BlogKişisel Gelişim & Verimlilik

Duygusal Zekası Yüksek İnsanların Yapmadığı 10 Şey

İnsanların büyük çoğunluğu hayattaki başarılarını IQ (kişisel zekâ) seviyeleriyle alakalandırır. Aslında başarıyı öngörmek için daha güçlü bir şey daha var. Hepimiz çok zeki olan insanların hayatlarında bir şekilde kısıtlandığını görüyoruz, çünkü diğerleriyle yarışamıyorlar bile. Yüksek IQ’ya sahipler, aynı zamanda da korkunç bir EQ (duygusal zekâ) seviyelerine sahipler. Güzel haber ise IQ’yu güçlendirmek biraz zor olsa da EQ herkesin geliştirebileceği bir şey.

Peki, EQ değerinizi geliştirmeniz neden önemli? Çünkü duygusal zekâlarını geliştiren insanlar hayatın her alanında daha başarılı oluyor: sosyal, duygusal, fiziksel ve finansal olarak. Bunun nedeni de hayatta her zaman insanlarla iletişim halinde olmamız ve yüksek duygusal zekâya sahip insanlar da bunu daha anlamlı kılıyor.

EQ biraz çaba gerektiren ve hemen değişemeyecek bir değer olsa da, çoğu insan başkalarından geri bildirim alarak, iç gözlem yaparak ve birinden koçluk alarak duygusal zekâlarını geliştirebiliyor. Diğer bir güzel haber ise duygusal zekâ, yaş ile birlikte yükselir, her ne kadar bilinçsizce yaş alsanız da.

Sağlıklı bir duygusal zekâyı korumanın 5 şartı vardır:

  • Yüksek EQ’ya sahip insanlar kendilerinin farkındadırlar. Kökenini anlamadan sadece hissetmek yerine, köklerine dönerek duygularının izlerini ararlar ve duygularına mantıklı bakarlar. Aynı zamanda gerçekçi bir bakış açısıyla kendi güçlü ve zayıf yönlerini kavrarlar.
  • Yüksek EQ’ya sahip insanlar özyönetimde başarılıdır. Kendilerini dizginleyebilirler, memnuniyeti geciktirebilirler, başkalarının ihtiyaçlarını açıklayabilirler ve dolayısıyla kendi isteklerini dengeleyebilirler. Aynı zamanda girişkenlik ve sabır ortasında yürürler. Değişime açıktırlar ve değişimi bağlılıkla takip ederler.
  • Yüksek EQ’ya sahip insanların sosyal farkındalıkları vardır. Başka insanların duygularını sezebilirler ve kolayca anlayabilirler, aynı zamanda da dile getirilmeyen sosyal ipuçlarına uyum sağlarlar. Gruplar ve daha büyük organizasyonlar arasında geçen kişilerarası ilişkileri de rahatça görebilirler.
  • Yüksek EQ’ya sahip insanlar ilişki yönetiminde başarılıdırlar. Başkalarıyla iyi oynarlar, insanlara ilham verir ve onları etkilerler, iyi iletişim kurarlar ve çatışmaları önceden harekete geçerek yönetirler.

Kısacası, yüksek EQ’lu insanlar kendilerine çemberler çizerler ve içine sizi de çizdikten sonra sizin o çemberde olmayı istemenizi sağlarlar. Yüksek bir EQ’ya sahip olmadığınızı nereden biliyorsunuz? Duygusal zekâsı yüksek insanların yapmadığı şeylere bakalım!

1. Acele tepki vermezler.

Tepki vermek yerine, yüksek EQ’lu insanlar önceden hesaplanmış cevapları ince ince işler. Hayat stres dolu ve herkesin kendi savaşı var. Ve kendi cevaplarını da nasıl yöneteceklerini öğrenirler. Düşük EQ’lu insanların panik ve korku yarattığı zamanlarda nasıl sakin olunacağını öğrenirler. Stres yönetimi aktivitelerinde bulunurlar.

Yüksek EQ’ya sahip insanlar kızgınken, kırılmışken veya korku içindeyken karar vermemeleri gerektiğini bilirler. Onun yerine, öz yönetim yaparak kendi mutluluklarına ulaştıkları zamanı bekleyip sonrasında daha iyi kararlar alırlar.

2. Yeni fikirler, yeni insanlar ve yeni tecrübelerden kaçmazlar.

Burada bahsedilmek istenen yüksek EQ’ya sahip insanların güçlü inançları veya fikirleri olmadığı değil. Hatta tam tersi. Ancak, diğer bakış açılarını öğrenmekten veya fikirlerine ters düşen bilgileri öğrenmekten korkmazlar. Açık görüşlü ve meraklı olurlar. Her zaman yeni olasılıklar ararlar, her zaman haklı olamayacaklarını bilirler ve her zaman için bildiklerinden çok daha fazlasının dışarıda olduğunu bilirler.

Bir fikirle zıtlaşsalar bile, iç analiz yaparak neden bu fikre zıt düştüklerini derinlemesine incelerler. Duygusal davranmaktan çekinirler, onun yerine mantıklı bir cevap verirler. Yüksek EQ’lu insanlar karşısındaki insanın içindeki iyiliği görürler. Başkalarından yardım almaktan çekinmezler, kendi sınırlarının farkındadırlar ve gerektiği zamanda da güvenilir mentörlerden yardım alırlar.

Değişimden korkmazlar ve kendilerini güvende hissetmek için kurallara veya yapılara ihtiyaçları yoktur. Kendi fikirleri, inançları ve düşünceleriyle çelişmekten korkmazlar. Aynı zamanda da fikirlerine körü körü bağlı olmazlar.

3. Sadece kendilerine odaklanmazlar.

Bu yüksek EQ’lu insanların kendilerine zaman ayırmadığı anlamına gelmez. Aslında, yüksek EQ’lu insanlar karşılarındakilere karşı empati dolu davranırlar. Söz konusu insanlarsa, kendilerine odaklanmak yerine dışsal faktörlere odaklanırlar. Hayata kendi ihtiyaçları ve istekleri açısından bakmak yerine, daha geniş bir bakış açısıyla bakmayı tercih ederler. Aynı zamanda diğer insanlara ve kendilerine karşı son derece affedici davranırlar.

Yüksek EQ’lu insanlar size saldırmaz, sizi yargılamaz, bölmez, irdelemez, yönetmez veya suçlamaz. Aynı zamanda da diğer insanlar kendi duygularını anlatırken onları yargılamaz. Başarılı ve sevilen insanların başarılarını kıskanmaz, tam tersine onların başarılarını kutlar.

4. Keskin ve sert davranmazlar.

Çoğu insan duygularının sorumluluğunu almaz, tam aksine başkalarını veya dış faktörleri suçlarlar. Eğer üzerine biraz düşünürseniz, çok basit bir davranış biçimi olduğunu göreceksiniz. Oyuncağını vermeye hazır olmayan bir çocuğun elinden oyuncağını alırsanız ne olur? Ağlarlar ve sinir krizine girerler.

Karşıt bir fikirle karşılaştığında, 2 yaşında bir çocuk gibi davranan insanlarla tanışmışsınızdır. İnsanların fiziksel olarak büyürken duygusal olarak da gelişmesi çok daha sağlıklıdır ancak her zaman böyle olmuyor maalesef. Genelde bir durumda ‘neyin yanlış olduğunu’ görürüz, ama düşün EQ’lu insanların çoğu sorunu belirleyip çözüm bulma aşamasını atlar. Aksine, iddia edilebilen ve olumsuz bir zincirleme tepkisini izlerler ve sonucunda iç patlamaya kadar giderler.

Yüksek duygusal zekâya sahip insanlar mücadeleden korkmazlar, doğru yolda olmadıklarını fark ederlerse yenilgiyi hemen kabul etmezler. Düzenlemeler yaparlar ve engellerine karşı çözümler üretmek için çalışırlar.

Yüksek EQ değerine sahip insanlar dünyanın onları sınırladığı fikrini benimsemezler. Ne yaptıkları ve neden böyle yaptıklarını belirlerler, böylece aynı hataları tekrar tekrar yapmaya mahkûm olmazlar.

5. İçgüdüler konusunda bilgisiz kalmazlar.

Yüksek EQ’lu insanlar kendi duygularının girdiği zincirleme etkiyi kolayca çözer. Başka birini suçlamadan neden net duygular hissettiğini de açıklar. Duygusal olarak hep dürüsttürler ve bilgiyi kendilerinde tutmazlar, ne hissettikleri hakkında yalan söylemezler. Duygularını küçümsemez veya abartmazlar.

Kendinin farkında olmak neden öyle davrandığını anlamanı sağlar, eğer gerekliyse değiştirmen için adımlar atmana da yardımcı olur. Kim olduğunu öğrenmelisin öncelikle ve daha da önemlisi başkalarının seni kendi beklentileri doğrultusunda belirlemelerine asla izin verme. Kendinin daha da farkına vardığın ve duygularını daha etkili bir şekilde yönetmeye başladığın zaman, başka insanların tepkilerini de daha rahat anlayacaksın. Bu da daha sağlıklı kişisel ilişkiler ve mutluluk sağlar.

İç keşfiniz için kendinize bazı sorular sorabilirsiniz: “Neden böyle davranıyorum?”, “Neden böylesine inanıyorum?” “Neden düşünceme zıt düşülmesinden korkuyorum?”

6. Sessiz kalmazlar veya öfkeyle patlamazlar.

Yüksek EQ’lu insanlar iletişim ustalarıdır. Sözlü olan ve olmayan iletişim konusunda ve dinleme becerilerinde çok başarılılardır. Çatışmaları çok daha iyi yönetebilir, daha güçlü ilişkiler kurabilir, saygılı tavırlarla fikirleri iletebilirler. İyi iletişim aynı zamanda diğerlerine karşı pozitif olma becerisini de etkiler.

Yüksek EQ’lu insanlar, kendi duygularının farkında olmakla birlikte, bu duygularını başkalarıyla paylaşma konusunda da korkuya düşmezler. Eğer konu güvenilir kaynaklardan akıl ve geri bildirim kazanmaksa egolarını tekrar gözden geçirirler.

Sık sık “Ben şöyle hissediyorum, …” gibi cümleler kullanarak duygularını ifade ederler. Örneğin, “Ben de senin gibi düşünüyorum” cümlesindeki gerçek “hissediyorum” mesajları tehditkâr olmayan bir tavra sahiptir, “senin gibi” mesajı da genellikle kişinin gerçek duygularını ortaya çıkarmaz ama anlaşılması kolay bir itham olabilir.

Başkalarına suçluluk psikolojisi uygulamazlar. Onun yerine, ilişkilerinde ne durumda olduklarını dürüstçe söylemeyi tercih ederler. Agresif tepkiler göstererek duygularını dışa vurmak yerine, duyguları hakkında sakince detaylar verirler.

Aynı zamanda asla duygusal oyunlara ve manipülasyona başvurmazlar. Son derece başarılı dinleyicilerdir, sizi asla yarıda kesmez veya değersiz hissettirmezler. Başka fikirlere açıktırlar ve duygular yerine gerçeklere odaklanıp tartışmayı “kazanmaya” çalışmazlar. İnsanların davranışlarının etkilerini düşünmeden onları eleştirme veya yargılama yoluna gitmezler.

7. Dengelemeyi unutmazlar.

 

Yüksek EQ’lu insanlar hayata olumlu ve dengeli bir bakış açısı ile bakarlar. Gerçekçi olmayan derecede pozitiflik veya aşırı karamsarlık ile bakmazlar. Mutlu ve başarılı olurlar. Kendi içlerinde ve diğer insanların içinde iyiyi görürler. Affedicilerdir. Zor durumlarda bile ellerinden gelenin en iyisini yaparlar, kişisel gelişim için hayatın zorluklarını kucaklarlar. Neyi kontrol edip edemediklerinin farkında olurlar. Etki yaratamayacakları şeyler için kendilerini paralamazlar.

8. Olumsuzluğu kucaklamazlar.

 

Yüksek EQ’ya sahip insanlar korku, endişe, utanç, suçluluk, hayal kırıklığı, umutsuzluk, güçsüzlük, bağımlılık veya engel tarafından baskı altına girmezler. Manipülasyon uygulamaz veya onlara uygulanmasını kabul etmezler.

Kişisel hedeflerinin ve isteklerinin -güç, statüs, şöhret veya refah değil- onları motive etmelerine izin verirler. Baskı, zorunluluk, görev veya suçluluk duygusu altında hissettikleri için bir şeyler yapmazlar. Duygularını ve mantıklarını dengelerler. Onlar bağımsızdır, iç motivasyonlarını sağlarlar ve kendilerine güvenirler. Daha yükseğe ulaşmak için konfor alanları dışına çıkmaktan korkmazlar.

9. Başkalarının onları ele geçirmelerine izin vermezler.

İnsanların diğer insanları temkinli davranmak zorunda bıraktığını biliyor muydunuz? Eğer onları yanlışlıkla üzecek kadar şanssız olursanız, size kin tutmayacaklarının garantisini verebilir misiniz? Bu çok düşük bir EQ belirtisidir.

Duygusal olgunluğa sahip insanlar kendilerini çabuk toparlayan, sürtüşmek için uzlaşan ve başarısızlığı içselleştirmeyen insanlardır. Zor bir hayata sahip olsalar dahi, acıdan ders almayı bilirler ve daha mükemmel bireyler haline gelirler. Geçmişe takılmazlar, ama geçmişten ders alırlar. Geçmişin kontrolleri dışında olduğunu bilirler, bu yüzden de bugünde yaşamayı tercih ederler ve daha iyi bir gelecek şekillendirirler.

Duygusal zekâları yüksek insanlar asla iç yıkıcı inançlara veya olumsuz konuşmalara tutunmazlar. Hayal kırıklığını, dargınlığı, sömürülmeyi ve eksikliği reddederler. Zayıflıklarına odaklanmak yerine, güçlü yanlarını hedef alırlar.

Olumsuz tecrübelere sarılmayı veya güvensizliği reddederler. Savunmacı olmazlar ve hata yaptıklarını fark ettikleri an kabul edip özür dilerler.  “Başka seçeneğim yoktu!” gibi cümleler sarf ederek sorumluluklardan kaçmazlar. Başka insanların onlar için karar vermelerine izin vermezler, hayatlarının direksiyonunu kendileri çevirirler. Sabırlı insanlardır ve hayatın planladıkları gibi gitmediği zamanlarda zorluklara göğüs gererler.

Başkalarına asla bağırmazlar, ilişkilerinin zarar vermeye başladığını fark ettikleri anda değerin acıyı aştığını anlarlar. Gerçek ilişkilerin -evcil hayvan veya hayali insanlar gibi kontrol edilebilen ve daha az tehditkâr olan varlıkların- yerlerini doldurmak için uğraşmazlar.

10. Beyinleri ve kalpleriyle kavga etmezler.

Yüksek EQ’lu insanlar ne hissettikleri ile iyi iletişim halindedir, başka insanların düşüncelerini de önemseler ve kendi duygularını söyleme konusunda rahatlardır. Bazen, duyguların gerçeklere eşit olmadığını da fark ederler. Durumlara mantık çerçevesinden bakarlar, ne hissettiklerini net bir şekilde anlarlar ve sonrasında da hislerinin üzerine giderler.

Duygusal zeka kesinlikle kolay kazanılacak bir şey değil ve fazlasıyla çalışma gerektiriyor. Bu yüzden de nadiren görülüyor. Ancak, bir kere bu beceri üzerinde başarılı olduğunuz zaman, çoğunluktan farklı olarak daha başarılı ilişkilere, kariyer başarısına, mutluluğa ve huzura ulaşacaksınız. Bu da peşinde içsel tatmini getirecek ve bir gün IQ değerinizi yükseltecek!

Özel hayatımızda veya iş hayatında dinleme ve daha mutlu hissetme konusunda bize yardımcı olan insanlar mutlaka vardır. Siz de onlardan biri olabilirsiniz!

Buse Yıldırım

Proje Yönetimi Okulu Blog Yazarı


İlgili Makaleler


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu