‘’Bizler sürekli tekrar ettiklerimizizdir. O zaman mükemmeliyet bir eylem değil bir alışkanlıktır.’’ Aristoteles
Kendini geliştirme yolunda bitmeyen çabalarımız, küçük adımların uzun bir yolculuğudur.
Küçük alışkanlıkları günden güne, haftadan haftaya, yıldan yıla tekrar ederiz. Bizi bugünkü halimize dönüştüren küçük alışkanlıklar gelecekte kim olacağımızı da belirleyebilir. Gelmiş geçmiş bazı büyük insanların alışkanlıkları yazımızda. Keyifli okumalar.
1: Mahatma Gandhi
İnançlarınızı İzleyin
Mohandas ‘’Mahatma’’ Gandhi İngiliz egemenliği altındaki Hindistan’ın bağımsızlık hareketinin ideolojik ve manevi lideriydi. Gandhi, kitlesel sivil itaatsizlik yoluyla zulme karşı direnç olarak tanımlanabilecek olan Satyagraha felsefesini uyguluyordu. Bu felsefe şiddetin her türlüsünden kaçınmaya dayanır. Gandhi’nin liderliği 1947 yılında Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasına yardım etti. O her zaman zulme karşı şiddetten uzak bir şekilde karşı durmaya inandı ve Hindistan’ın bağımsızlık hareketini inançlarından esinlendiği sözleriyle ve eylemleriyle yönetti.
‘’
İnançlarınız düşünceleriniz olur. Düşünceleriniz sözünüz olur. Senin sözlerin senin hareketin olur. Hareketleriniz alışkanlıklarınız haline geliyor. Alışkanlıklarınız değerleriniz haline gelir. Değerleriniz kaderiniz olur.’’
Neden siz de yapmalısınız!
İnançlarınız kendi kaderinizi yaratacaktır. Her kelime, her eylem, her alışkanlık ve değerlerinizin her biri ne düşündüğünüze ve nasıl düşündüğünüze dayanır. Neye inanıyorsun? Kendin ve geleceğin hakkında nelere inanıyorsun? Günlük yaşantımızda bu soruları unutmak çok kolaydır. Günlük hayattaki düşüncelerinizle, geleceğiniz ve hayatınızdaki hedefleriniz hakkındaki düşüncelerinizi karşılaştırınca tutarsız olması olağandır. Günlük hayattaki eylemlerinizin inançlarınızdan ne kadar etkilendiği ve eylemlerinizin hayattaki hedefinizle uyumlu olup olmadığı konusunda dürüst olun.
2: Warren Buffet
Otur ve Düşün
Duygusal olarak karışık durumda olmak güçlü kararlar almak için genelde kötü bir yöntemdir.
‘’Karar vermek için ihtiyacınız olan şey, sağlam bir entelektüel çerçeve ve bu çerçeveyi duygulardan arındırma becerisidir.’’
Peki dünyadaki en büyük yatırımcılardan birisi olan Warren Buffet, duygularının nasıl akıllıca ve güçlü kararlar almasını etkilemesine izin vermiyor?
‘’ Her gün oturup düşünmeniz için ısrar ediyorum. Bu Amerikan iş dünyası için alışılmış bir şey değildir. Okur ve düşünürüm. Dolayısıyla iş dünyasındaki çoğu insandan daha fazla okuma ve düşünme yaparak dürtülerimin kararlarımı etkilemesine izin vermiyorum. Bunu yapıyorum çünkü böyle bir hayatı seviyorum’’
Neden bunu siz de yapmalısınız?
Zor bir kararla karşı karşıya kalmak sizi zor durumda bırakabilir, adınız Warren Buffet olsa bile. Böyle durumlarda, gerçeklere odaklanma yeteneğiniz kaybolurken üzerinizde oluşan baskı çabucak korkuya dönüşebilir. En zeki yöneticiler bile zayıf kararlar alırlar ve duygularının kararlarına etki etmesine izin verirler. Sonuç olarak, yöneticiler de insandırlar. Buffet gibi oturup düşünün ya da başka bir şey yapın fark etmez, sıkı bir karar verme rutini oluşturmak önemlidir. Duygularınızın kararlarınızı etkilememesi için bir takım kurallardır. ‘’Kola ya da Pepsi ’’ bugün vereceğiniz tek karar olsa bile, oturup düşünmek çevrimiçi başka alternatifler aramak ya da diğer yollarla zamanınızı boşa harcamaktan iyidir. Şimdi oturun ve bunun hakkında düşünün!
3: Sir Winston Churchill
Günlük Bir Rutin Oluşturun
Sir Winston Churchill 20. Yüzyılın en büyük siyasi liderlerinden birisi olarak karşımıza çıkar. 2. Dünya Savaşı’nın korkunç zamanlarında Birleşik Krallığa başbakan olarak liderlik etti. Aristokrat bir ailede dünyaya gelen Churchill, gençlik yıllarını orduda geçirdi ve disipline alıştı. Artofmanliness.com’a göre Churchill 26 yaşında ordudan ayrıldıktan sonra bile sıkı bir günlük programa sahipti.
‘’ O tamamen organizeydi, neredeyse bir saat gibiydi. Onun rutini kesinlikle diktatörceydi. Acımasız bir takvim hazırlamıştı ve üzerine titriyordu, bir dakika bile geçse takvimin dışına çıkmış kabul ediyordu.’’
Her gün sabah 8’de uyanır ve gününe sıcak duş, konuşma ya da şarkı söyleme pratiği yaparak başlardı. Churchill devam eden saatlerde yatağında gazete okur, piposunu içer ve viski-sodasını yudumlardı. Gününün kalanı da saat gibi organizeydi, postalara cevap verir, konuşmaları üzerinde çalışır, keyifli bir şekilde öğle yemeğini yerdi. Bir süre yürüme ve düşünmeden sonra, devlet adamı programına öğleden sonra şekerlemesiyle devam eder. Akşam saatleri ailesi ile birlikte kart oyunları oynamak, bir banyo daha yapmak ve akşam yemeği yemekle geçerdi. Churchill’in 2. Vardiyası gece 11’de başlar ve genel olarak 2’ye kadar devam ederdi, bazen bu vardiya gün ağarmadan 4’e kadar sürerdi.
Neden bunu siz de yapmalısınız?
Sabah 9 akşam 5 rutini dışında sadece seçilmiş birkaç kişi başarılı bir günlük rutin oluşturmayı becerebiliyor. Bunu başarabilenler genelde toplumumuzun önde gelen isimleri olmuştur. Kendinizce organize ettiğiniz sabah ve akşam rutinleri sizi daha üretken kılacaktır. Hayatınızda daha çok şeyi basitçe gerçekleştirebilirsiniz ve karşılığında daha başarılı olabilirsiniz. Sadece birkaç alışkanlık edinin ve onları günlük takviminize eklemeye başlayın.
4: Pablo Picasso
İlham İçin Beklemeyin
Sanatla uzaktan yakında bir alakanız olmasa bile, Pablo Picasso hakkında bir şeyler duymuş ya da tablolarından bazılarını görmüşsünüzdür. İspanyol ressam, heykeltıraş, grafiker, seramikçi, sahne tasarımcısı ve şair 20. Yüzyılın en büyük ve etkileyici sanatçılarından birisi olarak değerlendirilir. Böyle yaratıcı bir zekası olmasının yanı sıra, Picasso maviliklerden gelen bir ilhamın ona dokunmasını beklemedi. Bunu yerine, çalışmaya başladı ve ilhamın çalışması sırasında gelmesini bekledi.
‘’İlham vardır, fakat bizi çalışırken bulmak zorundadır’’
Neden bunu sizler de yapmalısınız?
Bazen ilham veren düşünce ve dürtüler maviliklerden gelir. Bununla birlikte, ilham beklemek ve sihirli bir şekilde size gelmesini umut etmek her zaman çalışmaz. Bu şekilde zamanınızın çoğunu ilham bekleyerek ve çalışmayarak geçirirsiniz. Picasso’nun tavsiyesini dikkate alın ve basitçe çalışmaya başlayın. Bir süre boş bir sayfaya baksanız da sonunda ilham ve yaratıcılık sizi yakalayacak ve yüksek kaliteli üretkenlik akışına gireceksiniz.
5: Michael Jordan
Hata Yapmaktan Korkmayın
Michael Jordan tüm zamanların en iyi basketbolcusudur. Nokta. Hatta tüm zamanların en iyi atleti bile olabilir. Buna rağmen, MJ hiç hata yapmamıştır diyemeyiz. Kariyerinin başlarında, kolej takımına alınmadığı bile olmuştur. Fakat Jordan, başarısızlığını motivasyona çevirdi ve başarısızlıklarının daha sonraki başarılarının sebebi olmasını sağladı.
‘’Kariyerim boyunca 9000 şuttan daha fazlasını kaçırdım. Neredeyse 300 maç kaybettim. 26 kere maç kazanma sayısını atabileceğime inandım ve kaçırdım. Hayatım boyunca tekrar tekrar hata yaptım. Ve bu başarımın sebebidir.’’ Jordan için, başarısızlık yolun sonu değildir, en önemli şey denemekten kaçınmamaktır. ‘’ Başarısızlığı kabul edebilirim. Herkes bir şeylerde başarısız olur. Fakat denememeyi asla kabul edemem.’’
Neden sizler de bunu yapmalısınız?
Çoğu insan başarısızlık kelimesini önemsemez. Neden? Herkes Mike gibi olmak istiyor, peki neden onun başarısızlığa bakış açısını da öğrenmiyoruz? Başarısızlık dünyanın sonu değildir. Eğer yüksek hedefleriniz varsa, oraya ulaşmak için ne gerekiyorsa yapın. Hayatta başarılı olma konusundaki kararlılığınızın başarısızlık korkunuzu yenmesi gerekir. Başarısızlıklar, başarısız olduğunuz anlamına gelmek, sadece zirveye giden yolda başka bir derstir. Gelecekte nasıl davranmanız konusunda size yardım eden ve aynı hatayı iki kere yapmanızı engelleyen bir ders. Gerçek başarısızlık hayallerinizin peşinden gitmeyi bırakmak ve denemeye bile yeltenmediğinizde gelir.
6: Nelson Mandela
Affedin
‘’Beni özgürlüğüme kavuşturacak kapıya doğru yürüdüğümde, acılarımı ve nefretimi arkamda bırakmadığım sürece hala hapishanede olacağımın farkındaydım.’’
Yaklaşık 30 yılını hapishanede geçiren Mandela’nın acı ve nefret dolu olmak için yeterince sebebi vardı. Bunun yerine, Madiba Nobel Barış Ödülü kazananı oldu. Ülkesinin ırk ayrımı ve ırkçılığa karşı mücadelesini yöneten Mandela, Afrika özgürlük hareketinin bir simgesi ve kahramanı haline dönüştü. Hapishanede geçirdiği yılların ardından Güney Afrika’nın demokratik bir şekilde seçilen ilk başkanı oldu.
Neden sizler de bunu yapmalısınız?
Affetme, birisi ile karşı karşıyayken yumruk atma dürtüsünü merhametle serbest bırakma eylemidir. Bu affetmenin sözlükteki karşılığı olmayabilir fakat hepimiz affetmenin zor olduğunu kabul edebiliriz. Son derece zordur ve muazzam bir disiplin ister. Buna rağmen yine de affetmemizin bir sebebi: Sonuç olarak, yalnızca başkaları için yaptığımız bir şey değil, aynı zamanda kendimiz için yapmamız gereken bir şeydir. Bağışlamak, güçlü bir karakter örneğidir.
7: Bruce Lee
Basitleştirmek
Amerika’da doğdu ve Hong Kong’da büyüyen Bruce belki de tarihteki en popüler dövüş sanatı ustasıdır. Lee her zaman muhteşem bir dövüşçüden ve aktörden daha fazlasıydı. Hayata karşı filozofik yaklaşımı onu birçok insan için ilham kaynağına dönüştürdü. Bruce Lee, dikkatini hayatındaki en önemli şeylere veren bir minimalistti.
‘’ Günlük artış değil, günlük azalmadır. Önemsiz şeylerden kaçının’’
Neden sizler de bunu yapmalısınız?
Şayet hayatınızı geliştirmeye çalışıyorsanız, her zaman daha fazlasını eklemek çok cazip gelir. Rutininize daha fazla egzersiz, günlük takviminize daha fazla alışkanlık, diyetinizi optimize etmek için daha fazla süper yiyecek. Belki de daha fazlasını yapmak için zamanınızın ve enerjinizin olmadığını keşfedebilirsiniz. Hayatınıza giderek daha fazla şey eklemek ne kadar cazip olsa da aynı zamanda ezici olabilir ve beraberinde daha fazla stres getirir. Sizin için önemli olan şeylere odaklanmak size zaman ve enerji kazandırır. Aynı zamanda bir şeyi gerektiğinden fazla düşünmek hedeflerinize en verimli şekilde ulaşmanıza engel olur.
‘’Eğer bir şey üzerinde düşünmeye çok fazla zaman harcarsanız, o şeyi asla gerçekleştiremezsiniz.’’
Yunus Emre Dağlı
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı