Muhtemelen hepimiz ‘kendini bilmek’ lafını duymuşuzdur. Kendimizi doğru anlamamız, kendimizi tanımamız bizim için mutlu ve başarılı bir hayatın kapılarını aralamamıza yarayan en kilit noktalardan biri. Peki kendimizi nasıl daha iyi tanıyabiliriz? Cevap çok basit. Bizi hayatta nelerin motive ettiğini bularak! Hadi gelin hep birlikte bizi motive eden şeyleri 5 adımda keşfedelim.
Ama hemen öncesinde motivasyon nedir biraz bundan bahsedelim. Motivasyonu, bizim harekete geçmemizi sağlayan sebepler olarak tanımlayabiliriz. Herkes hayatında değişiklik yapmak isteyebilir ancak bunu başarabilmek için her şeyden önce bizi harekete geçmeye iten sebepleri bilmemiz gerekir. Bu pek çok farklı faktöre bağlı olabilir. Bizi harekete geçmeye iten bu sebepleri doğru analiz etmemiz ve bu sebeplerin farkında olmamız çok önemli. Neden mi? Çünkü eğer farkında olursak, hayatımızı değiştirirken en etkili olanları motive kaynağı olarak kullanarak hedeflediğimiz hayata bir adım daha yakın olabiliriz.
HAREKET ETMEK HER ZAMAN İLERLEME ANLAMINA GELMEZ!
Bildiğimiz gibi çoğu insan sadece harekete geçmeye odaklanıyor ve motivasyon kaynağını belirlemeyi ikinci plana atıyor ya da gözardı ediyor. Sadece ulaşmaya çalıştığımız bir hedef var ve ona ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ya da öyle yaptığımızı düşünüyoruz. Peki bu hedefimize giden yolda yapmamız gereken en doğru şey mi? Maalesef hayır.
Bu yol bizi hedefimize götürmeye elbette yardımcı olur ama en etkili yol değildir. Eğer bizi hayatta nelerin motive ettiğinin farkında olmazsak, irademizle karar vermemiz gerekir.
Ama irade bizi sınırlandırır. Bu yüzden insanların %20’sinden azı kararlılıkla hedeflerinin peşinden koşar ve başarıya ulaşır. Eğer biz de başarıya ulaşan %20’lik kesimin içinde olmak istiyorsak iradeden çok daha fazlasını kullanmamız gerekir. Güçlü yanlarımızı ön plana çıkartıp kendimize bundan en iyi şekilde faydalanabileceğimiz bir yol çizmeliyiz.
BİZİ MOTİVE EDEN ŞEYLER BAŞARIMIZIN ANAHTARIDIR.
Kariyerinde ilerlemeye odaklanan biri, kariyerinin ona getireceği ekonomik statüden daha çok ona verilecek olan unvan ile ilgilenir. Bu yüzden daha çok para teklif edilmesi ancak unvan olarak aynı kalınması bu tip insanları motive etmez. Eğer bu insanlara daha çok para yerine yeni bir unvan teklif edilirse, onların motive olduklarını gözlemleyebiliriz. Çünkü bu tip insanlar için ilerleme kaydetmek daha önemlidir.
Hayatta bizi nelerin motive ettiğini kesinlikle hafife almamalıyız. Tıpkı çoğu davacının yargıya, sanığın suçlu olarak düşünülmesi için bir gerekçe sunmasının gerekmesi gibi. Çünkü inançlarımızın yaptıklarımızla bağlantılı olması gerekir.
Eğer birimiz tehlike içindeysek, doğal olarak insanların bizden beklentisi olur. Bu beklentiler bizim tehlikeden kurtulmamız için harekete geçmemizle ilgilidir. Yaptıklarımız ve yapmamızdaki temel nedenler arasında tutarlı bir bağ olmalı.
Daha basit şekilde şöyle söyleyebiliriz: Attığımız adımların, verdiğimiz kararların ve hedefimize giden yolda yaptıklarımızın ulaşmaya çalıştıklarımızla mükemmel bir eşleşme içinde olması gerekir. İşte şimdi motivasyon kaynaklarımızı bulmak için 5 adımı birlikte keşfetme zamanı!
BEDAVA YA DA DEĞİL!
Eğer şanslıysak bizi motive eden şeyler için bol bol para bile alabiliriz! Ancak durum her zaman böyle olmayabilir. Maalesef ki sevdikleri şeyleri yaparak geçimini zor sağlayan pek çok insan var. Mesela Vincent Van Gogh bugün tarihteki en büyük sanatçılardan biri olarak tanınıyor.
Peki tüm hayatı boyunca yalnızca bir resim satabildiğini biliyor muydunuz? Van Gogh tüm hayatı boyunca 900’den fazla resim yapmış ama bunlardan sadece bir tanesini satabilmiş. Ölümünden birkaç yıl sonra insanlar sanat eserlerini takdir etmeye başlamışlar. Yeterince üzüldüysek artık Van Gogh’un motivasyonunun nereden geldiği kısmına geçebiliriz.
Van Gogh resim yapmayı çok sevdiği için insanların resimlerini satın alıp almadığı konusunda endişe duymamış. O, motivasyonunu insanların onun çalışmalarına saygı gösterip göstermemesine ya da geçimini sağlayamamasına bağlamıyormuş. Sadece sevdiği işi yapmak istiyormuş ve başarmış da!
ÇÜNKÜ O HER ZAMAN AKLINDA
Uyumadan önce ya da uyandıktan sonra ne düşünüyorsunuz? Bazen hayat bizi o kadar yoruyor, o kadar meşgul ediyor ki kendimizi dinlemeye vakit bile bulamıyoruz. Değil mi? O zaman şöyle yapalım. Başucumuzda bir tane not defteri bulunduralım. Böylerce her sabah uyandığımızda aklımıza gelen ilk düşünceyi bu deftere yazarak güne başlayabiliriz. Belki farkında değiliz ama… Sürpriz! Bu düşünceler aslında bizim motivasyon kaynağımız.
Not defterini gün boyu yanımınızdan ayırmayalım ve aklımıza gelen şeyleri bu deftere ekleyelim. Sayfaları doldururken düşüncelerimizdeki bazı ortak özellikleri fark etmeye başlayacağız. Unutmayalımki her zaman düşündüğümüz şeyler önemsediğimiz şeylerdir.
Düşüncelerimizin yanında ek olarak gün içinde konuşma aralarında bahsettiğimiz aktiviteler de bizi motive eden şeyleri içerir. Arkadaşlarımızla ya da ailemizle birlikteyken genelde hangi konular hakkında konuşuyoruz? Kendimizi bu konuları bir kasiyerle konuşurken de buluyor muyuz? Eğer öyleysek, bizi motive olmaya iten ve tutkuyla bağlı olduğumuz şeyi bulmuş olabiliriz!
Bu yazıda kullanılan görsellerin tasarımı Beste Yorgun tarafından yapılmıştır.
Instagram Adresi: https://www.instagram.com/bi_grafik/
TUTKUYLA KAYBOLABİLİRSİNİZ
Kendimizi yapmaktan alıkoyamadığımız, yaparken zamanı unuttuğumuz aktiviteler var mı? Bunlar bize hayatta bizi motive eden şeylerin sinyallerini veriyor olabilir. Yapılan çalışmalara göre bizi motive eden bir şeyi okuyorsak daha çok okumaya başlayacağımız ve daha fazla şey hatırlayacağımız söyleniyor.
Harekete geçmeye itilmiş olmamız aslında motivasyonumuzun anahtarıdır. Ne zaman harekete geçmeye mecbur hissedersek, neden harekete geçtiğimize dikkat etmeye başlarız.
HAYATINIZIN EN TATMİN EDİCİ ZAMANLARINI LİSTELEYEBİLİRSİNİZ
Kendi hakkımızda düşünmek, bizi hayatta neyin motive ettiğini bulmanın harika bir yolu. Kendimizle en gurur duyduğumuz zamanları düşünüp, bu anlar ne olursa olsun her birini bir kâğıda yazdığımızda yazdıklarımızdaki ortak yönleri çok daha rahat bir şekilde görebiliriz.
Ailemizle birlikte miyiz? Başkalarının önünde bir gösteri mi yapıyoruz? Yoksa yardıma ihtiyacı olanlara mı yardım ediyoruz? Ne yapıyor olursak olalım, bildiğimiz şey bunların bizi motive eden şeylerle ilgili ipucu veriyor olmaları.
Bizi motive eden şeylerin ortak yönlerinin farkına vardıktan sonra harekete geçmenin tam zamanı! Yaratıcılığımızı ön plana çıkartmak istiyor, kendimizi bu şekilde daha iyi ifade ettiğimizi düşünüyorsak bunun için bir yol bulmalıyız. Bizi yaratıcılığa iten motivasyon kaynağımızın bize özel yönünü bu şekilde keşfedebiliriz.
Aramızda başkalarına yardım etme isteğiyle motive olanlar elbette vardır. Başkalarına yardım etmek size iyi hissettiriyorsa gönüllülük projelerinde yer alıp nasıl hissettiğinizi görmek için kendinize bir fırsat oluşturabilirsiniz. Bu sayede belki de sadece rastgele birine yardım etmek değil, yardım için daha istekli olduğunuz başka bir durumun parçası olmak istediğinizin farkına varabilirsiniz.
Bunu yapmamızın amacı motivasyon kaynağımızı yargılamak mı? Tabii ki değil. Sadece içimizdeki kaynağı keşfe çıkmak!
KİMSE İZLEMİYORSA BİLE KENDİN İÇİN YAP!
Şimdi dürüst olma zamanı. Hepimiz sırf diğerleri yapıyor diye bir şeyler yapmışızdır, belki hala yapmaya devam ediyoruzdur. Çünkü toplumun değer yargılarına göre yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Doğrunun ve yanlışın net çizgilerle belli olduğu ancak sınırları kimin çizdiğinin belli olmadığı toplumsal standartlar… Toplum ne giymemiz gerektiğine, nereye gitmemiz gerektiğine, hangi bölümü okumamız gerektiğine kısacası nasıl yaşamamız gerektiğine karar veriyor. Prestijli olduğu düşünülen bazı durumlar, konumlar, seçimler var. Geri kalan tarafta ise popüler olmayan bir yol…
‘Neden bu yoldayım?’ Bunu hepimiz kendimize en az bir kez sormuşuzdur. Ailemizin ve etrafımızdakilerin bizim olmamızı istediği kişi olmak için onların seçtiği yoldan mı gitmeliyiz? Yoksa çok az insanın bizi anlayabileceği, isteyerek seçtiğimiz yoldan mı?
Kimse bize bakmıyorken yaptığımız şey bizi aslında kendimiz gibi hissettiren, olduğumuz kişiyi ortaya çıkaran şeydir. Sırf diğer insanları etkilemek için bir şeyler yapıyorsak zaten bunun karşılığını alırız. Ama bu bizi gerçekten mutlu ediyor mu? Asıl soru bu olmalı. İçimizden geleni yapıyorsak en büyük ödüle çoktan sahip olmuşuz demektir.
SON SON…
Bizi hayatta motive eden şeyler zamanla değişebilir. Gençken hayat daha basit gelebilir. Belki de ileride milyoner bir iş insanı olacağız. Çünkü başarı ve özgünlükten güç aldık. Ama belki de yaşlandığımızda dünyayı dolaşma ve özgür olma fikri etrafımızı saracak.
Farklı şeyler deneyimledikçe motivasyonumuzun buna göre şekillendiğini gözlemleyeceğiz. Bu yüzden belli periyotlarla dönüp ‘Şimdi neredeyim. Ne yapıyorum?’ diye hayatımızı gözden geçirmemizde fayda var. Bu bize motivasyonlarımız değiştikçe hedeflerimizi ona göre ayarlama fırsatı verecek.
Bir sonraki blogda görüşmek üzere. Kendinize iyi davranın, gülümseyin ve hedefleriniz için her gün biraz daha fazlasını yapın. Unutmayın ki hayalleriniz kadarsınız. Gökyüzü bizimle olsun!
Gizem ARIK
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı
