Hala gençken bu yazımızı okuduğunuz için şanslı hissedeceksiniz.
1. Algılama gerçekliktir
Doğru. Dünyayı anlayış ve yorumlama şekliniz doğrudan inanışlarınızı ve hayatınızı nasıl yaşadığınızı etkiler. Algılama anlayış yarattığı kadar önyargı yaratır. Merak yarattığı kadar da korku yaratır.
Gerçekliğiniz nasıl olsun istersiniz?
Cehaletten gelen mutluluk sizin için yeterli olur mu yoksa daha fazlasına açık mısınız?
Gerçek şu ki birçok insan fazlasını ister. Bilinçaltı bir seviyede olsa da. Bu insanın doğasıdır. Eğitimin önemi de bellidir. Doğduğumuz günden öldüğümüz güne kadar öğrenip gelişmeliyiz. Öğrenmek ve keşfetmek: bunun için varız. Ancak hala ne anlamadığınızı anlamak oldukça zor.
O zaman ne bilmediğinizi nasıl bilebileceğinizi öğrenmek istemez misiniz? Kendinize sorarak başlayın: Ben ne bilmiyorum? Neyi öğrenmek istiyorum?
Daha da önemlisi açık fikirli olun. Haksız olmanın, doğru bildiğiniz yanlışları bilgiyle düzeltmenin erdemini keşfedin.
2. Her şey geçici
İyi zamanlarınız geçici. Kötü zamanlarınız geçici. O yüzden iyi zamanlarınızın keyfini çıkarın. Kötü zamanlarınızda da bunun geçeceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu bir son değil sadece taşlı bir yol. Hayat virajlarla, inişlerle, çıkışlarla ve süprizlerle dolu.
Gideceğimiz yere o kadar odaklanıyoruz ki asıl önemli olanı, hayatımızın bir yolculuk olduğunu unutuyoruz.
Her şeyden bir şeyler öğrenebiliriz. Hayatın değerini anlamak –özellikle de genç insanlar için- biraz zor olabiliyor. Bu yolculuğun değerini anlamak, zorlukların ve hataların değerini anlamakla başlıyor. Hayatın size getirdikleri için minnettar olmak ve mütevazi kalmak da bir o kadar önemli.
Yani her şey geçici, o yüzden çıkarabildiğiniz kadar keyfini çıkarmaya bakın.
3. Şimdiyi yaşamanın önemi
‘’Depresifseniz, geçmişte yaşıyorsunuz. Endişeliyseniz, gelecekte yaşıyorsunuz. Huzurluysanız, şimdi yaşıyorsunuz.’’ Lao Tzu
Çoğu insanın deneyimlediği bir durum. Gelecek hakkında endişelenmeye ya da çoktan olmuş bitmiş şeyler hakkında kafa patlatmaya hepimiz meyilliyiz. Geleceği düşünmek ve önemsemek tabii ki çok önemli ama bunun şimdiyi yaşamanızı engellemesine izin vermeyin. Anlar anılara dönüşüyor. Hala şansınız varken anı yaşayın.
Bazen fark etmemiz için belki de bir ömür tüketmemiz gerekiyor: Endişelenmek fayda etmiyor.
Geçmişte yaşamak da aynı şekilde faydasız. Bu tabii ki geçmişten ders almayın, anılarınızı hatırlayıp gülümsemeyin ya da yas tutmayın demek değil. Bu durum sadece sindirmek ve üstesinden gelmek için fazlasıyla duygusal enerji gerektirir unutmayın.
Geleceğinizi şekillendirirken gününüzün çoğunu şimdiki zamanda geçirip aradaki dengeyi sağlayabilmek ise kesinlikle en ideali.
4. Ne seviyorsanız yapın, ne yapıyorsanız sevin
Londra’da bir üniversitenin yakınlarında bulunan devasa mozaik taşının üstünde yazan yazı. Sadece sanatsal anlamda değil sevdiğiniz bir işi yapmanın önemini hatırlatması açısından da güzel. Sonuçta kariyeriniz hayatınızın büyük bir bölümünü kaplayan bir konu. Eğer işinizde mutlu değilseniz bu hayatınızın diğer alanlarını da etkileyecek. Ve hiçbir şey mükemmel olamayacağı için kendinizi geliştirmeniz ve ulaşmak istediğiniz hedeflere odaklanmanız sizin için çok önemli.
Ama en önemlisi: Kendinize yatırım yapın
Bu sizin iş hayatınız için olduğu kadar normal hayatınız için de geçerli. Hangi alışkanlıklarınızdan kurtulmak istiyorsunuz? Hangilerini geliştirmek istiyorsunuz?
Kendinizi çevrelediğiniz insanların ve aktivitelerin de farkında olmak önemli. Bilgi beyniniz için bir besin gibidir, onu neyle beslediğinize dikkat etmelisiniz. Unutmayın başarı sadece bir an değil aksine daha büyük anları oluşturan anlar serisi.
Hergün sevdiğiniz şeyleri yaparak yaşamak sizin elinizde.
Bob Dylan’ın da dediği gibi ‘’Para nedir ki? Eğer bir insan sabah kalkıp akşam yatağa gidiyorsa ve bunların arasında da istediğini yapıyorsa o başarmıştır.’’
5. Mutlu olmak çaba gerektirir
Genelde en mutlu insanlar en çok kendileri için çalışan insanlar. Mutlu olmak çaba gerektirir. En az mutsuz olmanın gerektirdiği kadar. O yüzden zekice davranın. Mutlu olmak aynı zamanda kendi hayatınızın kontrolünü kendi elinize almaya karar verdiniz demektir. Kurban olmaktan, edilgen olmaktan, başkalarının altında ezilmekten çıktınız, enerjinizi kendinize yatırıyorsunuz demektir. Zorlu olabilir ancak kendinizi toplayıp daha ileriye gitmekten çekinmemelisiniz.
Hayat kişisel gelişimler ve büyümeler serisidir.
Kişisel gelişiminiz için yapabileceğiniz en kötü şeylerden biri ise kendinizi başkalarıyla kıyaslamak. Kıskançlık duygusunun belirmesi çok anlık, çok kolay. Eğer bir de sosyal medyada aktifseniz. Unutmayın bu tarz platformlarda insanlar hep hayatlarının en güzel yanlarını göstermek için varlar. ‘’Ben de onu giymek istiyorum’’, ‘’Ben de öyle gözükmek istiyorum’’ gibi düşünürseniz kendinize haksızlık edersiniz. Bu sahip olduğunuz şeyler için minnettar olmaktan sizi uzaklaştırmakla kalmaz aynı zamanda modunuzu da tamemen düşürür. Genellikle başkalarının hayatlarıyla ilgili fikirlerimiz yanılgılardan ibaret. Öyle olmasa bile siz sadece kendinize odaklanın. Sizi ilgilendiren sizsiniz.
Mutlu olmak için de antrenman yapmak gerekir. Belki egonuzdan kurtulmayı öğrenmeli belki de kendinize odaklı alışkanlıklar geliştirmelisiniz. Bunun için düşünün. Tek bir hayatınız var ve onu en iyi şekilde yaşayın.
Dilay Doğru
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı