken bulduklarında hayal kırıklığına ve hüsrana uğratıyor.
Bu gibi durumlarda, “Belki de yeterince, kalpten istememişsinizdir.” der, bu felsefenin yazarları. “Hala yanlış yaptığınız bir şeyler olmalı.”
Şahsi görüşüm, tanrının, ruhların, evrenin veya dünyanın bize her şeyi altın tepside sunmayacağı yönünde. Dünya, çoğu zaman önümüze engeller koyar ve bence, hiçbir miktarda pozitif düşünme, bu engelleri bir anda defetmez ve başarılı -başarı ölçütleriniz her ne olursa olsun- olan birçok insanın da başarılı olmayanlar gibi “yanlış yaptığı bir şeyler” vardır. Belki daha bile fazla.
Her halükârda, hayatımızı yaşamaya değer kılan şeyler, hangi şekilde motive olursak olalım, ulaşması zor olabilirler. (Kim bilir, belki pozitif düşünmek, zor şeyleri gerçekleştirmenin yükünü az da olsa hafifletiyordur?) Üstelik, bunları gerçekleştirmek çok zaman alabilir, eğer doğru bir şekilde yapmak istiyorsak daha bile fazla zaman alabilir. Fakat önemli olan sürecin kendisidir, sonuç değil. Tüm kalbinizle, zihninizle ve ruhunuzla bir işe atılmaktır.
İşte, başarması zor olan ama hayatınızı daha iyi hale getirecek etkisi olan 10 şey.
1. Kendi işinizi kurun
Neredeyse hayatı boyunca kendi işinde çalışan babam bana hep “Sadece ahmaklar, ahmaklar için çalışır.” derdi. Başka biri için çalışmak, sizi onların merhametine bırakır ve kaprislerine boyun eğmek zorunda kalırsınız. Sadece bu da değil, sizin emeğinizin karşılığı onların cebini doldurur.
Kendi işinizi kurmak, iş hayatınızın ve paranızın denetiminin tamamen sizin elinizde olmasını sağlar. Evet zor olabilir, her gün birer birer batan küçük işletme örnekleriyle karşılaşıyoruz. Ama başarısız bir girişimin bile size kazandırdıkları, aldığınız riskten çok daha ağır basar. Başarısızlığınızın, bir şirketin binlerce kilometre ötedeki genel merkezinden alınan kararlardan kaynaklı olmasındansa, kendi kararlarınızın sonucu olduğunu bilmek bile özgürleştiricidir.
2. Bir grup kurun
Sizi ne(ler) heyecanlandırır? Bir şey için aynı tutkuyu paylaşan insanlar arasında olmanın, sevdiğiniz bu şeye daha tutkuyla bağlanmanızı sağlama ihtimali çok yüksek. Ama hiçbirinizin elinde “Gelin de konuşalım!” yazan bir pankart olmadığı sürece bir araya gelmeniz biraz zor. Bir grubu yönetmek çetrefilli bir iştir ve grubu kuran kişinin kişiliğinin gruba etkisi büyüktür. Bir grubun büyümesini ve başarılı olmasını görmek büyük bir ödüldür ama başarısızlık bile, yöneticilikle ilgili önemli şeyler öğretir size.
3. Gönüllü olun
Ramazan bayramını bir aşevinde geçirin demiyorum. Yanlış anlaşılmasın, bu da başlı başına zor bir iştir. Demek istediğim, okulunuzdaki komitelere katılma, haftada 3 saatinizi bir hayvan barınağına adama, bir kütüphanede aylık okuma seansları düzenleme, risk altındaki çocuklara okul sonrası özel ders verme, bölgedeki hapishanede okuma yazma eğitimi verme, vb. gibi, içinde yaşadığınız toplulukta, size ihtiyacı olan insanların hayatlarının bir parçası olmanın milyonlarca yolundan birine, uzun süreli olarak kendinizi adamanız. Belki de toplumun en acil ihtiyacı, insanların böyle komitelere ilgi duyması ve bunlarla sıkı bağlar kurmasıdır.
4. Çocuklarınızın etkinliklerinde aktif rol alın
Çocuğunuzun yaptığı bir aktivite seçin ve kendinizi buna adayın. Futbol takımlarını çalıştırın, izci liderleri olun, bir hafta sonunu onlarla atölyede geçirin, bir bisiklet alıp onlarla birlikte sürün. Onların tutkusu sizin de tutkunuz olsun. Fakat bunları yaparken onları boğmamaya çalışın, özellikle çocuklarınız ergenlik çağındaysa. Sadece, zamanınızı ayırarak ve ilginizi belli ederek, yaptıkları şeylere değer verdiğinizi gösterin.
5. Bir aile kurun
Çocuk yapın anlamında demiyoruz, yoksa bu çok kolay olurdu! Bir aile kurmaya karar verin. Yani kendinizi tamamen birine veya birden fazla insana adayın. Korkularınızı, tuhaflıklarınızı ve başarısızlıklarınızı bir başkasıyla paylaşarak o kişinin karşısında tamamen savunmasız olmayı göze alın. Bunun, sizi hiç olmadığınız kadar güçlü kılacağını göreceksiniz.
Aile kurmak, evlilikten ve ebeveynlikten de ötedir. Yasalar engellediği için evlenemeyen çok fazla insan var. Çocuk sahibi olamayan insanlar var. Bunlar, ailenin olmazsa olmaz unsurları değildir. Aileyi aile yapan sevgi, karşılıklı saygı, güven ve paylaşımdır. Bu duyguları paylaşabileceğiniz birini bulun veya o kişiyi kendiniz yaratın.
6. Bir kitap yazın
Bir kitabın üzerinde isminizi görmek muhteşem bir histir ama bundan daha iyi bir his de bir yerlerde, bir insanın, yazdığınız bir şey ile hayatının değiştiğini bilmektir. Uzman olduğunuz bir konudaki bilgilerinizi, bu ister hikâye anlatımı olsun ister ahşap işçiliği olsun, dünyayla paylaşın…veya sadece ailenizle. Buradaki büyük sorun zaman değil (gerçi zaman yine de bir sorun, pozitif düşünücülerin aksini iddia etmelerine izin vermeyin!). Eğer, kendinizi her gün bir sayfa yazmaya adamayı başarabilirseniz -her gün birkaç yüz kelime- bir yıl içinde elinizde yeterli büyüklükte bir taslak olur. Bu da bir yerden başlamak için yeter de artar bile.
7. Bir sanat dalıyla uğraşın
Resim veya müzik dersi alın, bir çömlekçilik atölyesine katılın, … Kendinizi ifade etmeyi öğrenin. Bunu sadece bir “pazar günü meşgalesi” gibi görmeyin. Kendinizi bir sanat dalına adayın ve onda ustalaşın.
8. Yönetimde yer alın
Dünyanın zeki, işine kendini adayan ve dürüst insanların, bir şeylerin yürümesi için gereken tüm o ince detayların hakkından gelebilecek insanlara ihtiyacı var. Aslında, yerel yönetimde yerel almak düşündüğünüz kadar zor değil (tabii ki bu, yönetmenin kolay olduğu anlamına gelmiyor). Film yapımcısı Michael Moore, lisedeyken okulunun yönetim kuruluna eğlence olsun diye adaylığını koymuştu. Ve kazanmıştı! Kalbinizin siyaset sıralarında olması kötü bir şey değil fakat öncelikle muhtarlık, belediye meclisi, vb. gibi, evinize yakın makamlarda şansınızı deneyin. Ve ahlaklı bir lider olun, adaylığınızı koyma sebebiniz makamın sağladığı güç değil, içinde yaşadığınız topluluğu iyileştirme ve daha iyi bir yolda ilerletme deneyimi olsun.
9. Sporla uğraşın
Artık vücut geliştirmeye son! Sağlıklı olmak istiyor olabilirsiniz ama koşu bandında müzik dinlerken geçirilen onca zaman sizce de biraz asosyalce değil mi? Kabul, arada bir kendi başınıza zaman geçirmek istemeniz normal. En azından hayatınıza, başka insanlarla yapabileceğiniz bir aktivite eklemeyi deneyin. Zamanınızı, bir yandan başka insanlarla etkileşim içinde geçirirken diğer yandan takım oluşturma ve liderlik yeteneklerinizi geliştiriyor olacaksınız. Kim bilir, belki takım arkadaşlarınızın da size öğreteceği şeyler olur.
10. Kendinize mümkünatı zor bir hedef belirleyin ve onu başarın!
Yukarıdaki dokuz öğüt, sadece, hayatınızı nasıl daha iyi yapabileceğinizle ilgili bir avuç fikirle dolu. Belki bir albüm kaydetmek istiyorsunuzdur, belki bir dağa tırmanmak, hacca gitmek, 20 ülke görmek… Kendinizi sadece küçük hedeflerle sınırlamayın, sınırlarınızı zorlayın ve size en çılgınca gelen şeyi nasıl hayata geçirebileceğinizi bulmaya çalışın. Bu süreçte çok şey öğrenmeniz gerekecek ve belki aylar, hatta yıllar öncesinden plan yapmanız gerekecek. Zorlu hedefleri zahmete değer yapan şey de budur.
Mutlu olmanız için tüm bunları yapmanız gerektiğini ima etmek istemiyorum. Bir tanesini bile gerçekleştirmek yeterince fazla. Nihayetinde, hayatınızdan memnun değilseniz ve daha iyisi için hayatınızda bir yenilik yapmak istiyorsanız, büyük düşünmeli ve bunu gerçekleştirmek için bir an evvel işe koyulmalısınız. “Başarıyı göz önüne getirmek” ve “pozitif düşünmek” kolaydır; kendinizi bilinmeze atmak ve bir şeyleri başarmak o kadar da kolay değildir. Ancak eğer başarabilirseniz, hayal ettiğinizden de fazlasını kazanmış olacaksınız.
Çeviri: Şevval Serbes
Orijinal yazı: “10 HARD Ways to Make Your Life Better” by Dustin Wax
