Boş Zamanınızı Önemli Ölçüde Nasıl Artırabilirsiniz?

Yine bir yoğun iş gününün sonunda, evde dinlenmeden önce, sıkışık trafikte uzun bir araba yolculuğu yapmanız gerekiyor. Sonunda evinize vardığınız zaman, kapıyı açıp hemen koltuğa uzanıyorsunuz. Çok yorgunsunuz.

Bu size tanıdık geliyor, değil mi?

Bu kesinlikle birçok kişi için ortak bir senaryodur. Ancak, bu senaryodaki kötü olan şey, bir kereye mahsus bir durum olmamasıdır. Birçok insan bunu yılın her iş gününde yaşamaktadır.

İnsanların çoğunluğunun iş tarafından boğulmuş ve hayatın getirdikleri altında ezilmiş hissetmesi şaşırtıcı değildir. İnsanlar istediği şeyleri elde etmek ve yapmak istediklerini yapmak için zamanları ve enerjileri yokmuş gibi hissetmektedirler. Ve hatta, çoğu insanın yapılması gerekenleri yapacak zamanı bile bulamadıklarını söyleyemek mümkün – aile, arkadaşlar ve hobiler için zaman ayırmadıkları bir gerçek.

Örnek verecek olursak, tam zamanlı çalışan ebeveynlerin yaşadığı baskıların bir anını ve faturalarını ödemeye devam etmek için birden fazla işte çalışmak zorunda kalan birçok insanı düşünün.

Sen de bu insanlardan biri misin?

Eğer cevabınız evet ise endişelenmeyin, size hayatınızı düzenlemenin basit yollarından bu başlık altında bahsedeceğiz, böylece gerçekten yapmak istediğiniz şeyleri yapmak için zamanınız olacak.

Programınızın kontrolünü elinize alın!

Tıpkı para gibi – zaman için bir bütçeniz olmalı.

Çünkü zaman geri döndürülemez. Yani bir kez harcandığında geri getiremezsiniz. Bu yüzden zamanınızın nereye gittiğini anlamak önemlidir, özellikle de yapacağınız şeyler karşısında boğulmuş hissediyorsanız.

 

 

Öncelik Verme

Her gün yaklaşık bir 34 GB bilgi aldığınızı öğrenmek sizi şaşırtabilir, 24 saatlik bir dönemde aklınızdan geçen 50.000 düşüncenin de üzerinde bir rakam!

Bu derece zihinsel aktivite ve baskıyla, karşınıza çıkan sonsuz bilgi ve verilerden neden bunalmış hissedebileceğinizi anlamak çok da zor olmasa gerek.

Neyse ki, kontrolü geri almanın basit bir yolu var ve neredeyse her gün yanınızda taşıyacağınız bir şeyi kullanmanız yeterlidir, yani akıllı telefonunuz.

Evet, akıllı telefonunuz mükemmel bellek ve organizasyon aracı olarak kullanılabilir. Yolunuza çıkan tüm önemli şeyleri hatırlamaya çalışmak (ve doğal olarak başarısız olmak) yerine, akıllı telefonunuzun zorlanmasına izin verebilirsiniz. Ayrıca günlerinizi, haftalarınızı, aylarınızı ve yıllarınızı planlamanıza ve kontrol etmenize de yardımcı olabilir.

Şimdiye kadar, akıllı telefonunuzu yalnızca sosyal medya, haber uyarıları, telefon görüşmeleri ve öz çekimler için kullanmış olabilirsiniz. Ancak, telefonunuz bunlardan çok daha fazlasını yapabilir. Özellikle doğru uygulamaları yüklerseniz.

Telefonunuza Evernote’u yüklemenizi tavsiye ederiz. Bu uygulamaher yerde ve her zaman, notlarınızı ve düşüncelerinizi kaydetmek için hızlı ve kolay kullanım sağlar. Notları el ile yazabilir veya görüntüleri veya hatta web sayfalarına bağlantılarını ekleyebilirsiniz. Etiketleme ve sınıflandırma seçenekleri sayesinde ise notlarınızdaki şeyleri aramak ve bulmak oldukça kolaydır.

 

Yüklemenizi tavsiye edebileceğimiz diğer uygulama ise Google Takvim!

Bu uygulama hem iOS hem de Android için uygundur. Daha önce hiç kullanmadıysanız, size nasıl kolaylıklar sağlayacağından şöyle bir bahsedelim:

Toplantılar, doğum günleri ve yıl dönümleri gibi önemli tarihleri ​​kaydedebilirsiniz. Önemli günler ve tarihler için hatırlatıcılar ve alarmlar kurabilirsiniz. Bu sayede; gelecek günler, haftalar ve aylardaki planlarınızı kolayca görüntüleyebilirsiniz. Ayrıca, takviminizi eşiniz veya iş arkadaşlarınız gibi diğer kişilerle de paylaşabilirsiniz. Ve bunları tamamen ücretsiz yapabilirsiniz. Google Takvim, günlük hayatınızı basitleştirmeniz ve düzenlemenize çok yardımcı olacaktır.

Hayatınızda EverNote ve Google Takvim kullanmayı alışkanlık haline getirmelisiniz!

 

 

 

Delegasyon

İradenizin gücü ve sahip olduğunuz enerji ile siz sadece bir kişisiniz. Yani, elde etmek istediğiniz şeyler üzerinde çalışmak için yalnızca sınırlı bir süreniz var.

Bu nedenle  delegasyon  sağlıklı ve başarılı bir yaşamın bu kadar önemli bir parçası. Peki delegasyon tam olarak nedir?

Mesela bahçe işlerine ilginiz yok ama evinizin arkasındaki bahçenizi ormana dönmesinden nefret ediyorsunuz. Bu sebeple, her hafta ya da yaz aylarında, paslı eski çim biçme makinenizi alıp ot kesmek hiç hoşunuza gitmese de ısrarla bu işi yapıyorsunuz. Baştan sona kadar, çimlerinizin yarı düzgün görünmesini sağlamak için yaklaşık 2 saat harcıyorsunuz.

Ama bahsettiğim gibi, bahçecilik sizin işiniz değil. Ve açıkçası, çimleri düzenli olarak kesmek zorunda kalmak, hafta sonları boş zamanlarınızda yiyen bir angarya haline geliyor.

Bu sorununun bir çözümü var.

Yardımcı olmak için profesyonel bir bahçıvan, hatta bu işlerden anlayam bir komşunuzdan yardım istemeyi tercih edebilirsiniz. Çimlerinizi kesmek ve çiçeklerinize bakmak için her hafta gelebilecek birisi hayatınızda çok şey değiştirebilir. Bu sadece sizi zahmetten kurtarmaz. Bu sayede bir ayda daha çok boş vaktiniz olacak ve işinize, kendinize daha çok zaman ayırabileceksiniz. Hatta bu saatleri, hayal ettiğiniz her şeye, belki bir müzik aleti öğrenmeye, bir kitap yazmaya ya da sadece arkadaşlarınızla ve ailenizle buluşmak için kullanabilirsiniz.

Delegasyon konusunda aşağıdaki üç noktayı dikkate almalısınız.

Neleri başkasının yapabileceğine karar verdikten sonra, harekete geçin!

İşte bu noktada hayatınıza delegasyonun somut faydalarını görmeye başlayacaksınız. Daha fazla enerjiye, daha fazla zamana sahip olacaksınız, ayrıca uzun zamandır olduğunuzdan daha özgür ve daha mutlu hissedeceksiniz.

 

Alışkanlık Geliştirme

bazıları iyi, bazıları kötü olsa da hepimizin alışkanlıkları var!

Ve bu zamana kadar, bazı alışkanlıklarınızın zaman kaybetmenize neden olabileceğini düşünmemiş olabilirsiniz.

Bunun hızlı bir örneğini güne başlama şeklinizden verebiliriz.

Alarm çalar ve uyanırsınız, fakat alarm çaldığında hemen yataktan mı çıkıyorsunuz veya erteleme düğmesine mi basıyorsunuz? (belki de birkaç kez)

Ertelemek o sırada iyi bir fikir gibi görünebilir, ama kesinlikle kötü bir alışkanlık. Bir hafta boyunca sabahları sadece 10 dakika ertelemeniz bile, hobilerinizi uygulamak için veya kariyerinizi geliştirmek için kullanabileceğiniz toplamda bir saat eder.

Neyse ki, erteleme sadece bir alışkanlıktır. Ve, alışkanlıklar değiştirilebilir.

İlk olarak, alışkanlıkların nasıl oluştuğunu anlamanız gerekir.

Araba kullanmayı öğrenirken yaşadıklarınızı hatırlayın. Başlangıçta, kabustan başka bir şey değildi. Pedallar, aynalar, manevralar, park yerleri! İlk birkaç dersten sonra, vazgeçmeyi bile düşünmüş olabilirsiniz. Ancak, kararlılığınızla derslerinize devam ettiniz. Birkaç ay sonra başarılı bir sürüş ile ehliyetinizi aldınız.

Aldığınız dersler ile birlikte, iyi bir sürücü olmanızın asıl nedeni alışkanlıkların gücüdür. Sadece kaç kez vites değiştirdiğinizi, park yerlerine geri döndüğünüzü, vb. yaptığınızı düşünün. İlk denemeler utanç verici derecede kötü olabilir, ancak sürmeye devam ettikçe daha ve daha iyi oldunuz, ve sonunda gerekli beceri ve teknikler sizin için alışkanlık haline geldi.

Tüm alışkanlıklar belirli bir davranışın sürekli tekrarı ile oluşur.

Elbette, bir alışkanlık edinildikten sonra, kırılması çok zordur. (İnsanların alkol veya sigarayı bırakma konusunda ne kadar zorlandığını düşünün)

Ancak, bunu yapmanın da bir yolu var.

Bir alışkanlığı yok etmeye çalışmak yerine, onu daha iyi bir şeyle değiştirmeye çalışın.

Mesela ertelemeye geri dönersek, alarmınız çaldığında kendinizi yataktan kalkmaya zorlarsanız, sonraki 10 dakikayı hafif bir egzersiz için kullanabilirsiniz. Şimdi, bu muhtemelen ilk birkaç gün için yapılması çok zor bir şey olacak. Ancak, devam edin ve farkedeceksiniz ki ertelemeyi egzersizle değiştirmek zamanla daha da kolay olacak ve birkaç hafta sonra sizin için bir alışkanlık haline gelecektir.

Başka bir deyişle, eski, olumsuz alışkanlığınız yerine yeni, pozitif bir alışkanlık gelecektir.

 

 

Vaktinizi Geri Kazanın

Artık boş zamanınızı önemli ölçüde arttırmanın sırlarını biliyorsunuz.

Zaman yönetiminizi geliştirmek ve görevlerinizi zamanlamak için akıllı telefonunuzu kullanın ve zamanınızı boşa harcayan alışkanlıklarınızı verimli alternatiflerle değiştirin. Geriye kalan tek şey, harekete geçmeye başlamanız.

Ünlü atasözünün dediği gibi: “Bin mil yolculuk tek bir adımla başlar.”

 

Hilal Gelgi

Proje Yönetimi Okulu Editörü

Exit mobile version