Leonardo da Vinci tüm zamanların en muhteşem sanat eserlerini meydana getiren sanatçılardan biridir. Muhteşem bir sanatçı olmasının yanında hem iyi bir bilim insanı hem iyi bir mühendis hem de iyi bir mucittir. Haydi şimdi Da Vinci’nin muhteşem icatlarına birlikte bakalım.
Paraşüt
Paraşüte dair ilk çalışmaları Leonardo yapmamış olmasına rağmen paraşütün icadı onun adıyla anılır. Leonardo’nun çizimlerinin çok benzeri -aynı zamanda ünlü Codex Atlanticus’unda bulunan ahşap iskeletli piramit şeklindeki paraşüt- bilinmeyen bir yazarın el yazmaları arasında bulunmuştur. Ayrıca, 11. yüzyılın başlarında Çin’de paraşüt benzeri araçların kullanıldığına dair emareler vardır. Ancak Leonardo’nun paraşütü daha gelişmiştir ve 21. yüzyılın başlarında İngiliz paraşütçü Adrian Nicholas, Da Vinci’nin çizime göre yapılmış bir paraşütle atlayıp bu çizimin başarılı olduğunu kanıtlamıştır.
Vinci Helikopteri
Bir diğeri, Rönesans’tan ziyade 20. ve 21. yüzyıllarda kullanılan teknolojiye benzeyen Da Vinci icadıdır. Aslında Da Vinci’nin icadı şaşılacak derecede modern bir helikoptere benzer. Leonardo’ya göre, o uçabilirdi, fakat pek çok uzmana göre uçması mümkün değildi çünkü salt kas gücü makineyi havada tutmak için yetersizdi. Buna rağmen, Leonardo helikopter ve dikey uçuş konularında öncü olmasıyla bilinir.
Ornithopter (Kanatlı Mekanik Kuş)
Da Vinci, ornithopter de dahil olmak üzere birçok uçabilen makine için plan çizmiştir. Kuşlardan ve uçma hareketlerinden ilham alan ornithopter, kas gücüyle harekete geçirilen kanatların çırpılmasıyla uçacaktı. İnsan gücüyle çalışan ornithopterler insan fizyolojisinin sınırlı olması dolayısıyla yalnızca kısa bir süre boyunca ve kısa mesafelere uçabiliyordu. Leonardo’nun uçabilen makineleri -eğer uçabilirse- maalesef iyi bir performans gösterememişti. Yine de onun notları ve çizimleri, modern havacılığın gelişiminde temel olduğu anlaşılan aerodinamik ve uçuş kavramlarını ne kadar iyi anladığını göstermektedir.
Robotlar
Da Vinci’nin icadı modern anlamda robot değildi. O “automaton(otomat)” diye adlandırılan kendi kendine işlem görebilen ve insan yardımı/müdahalesi olmadan hareket edebilen makineyi icat etti. 1490’lı yıllarda ünlü bilim adamı Leonardo robotu ya da mekanik şövalye olarak bilinen, oturabilen ve hareket edebilen insansı bir otomatı tasarladı. Birkaç yıl sonra, aynı şekilde mekanik bir aslan tasarladı.
Makineli Tüfek
Leonardo’nun -33 namlulu- makineli tüfeği modern makineli tüfeklere hiç benzemiyordu. Silaha tek bir banttan mermi sürmek yerine, her biri 11 parça içeren üç sıra halinde birleştirilmiş birbirinden ayrı silahlardan atış yapması tasarlanmıştı. Leonardo’nun tüfeği hiçbir zaman üretilmemiş ve bir savaş sırasında kullanılmamış olmasına rağmen modern makineli tüfek kavramının ortaya çıkışında oldukça önemlidir. Bu silah daha sonra savaş alanındaki yerini 19. yüzyılda seri ateş eden silahlar olarak almıştır.
Viola Organista
Leonardo’nun çizimleri arasında ünlü Rönesans bilgininin pek çok yeteneğinin ve ilgi alanının yer bulduğu Viola Organista adlı makine bulunuyor. Ancak Da Vinci klavyeyle çalınan klavsen türünde yenilikçi bir müzik aleti icat etmemiştir. Buna benzer bazı enstrümanlar daha sonra icat edilmiştir ancak onların da Da Vinci’den ilham almış ya da bağımsız olarak icat edilmiş olduğu açık değildir.
Dalış Takımı
Paraşüt konusunda olduğu gibi, su altında nefes alabilmemize olanak sağlayan alet fikrini de ilk olarak Da Vinci dile getirmemiştir. Fakat yine onun tasarımı modern dalış takımlarının ilk prototiplerine şaşırtıcı derecede benzerlik gösterir: bir deri ceket, pantolon, içerisine gözlük yerleştirilmiş bir kask ve hava alınmasını sağlayan bir tüpten oluşur. Ve en önemlisi, Leonardo bunu, modern dalış takımlarından bir asır kadar önce bulmuştur.
Kendinden Hareketli Platform
Pek çok diğer Leonardo icadı gibi, bu da zamanın ötesinde bir icattır. Bu muhtemelen sadece 20. yüzyılın başlarında onun çizimlerindeki imkânsız makinelerin keşfedilmesini açıklayabilirdi. 1990’ların sonuna doğru Profesör Carlo Pedretti, sistemin doğrudan yaylar tarafından değil de yaylar tarafından kontrol edilen başka bir mekanizma tarafından işlediğini fark edene dek kimse onun nasıl çalıştığını anlayamamıştı.
Tank/ Zırhlı Araç
Tanklar ilk olarak 1914-1918 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı sırasında kullanılmıştır fakat bazı kaynaklara göre aracın ilk prototipi 500 yıl önce Leonardo tarafından keşfedilmiştir. Leonardo’nun zırhlı araçı çok sayıda silah ve topu barındırabilecek şekilde tasarlanmıştır. Ancak tasarım zırhlı aracın haraket etmesini engelleyen bir kusura sahiptir. Pek çok tarihçi Da Vinci’nin tasarımı kasıtlı olarak bu şekilde yaptığına inanır. Bazıları Da Vinci’nin bir savaş makinesi yapmak istemediğine inanırken, diğerleri ise insanların bunu kötü amaçla kullanmalarını istemediğini düşünmüştür.
Gamze Sevdik
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı