Eğitim Sistemlerinde Oyunlaştırma (Gamification)
Çağımızın giderek dönüşen, gelişen teknolojilerinin eğitime dahil olması ile birlikte eğitim alanında da gözle görülür bir değişim mevcut. Eğitimdeki değişime eklenen tekniklerden biri de oyunlaştırma.
Nereden Çıktı Bu Oyunlaştırma?
Oyunlaştırma tekniğine olan yönelim aslında hepimizin, psikososyal olarak oyun ihtiyacının fark edilmesinden başlıyor. Zihnimizi biraz karıştırırsak bir oyun içerisine dahil olmanın çocuk, genç, yetişkin herkesin ilgisini çeken bir durum olduğunu görebiliriz. İşte oyunlaştırma tekniği, biz insanları oyun unsurlarının bir araya getirildiği bağlama dahil ederek, bir ortaklıkta buluşturmayı hedefliyor.
Eğitim alanında oyunlaştırma ise Roma Üniversitesinden bir psikiyatrist olarak mezun olan Dr. Maria Montessori sayesinde ortaya çıkıyor. Psikiyatri hastanelerin dizaynlarının çocuk hastalara uygun olmadığını fark eden Montessori, yoluna önce hastanelerin düzenini çocuklara uygun hale getirmekle başlıyor. Daha sonra ise psikiyatri hastanelerinde tedavi alan çocuk hastalarına daha uygun bir eğitim sistemi geliştirmeye koyuluyor. Dr. Montessori’nin çocuk hastaları için düşündüğü eğitim modelinin temeli aslında oyunlaştırmaya dayalı. Dr. Montessori, çocukların eğitimi için tasarladığı oyunlaştırmaya dayanan modelinde, eğitimi alan çocukların dikkatleri dağılmadan, kolay yollu ve kalıcı bir öğrenim süreci geçirmelerini hedefliyor. Hedefinde başarılı oluyor ve Montessori 1980 yılında kendi geliştirdiği eğitim modeli ile oyunlaştırma kullanan ilk kişi oluyor.
Oyunlaştırma Nelerden Oluşur?
Oyunlaştırma tekniğinin etkin ve doğru işlemesi için bahsedeceğimiz üç unsur mutlaka var olmalıdır. Oyunlaştırma; oyun dinamikleri, oyun mekanikleri ve oyun bileşeninden oluşur.
Öncelikle oyun dinamiklerinin ne olduğuna bakalım. Oyunlaştırmanın bir unsuru olan oyun dinamikleri, bir oyunun ortaya çıkmasında olmazsa olmaz diyeceğimiz belirteçlerdir. Oyun dinamikleri; kurallar, oyuncular arası ilişkiler, hikayeleştirme, hedef ve seçme özgürlüğünden meydana gelir. Bu mekanikler öğrencinin motivasyonunu arttırma amacı güder. Bireylerin hata yapmalarını ve hatalarından yola çıkarak doğru bilgiler öğrenmelerine olanak sağlar.
Oyunlaştırmayı oluşturan diğer bir unsur ise oyun mekanikleridir. Oyun mekanikleri, oyuncunun duygusal etkileşime gireceği, kişinin motivasyonunu sağlayan ögelerdir. Oyun mekaniklerinin kategorileri; şans faktörü, meydan okuma, yarışma, kaynak toplama, etkileşimler, kazanma durumu, sıra, ödül, geri bildirim ve takım olmaktır.
Özellikle oyun mekanikleri, oyunlaştırmanın eğitim alanında kullanılması açısından büyük önem arz eder. Eğitim sürecine dahil olan kişi yaptıkları ve başarılarıyla ödüllendirilir. Ödül alması demek aslında o kişi için sonucunda ödüllendirildiği davranışı tekrarlamaya yönelmesi anlamında gelir. Yani ödül almak, eğitimde oyunlaştırma sürecinde kişi için bir pekiştireç rolü üstlenir.
Oyunlaştırmanın son unsuru ile oyun bileşenleridir. Oyun bileşenleri, kişiye kendi ilerleyişi ve başarı durumu hakkında bilgi sağlama niteliği taşır. Oyun bileşenlerinin kategorileri; avatar (karakter), oyuncu seviyesi, liderlik tablosu, sosyal grafik, puan, ödül, rozet, görevler, unvanlarıdır. Oyun bileşenleri kişilerin özellikle içsel olarak yapılan işe odaklanmalarını ve içsel bir motivasyon yakalamalarını sağlar.
Çağımızda Eğitimde Oyunlaştırma Neden Kullanılmalı?
Çağımızda, yenileşen eğitim sistemlerinde oyunlaştırmanın kullanılması düşündüğümüzden daha çok önem taşıyor.
Çevrim içi eğitimler, akıllı eğitim araç gereçleri, okullarda android ya da ios işlemci tablet kullanılması gibi sistemler sayesinde eğitim alan bireyler dijital dünya içerisinde her an dikkatlerini kaybetmeye müsait konuma geldiler. Dikkati toplamak ve öğrenim sürecini kolay, kalıcı hale dönüştürmek adına kullanılan oyunlaştırma yöntemi aslında oyun bağlamında olmayan bir olguyu, oyunlaştırmanın dinamikleriyle donatarak oyun haline getirmeyi içeriyor.
Bu sayede eğitime dahil olan birey, hem eğitim süreci boyunca sıkılmamış oluyor hem de oyunlaştırma tekniği ile dikkatini eğitim kapsamında tutabiliyor. Öğrencilerin etkin ve verimli şekilde yeni eğitim sistemlerinden yararlanmasına olanak tanıyor. Bu durumda teknolojiyle donatılan eğitim sistemlerinin kolaylaştırıcı kahramanı da oyunlaştırma oluyor.
Eğitimde Oyunlaştırma Kullanılırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Eğitimde oyunlaştırma tekniği uygulanırken en çok üstünde durulması gereken noktalardan biri, kişinin dikkatini dağıtacak yoğunlukta bir oyun haline getirme biçimi kullanılmamasıdır. Hepimiz ders çalışırken, işimizle ilgili ek çalışmalar yaparken hele ki biraz da sıkıldıysak dikkatimizi dağıtacak unsurları daha çabuk görür hale geliriz. Aslında eğitimde oyunlaştırma tekniğinin uygulanmasının mantığı, odağı ortak bir noktada birleştirmektir. Fakat eğitimin, oyun biçimine getiriliş evresinde dikkat dağıtıcı çok fazla unsur üst üste geliyor ise eğitimi tasarlayanların bu durumdan kaçınması gereklidir.
Dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmaya özen gösterilerek tasarlandığında eğitimde oyunlaştırma, kişilerin geleneksel öğrenme yöntemlerinden daha etkin ve verimli bir öğrenme sürecine dahil olmalarına son derece yardımcı olan bir yöntemdir.
Eğitimde Oyunlaştırma Kullanımının Faydaları Nelerdir?
Eğitimde oyunlaştırma tekniği kullanmanın görülen faydaları şunlardır:
- Bireylere analitik düşünme yeteneği kazandırır.
- Problem çözebilme yöntemlerini özümsetir ve çözüme daha kolay ulaşmayı sağlar.
- İçeriğindeki başarılar, hedefler gibi unsurlar sayesinde daha disiplinli ve düzenli bir çalışma performansı sağlamaya yönlendirir.
- Beynin aktif olarak olarak çalışmasını sağlar.
- Eğitim sürecindeki bireylerin yaratıcılıklarını arttırır.
- Dikkat toplamayı ve öğrenme sürecini geleneksel eğitim sistemlerine göre çok kolaylaştırır.
- Bilgileri akılda kalıcı şekilde öğrenmeyi sağlar. Ezbere dayalı kolay unutulan bir yöntem değildir.
- Kişileri eğitime karşı sıkılgan yaklaşmamaya yöneltir.
- Bireyler oyunlaştırma teknikleri sayesinde eğitime gönüllü olarak katılımı tercih ederler.