Kendinizi aşırı derecede sinirli hissettiğinizde, birileri size sorumluluk vermeden bu kızgınlık duygusunu atmak şaşırtıcı olmaz mı?
Kabul edelim ki, bir koridorda yemeğini yere düşürmüş bir çocuk gördüğümüzde onun bağırıp çağırması bize komik gelmiştir. Çocuğun öfkesini bu şekilde göstermesi normal mi sizce?
Belirli bir yaşta duygularınızın derinliklerine geri dönmeye başlıyorsunuz ve bunun için sizi kim suçlayabilir ki? Bu günlerde çok mutlu olmak “saflık” veya “masumluk” olarak görülüyor. Bununla birlikte çok üzgün olmak da otomatik bir klinik tanı olarak görülürken çok sinirli olmak da tam bir enerji israfı olarak kabul ediliyor.
Bunların hepsini duymuşsunuzdur. Ama şimdi bu duyguyu kabullenin, bırakın gitsin ve siz yolunuza devam edin.
Öfke buna değmez değil mi?
HAYIR!
Öfke duygusu, sahip olduğunuz en önemli duygudur. Kızgın olduğunuzda, öfkeyi kırmızı bir bayrak olarak görün ve bu rengin değişmesi gerektiğini hissedin. Bu mantıkla, son derece sinirli olduğunuzda bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkına varın.
O an bulunduğunuz duruma bağlı olarak öfkeyle baş etmenin 2 yolu vardır: Bu öfkenin kendini göstermesine izin vereceksiniz ve hayatınızda daha büyük yapı taşlarının değişimine zemin hazırlayacaksınız.
Tam şu anda hangi çatalın yola çıkması gerektiğine karar verin. Ardından aşağıdaki seçeneklerin birini veya birkaçını kullanın.
Bol şanslar :)
Kendinizi son derece kızgın hissettiğinizde…
- OLMASINA İZİN VERİN.
Size oldukça geniş bir duygu yelpazesi verildi, o halde onları kullanmaya ne dersiniz? Ama tabi ki öfke duygunuzu da bastırmamalısınız. Bu durum ülsere ve kalp rahatsızlığına yol açabilir. İlişkilerinize ve genel anlamda refah duygunuza verebileceği zararı söylemiyoruz bile.
Bir arkadaşımız kendini öfkeli hissettiğinde şunu yaptığını söyledi: “Son derece öfkeli hissettiğimde kendimi tuttuğumu hissedince Meg Ryan’ı “Fransız Öpücüğü”nde düşünüyorum.”
Sağlıklı bir insan duygularını dile getiren insandır. Sadece ifade eder, içine atmaz. Öfkesini kendine saklayan ve kendini çevresine kapatan insanlara ne olacağını tahmin etmek zor değil. Onlar öfkesini dile getirmekten korkarlar. İçlerine atarlar ve çürümeye başlarlar.
Bu biraz garip gelebilir ama denemekten ne zarar gelir ki? Bir dahaki sefere ilk önce öfkenizi ifade etmek yerine sadece Meg Ryan’ı gözünüzün önüne getirin ve çürüme kelimesini 3 defa tekrarlayın. Çürüme, çürüme ve çürüme!
Öfkenizi gizlemeye çalışırsanız yok olmaz. Belli bir süre azalabilir ama sonunda kendini başka yerlerde gösterecektir.
Öfkeniz için özür dilemeyin veya bunun için kendinizi mahcup hissetmeyin. Siz geçerli bir sebepten ötürü kızgınsınız ve bunun sizi rahatsız eden şeyleri çözmenin ilk adımı olduğunu kabul ediyorsunuz.
- DUYGUYU EYLEMDEN AYIRIN
Godzilla canavarını bilirsiniz. Sinirli olduğunuzda muhtemelen bu Godzilla’yı çekip yolunuzdaki her şeyi yok etmek isteyeceksiniz fakat bunu yapmadan önce geri çekilip öfkenin yoluna girmesine izin verin. Çünkü ilk önce bu duyguyu hissetmek daha önemli. Harekete geçmeye karar vermeniz öfkenize perspektif vermekten daha acı olabilir.
Bu duygunun kendini bulmasını bekleyip soğuduktan sonra şunları bulabilirsiniz:
-Durum düşündüğünüz kadar büyük değildi.
-Uzun vadede sizin için iyi şeylere vesile olacak.
-Bu duyguyu çözmek onun patlamasına izin vermekten daha uzun sürecek.
Veya öfkenizin tamamen farklı bir şey tarafından tetiklendiğini görebilirsiniz.
- NEDENİNİ BELİRLEYİN
Aşırı öfke tipik olarak daha küçük can sıkılmalarının birikmesiyle oluşur. Bu durumu bir maçtaki pozisyonlar gibi düşünebilirsiniz; bir kişi veya bir durum sizi yanlış bir pozisyona sürükler ve sinirlenmeye başladığınız için bastırılmış duygularınız su yüzüne çıkar. Ve öfkeniz büyüdükçe hem diğer takım arkadaşlarınızı hem de onların pozisyonlarını da etkilemeye başlarsınız. Bu öfke seviyesinde garip olan şey ise onu su yüzüne çıkardığımız “zaman”dır.
Yani;
Siz o duyguyu o an yaşayamadığınız için onun sonuçlarını başka bir yerde gösterme eğilimine girersiniz. Örneğin, iş yerindeyken veya sevdiklerinizle dışarıdayken maçtaki öfkenizi o an yanınızda olan insanlar veya nesnelerden çıkarırsınız. Sorun öfkenizle başa çıkmada gecikme değil, gecikme tamamen o sorundan kaçmaya dönüştüğü zaman başlar. Ya başlangıçtaki öfkenizi azaltırsınız ya da çözülmemiş sorunlar yığınıyla tahmin ettiğinizden daha çok tükenirsiniz.
Bir dahaki sefere sinirlendiğinizde bu sorunun daha sonra üstesinden geleceğinize söz vermeyin, o an bu sorunun sebebini belirleyin, çözün ve ertelemeyin.
- EGZERSİZLE SOĞUMA
Fiziksel aktivite gerginliği azaltmak için mükemmel bir çıkış yoludur. Hatta öfkenizi bir yakıt olarak kullanarak daha sağlıklı bir yaşam tarzı elde edebilirsiniz.
Çeşitli egzersizleri test edin ve öfkenizi yatıştırmada hangisinin en yararlı olduğuna karar verin. Bazı insanlar kickboss ve koşu gibi daha sert sporları tercih ederken diğerleri yürümek, bahçeyle ilgilenmek ve temizlik yapmak gibi daha sakin aktiviteleri yapmayı seviyor.
- TEPKİNİZİ GECİKTİRİN
Öfkenizle derhal ilgilenmenizin bir seçenek olmadığı durumlarda derin bir nefes alın. Nefes alırken 10 a kadar sayın veya rahatlamanıza yardımcı olacak bir cümleyi tekrarlayın. Yeniden kendinize gelinceye kadar bunları yapmaya devam edin.
- DİKKATİNİZİ DAĞITIN
Sinirlendiğinizde dikkatinizi başka bir yere verirseniz bulunduğunuz ana odaklanmanız ve duygularınıza öncelik vermeniz daha kolay olacaktır.
Hoş bir anınızı düşünün, bir kitap okuyun ya da o an sizi en mutlu eden yeri bulun ve oraya gidin( Tabi o an ulaşabileceğiniz bir yer olması işinizi kolaylaştırır. :) ).
- ÖDEVİNİZİ YAPIN
Eğer sizin kontrolünüz dışında olan bir şeye sinirlendiyseniz tepki vermeden önce ödevinizi yapın. Olanların ötesine bakmaya çalışın ve bunun nedenlerini araştırın. Sizi sinirlendiren insanın geçmişine bakın, niyetini bulmaya çalışın. Göreceksiniz ki çoğu sizi incitmek istememişti.
Her zaman bunun gibi sizi sinirlendiren davranışların altında yatan sebepler vardır. Her zaman bakabildiğiniz tüm açılardan bakmak size fayda sağlayacaktır. Çünkü hiçbir şey öfkeyi mantık gibi yaymaz.
Eğer sonradan hala kızgınlığınız devam ediyorsa başkalarının bu gibi benzer durumlarla nasıl başa çıktığını ve daha geniş bir bakış açısına nasıl sahip olduğunu öğrenin.
- MAĞDURU OYNAMAYIN
Yapacağınız en kötü şey yaşadığınız sorunlar için tüm evreni suçlamak olacaktır.
Evet, bir arkadaşınız sizi üzmüş olabilir veya herhangi bir durum sizin için daha iyi olabilirdi! Fakat zihninize hala hakimsiniz. O halde hayatınız sanki sizin değilmiş gibi niye davranasınız ki?
Hayatınızda olup biten her şeyin sorumluluğunu aldığınızda artık yaptığınız hataları tekrar etmemeye başlayacaksınız. Sizi üzen durumları değiştirmeye başlamazsanız ateşi uzağa fırlatmak yerine yangın çıkarabilirsiniz.
O yüzden “Neden ben?” diye sormak yerine “Şimdi ne yapmalıyım?” diye sorun.
- GÜVENLİ YERİNİZİ BULUN
Hepimizin rahatlayıp sakince düşünebildiği güvenli yerleri vardır. Bu, evinizde bir oda veya ormanda bir yer olabilir. Sizi sakinleştirebildiği ve enerjinizi tekrar toplamanıza yardımcı olduğu sürece nerede olduğu önemli değildir.
Aşırı kızgın olduğunuzda fiziksel ve duygusal olarak uyarılmış oluruz. Eğer bu uyarı sizin gitmenize ve kendinizi toparlamanıza izin veriyorsa hemen güvenli yerinize gidin.
Bazen ihtiyacınız olan tek şey kendinizi sakinleştirmek ve bakış açınızı genişletmek için o an bulunduğunuz çevreyi değiştirmektir. Bunun gibi sakin zamanlarda kızgınlığınızı arttıran tetikleyicileri kesmenin yollarını arayın.
- ATLAMADAN ÖNCE BAK
Eğer birinin sana ihanet etme gibi bir ihtimalini hissedersen ilk içgüdüleriniz, sizi kandırmadan önce onunla yüzleşmeniz gerektiğini söyleyecektir. Fakat her zaman içgüdüleriniz sizi doğruya götürmez. Yüzleşmeden önce geri adım atıp durumu değerlendirmek daha yararlı olacaktır. Kendinize şu soruları sorabilirsiniz: “Bunu yapabilirler mi?”, “Bu onlara ne fayda sağlayacak?” ve “Bu durumla ilgili ne bilmek istiyorsunuz?”
Kartlarınızı sıraya koyun ve onlara bir şans verin. En kötü varsayımı yapmamaya çalışın.
Eğer geçmişte sorun yaşadığınız biri varsa onunla ilgili öfkenizde net olun. Bu duruma iyice odaklanın.
Eğer tüm bu insanlara karşı olan öfkenizi topluyorsanız bu durum sizin daha çok sinirlenmenize yol açacaktır.
- ÖFKENİZİ GÜVENİLİR BİRİYLE TARTIŞIN
Eğer sinir bozucu bir gün yaşıyorsanız veya hayatınızda süregelen bir strese neden olan bir şeye sahipseniz bunu konuşacak birini bulun. Bu kişi bir aile üyesi, yakın bir arkadaşınız veya çalışma arkadaşınız olabilir. Size direk bir çözüm öneremese bile onunla bu sorununuzu paylaşmak size çözüm bulmada yardımcı olacaktır.
Sorunuzu karşınızdaki insanla paylaşırken farkında olmadan çözüm yoluna da yaklaşmış olacaksınız.
- MÜZİK DİNLEYİN
Müzik öfke cephaneliğinizle başa çıkmada size yardımcı olacak en önemli şeylerden biridir.
-Ruh halinize uygun agresif müzik dinlemek duygularınızı üretken bir şekilde kullanmanıza olanak verir.
-Daha yavaş müzik dinlemek (akustik gibi) düşünce sürecinizi yavaşlatıp daha sakin olmanızı sağlar.
-Yaşadığınız şeyle alakalı müzikler dinlediğinizde veya sözleri bulunduğunuz durumla ilgili müzikler dinlediğinizde kendi deneyimlerinizi perspektif haline getirebilirsiniz.
-Müziğin sesini açtığınızda küçük şeyler sizin dikkatinizi dağıtırken sorununuzla ilgili gereksiz düşünceleri sizden uzaklaştırır.
Öyleyse öfkenizin üstesinde gelebilmek için müzik dinleyip dinlemeyeceğiniz size kalmış.
- E POSTA YAZIN
Biriyle bir tartışma yaşadıktan sonra veya biri tarafından yanlış anlaşılıp sinirlendikten sonra hala öfkenizin üstesinden gelemediyseniz onlara mail yazın.
Mailinizi bir bilinç akışı şeklinde yazın. Böylelikle söylemek istediğiniz ve o an aklınıza gelen duygu durumlarınızı düzenli bir şekilde yazma imkânı bulabilirsiniz.
Kelimeler aklınıza gelmeye başladıkça rahatlayacaksınız ve duygularınızı daha iyi ifade edebildiğinizi göreceksiniz.
Ve son olarak yazdığınız maili silmeyi sizi rahatsız eden şeyleri bırakmak adına bir jest olarak kullanın. Evet, bunlar sizin sinirlendiğinizde hissettiğiniz şeylerdi. Fakat onları silmeye başladığınızda aynı zamanda onlardan kurtulmaya da başlayacaksınız. Güvenin bize. Daha iyi ve hafif hissedeceksiniz.
- LİSTE YAPIN
Sizi kızdıran şeylerin, insanların ve durumların listesini yapın. Mümkün olduğunca net ve ayrıntılı olun. Ardından bunlara 1 den 5 e kadar numara verin. 1 numara az derecede sinirli, 5 numara da çileden çıkmış derecede sinirli olsun. Ve bu listeyi değerlendirip hangilerini hayatınızdan çıkarmanız gerektiğine karar verin.
Hayatınızda kalmasını istediğiniz ve hayatınızdan çıkmasını istediğiniz durum ve insanları düşünün. Onları derinlere atmayın. Ne kadar sürerse sürsün sizi kızdıracak şeyleri olabildiğince yok etmek için çabalayın. Çünkü hiçbir şey kalp sağlığınızı tehlikeye atmaya değmez.
- SİZİ TETİKLEYEN ŞEYLERLE BAĞINIZI KESİN
Ne kadar önemsiz olursa olsun her zaman bizi tetikleyen, patlamamıza yol açan küçük şeyler vardır. Örneğin, bazı insanlar için alışveriş önlenemez bir tetikleme mekanizmasına dönüşebiliyor. Sinirliyken yaptığınız alışveriş sizi rahatlatıyor gibi gözükse de sonrasında size fatura bombası olarak geri dönebilir. O yüzden sinirli bir ruh hali içerisindeyken sizi tetikleyen şeylere dikkat etmelisiniz.
- YENİDEN DEKORE EDİN
Eviniz daima sizi rahatlacak bir yer olmalıdır değil mi? Eğer evinizin kendiniz için daha rahat ve daha “sizin eviniz” gibi olmasını istiyorsanız, onu tekrar dekore edin.
Evinizi kendinize göre düzenleyin, stres azaltıcı renkler kullanın ve Feng Shui’yi deneyin, bizden bir tavsiye :)
- KOMİK BİR FİLM VEYA DİZİ İZLEYİN
Her şeyi denediniz ama hala sinirinizi atamadınız mı? Peki, komik bir film veya dizi izlemeye ne dersiniz?
Kahkaha gerginliği rahatlatır, kas gevşemesiniz teşvik eder ve zihinsel yükününüzü hafifletir. Kahkahanın sağlığı geliştirdiğine yönelik pek çok karşıt görüş olsa da ne fark eder? Gülmek kötü bir şey değildir. Ama öfke kötü bir şeydir.
- ÖNCE SİZ
Sürekli aklımızda bulunmasına rağmen çoğumuz sağlığımızı ilk sıraya koymayız.
Fakat bunu gerçekten önemserseniz kafein ve nikotin gibi şeyleri kesip daha fazla uyku çekerek daha düzenli egzersiz yaparsanız stresinizi azaltır, duygusal sigortanızı yaptırmış olursunuz.
- RAHATLATICI BİR ŞEYLER YAPIN
En çok hangi aktiviteleri yapmaktan keyif alıyorsunuz? Bunlardan hangileri sizi en çok rahatlatanlar? Sevdiğiniz fakat vakit ayıramadığınız aktiviteler var mı?
Yapmayı sevdiğiniz aktivitelerle tekrar buluşun. Zevk aldığınız şeyleri yapmaya başladığınızda kendinizi daha tatmin olmuş hissedeceksiniz. Ve otomatik olarak kendinizi sinirli hissetmemeye başlayacaksınız.
- ÖFKENİZE SAHİP ÇIKIN
Eğer öfkenizi nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenirseniz, onu sevmeye de başlarsınız.
Örneğin, bir arkadaşınızla bir konu hakkında konuşmaktasınız. Ve konuşmanız o konu hakkında uzlaşamadığınız için bir tartışmaya dönüşüyor. Daha sonra birbirinizi suçlamaya başlıyorsunuz. Öfkeleniyor, kendinize hâkim olamıyorsunuz. Bu konu her açıldığında aynı duyguları yaşıyorsunuz. Ama eğer karşınızdakinin fikrini onaylamasanız bile ona saygı duyduğunuzu belirtmeye başlarsanız işte bu noktada öfkenizi kontrol etmeye başlamışsınız demektir. “Evet seninle bu konuda farklı düşünüyoruz ama birbirimize karşı duyduğumuz bu sinirin arkadaşlığımıza zarar vermemesi için artık durmalıyız” cümlesini kurabiliyorsanız tebrikler, siz öfke kontrolü sınavından geçmişsiniz demektir!
Öfkenize ne olursa olsun sahip çıkın. Onun kendini ve sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
Peki, siz sinirlendiğinizde neler yaparsınız? Bu listeye eklemek istediğiniz şeyler var mı?
Yasemin Sipahi
Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı