Polonya Erasmus ve Gezi Rehberi
Polonya… Almanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Rusya, Litvanya, Belarus ve Ukrayna arasında sıkışmış bir Avrupa ülkesi. Tarihi süresince birçok olaya tanıklık etmiş, tarihi mimarisiyle hala yansıtmayı başarmış yegane ülkelerden biri…
Ama ben tarihinden çok, bendeki etkisinden bahsetmek istiyorum. Çünkü Polonya, artık benim ikinci memleketim. Uçaktan indiğim zaman, adım attığım ilk an kokladığım huzur, bana Polonya’nın çok büyük bir etki bırakacağının habercisiydi.
Erasmus programıyla eğitimime 5 aylığına Polonya’da devam etme kararı almıştım. Bu kararı almamda ülkenin coğrafik konumu, para biriminin ucuzluğu ve yıllardır Erasmus programının uygulanması etkili olmuştu. Şehir seçiminde de tamamen tarihi merakım etkili olmuştu. Krakow, benim hep görmek istediğim bir şehirdi. Ve bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.
Polonya benim gözümde acılı bir ülke. Yaralarını sarmaya çalışan, gelişmiş ülkelerin gölgesinde kendini gelişime zorlayan bir ülke. Sanki okulun en başarılı öğrencilerinin olduğu bir sınıftaki tek öz güvensiz öğrenci gibi, hep arka plana atılmış utangaç bir çocuk. Belki de tembel bir çocuk, bunu devlet işlerindeki bürokrasiden anlayabiliriz :)
Tarihe tanıklık etmiş Polonya’da iki büyük şehirden bahsedebiliriz: Başkent Varşova ve eski başkent Krakow. Varşova, 2. Dünya Savaşı sonrası yaşadığı büyük hasarı çoğunlukla yeni mimarisi üzerinden atlatmaya çalışırken, Krakow tam aksine tarihi tüm çıplaklığıyla yansıtma kararı almış. Varşova’da gökdelenler ve iş merkezleri de ön plana çıkarken Krakow’da tarih kokan mimari yapılar ve hala kurşun izlerinin net görüldüğü binalar ön plana çıkmış. İş merkezi ve başkent olduğu için turistik Krakow’dan çok daha farklı bir şehir Varşova. Şehrin merkezindeki (Stare Miasto) tarihi yapılar, hala tüm güzelliğiyle ortada.
Şimdi gelelim turistik Krakow’a.. Toplama kamplarına (Auschwitz-Birkenau) sadece 1 buçuk saat mesafedeki bu şehir, eskiden Polonya’nın başkentiymiş. Ama Almanların ülkeyi terk ederken Varşova’yı yakıp yıktıkları halde Krakow bu hasarlardan yarısını bile almamış diyebiliriz. Yahudi Mahallesi de denilen Jewish Quarter’ı gezerken hemen hemen her binanın üzerinde görülen kurşun izleri, eski binaların olduğu gibi durduğunun en net kanıtıydı.
Mimarisiyle tüm turistleri büyüleyen Krakow’un merkezi de sürekli turist akınına uğrayan şehirlerden biri.
Şimdi bu iki şehri biraz daha yakından tanıyalım…
VARŞOVA
Varşova, 2. Dünya Savaşı sonrası %80 hasara uğramış bir kent, Krakow’dan sonra başkent seçilmiş. Ama Krakow’dan farklı olarak, hasar sonrası büyük bir yenilenmeye gitmiş ve belli başlı tarihi eserleri hariç iş merkezlerine ve büyük binalara dönüşmüş.
Gidildiğinde kesinlikle görülmesi gereken yerler:
Palace of Culture and Science (Palac Kultury i Nauki) -akşamları ışıklandırma ile daha farklı bir güzelliğe bürünen Varşova’nın güzel müzesi. Varşova denilince akla gelen ilk müze!
Old Town (Stare Miasto) -Eski ve bir o kadar da güzel olan şehrin merkezinin tarihi kısmı. Çevresinde biraz dolanırken rahatlıkla gezebileceğiniz yerler:
- Castle Square (Plac Zamkowy)
- Warsaw Barbikan -(Barbakan Warszawski)
- Royal Castle(Zamek Krolewski w Warszawie)
- King Sigismund’s Column(Kolumna Zygmunta)
Nowy Swiat -nereye gidersek gidelim hep bir şekilde önüne çıkacağınız, birçok kafe ve restaurantı barındıran 1 km.lik yoluyla Nowy Swiat Sokağı.
Frederick Chopin Museum -Chopin’in ilk kullandığı piyanoya kadar her şeyin saklandığı, dijital ortamda kulaklık takarak tüm Chopin eserlerini dinleme fırsatı bulacağınız, Chopin’e ait mektupların da orijinal halde bulunduğu müze.
Museum of Technology (Muzeum Techniki)
Presidential Palace (Palac Prezydentki)
Monument to Cardinal Stefan Wyszynski
Holy Cross Church (Kosciol Swietego Krzyza)
Monument of Nicolaus Copernicus
National Museum of Warsaw (Muzeum Narodowe)
Polish Army Museum (Muzeum Wojska Polskiego)
KRAKOW
“Değeri En Bilinmeyen Şehir” seçilen ve aynı zamanda “Avrupa’nın en güzel 6.şehri” olarak anılan Kraków, geleneksel olarak ülkenin bilim, kültür ve sanat merkezi olmuş. Polonya eski krallarının oturdukları, eski başkent olması ve birçok tarihi sahneye tanık olmasından dolayı Polonya’nın kalbi olarak da söz edilmekte. Yerli ve uluslararası turizm yoluyla yılda yedi milyon turisti ağırlamakta güzel Krakow.
Ejderha efsanesiyle bilinen Krakow’da turistik birçok yeri gezip keyifli zaman geçirebilirsiniz. Gezilmesi gereken yerler:
- Ana Meydan (Rynek Glowny)
- Cloth Hall (Meydan içinde)
- Adam Mickiewicz Monument (Pomnik Adama Mickiewicza)
- Virgin Mary Church
- Wawel Katedrali
- Smocza Jama (Dragon’s Cave)
- Church of St. Peter and St. Paul
Şimdiye kadar yazdığım her yer, 1 gün içerisinde gezilebilecek kadar birbirine yakın olan yerler. Ama Krakow içinde görülmesi gereken bambaşka yerler var ki, yazmadan edemeyeceğim.
- Oskar Schindler’s Factory
- Kosciuszko’s Mound (Kopiec Kosciuszki)
- Krakow Zoo (Ogrod Zoologiczny)
- The Botanical Garden of the Jagiellonian University
- Zakrzowek
Eğer zamanınız varsa Kazimierz bölgesinde de bir tur atabilir, “Jewish District” olarak anılan yerlerde tarihin kokusunu alabilir, yazının en başında bahsettiğim binaları görebilirsiniz.
Buse YILDIRIM
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı